Alternatifim Cafe

ODTÜ'lü bakanın büyük başarısı

Discussion started on Üniversiteler

ORDU (İHA) - Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın yeni kabinede görev vermediği Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı Hilmi Güler, Türkiye'yi enerji alanında adeta aşama kazandıran hizmetlere imza attı. Ankara bürokrasisinden yetişmiş olmasına rağmen gri takım elbiseli klasik bürokrat tipine hiçbir zaman uymayan Hilmi Güler, 7 yıllık bakanlığı döneminde ünlü sol liderlerin yetiştiği ODTÜ'den elde ettiği 'kendini aşma' özelliğini konuşturarak Türkiye'de enerji sektörünü canlandıran Güler, 'ODTÜ'lü devrimci' özelliğini gösterdi.

7 yıl önce 'yolsuzluklarla' anılan bir bakanlık devralan Hilmi Güler, ilk etapta hedeflerini Türkiye'yi enerji alanında dışa bağımlı halinden kurtarmak, enerjiyi verimli üretmek ve kullanmak, çevre üzerindeki etkileri en aza indirmek, kaynak çeşitliliğine, yerli, yeni ve yenilenebilir kaynaklara önem vermek, jeopolitik konumu en iyi şekilde değerlendirmek, Ar-Ge çalışmaları ve yerli teknolojilerle desteklemek, kamu yararı ve tüketici haklarını gözetmek, rekabeti öne çıkarmak, düzenlenmiş serbest piyasa uygulamaları kapsamında özel kesim imkanlarını harekete geçirmek olarak çizen Güler, 7 yıllık uygulamalarında Türkiye'yi enerji alanında ayağa kaldırdı.

MADENCİLİK CANLANDI
Kolları, bor madeni için sıvayan Güler, Bor-en'i kurarak bu madende Türkiye'nin önemini konuşturdu. Madencilik alanında çıkarılan yasalarla sektör hareketlendi. 1994-2004 yılları arasında ortalama 5 bin 528 adet maden ruhsatı müracaatı yapılırken, 2005 yılında 15 bin 149 adet, 2006 yılında ise 18 bin 208 adet maden ruhsatı müracaatı yapıldı. 2007 yılında, 17 bin 669, 2008 yılında 16 bin 100 maden ruhsat müracaatı yapıldı.
Uzan Grubu'nun elindeki ÇEAŞ ve KEPEZ'i geri alarak Türkiye'de bir numaralı gündem olan Hilmi Güler'in döneminde elektrik üretim kapasitesi de 31 bin 750 MW'tan 42.000 MW düzeyine çıkarıldı. Bu dönemde yaklaşık 10 bin MW'lık ilave kapasitenin 3 bin 850 MW'lık bölümü Güler'in döneminde başlayan ve özel sektör tarafından lisans alan santralardan oluşuyor.

TÜRKİYE ENERJİ KORİDORU OLDU
Ülkenin stratejik önemini iyi kullanan Güler döneminde Türkiye'yi bir enerji koridoru, Ceyhan'ı ise bir enerji merkezi haline getirdi. Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı (BTC), 4 Haziran 2006 tarihinde Ceyhan İhraç Terminalinden yüklenen ilk petrol tankeri ile işler hale gelirken, Azeri petrolünün uluslararası pazarlara taşınmasına başlandı. 4 Haziran 2006'dan bugüne, yükleme yapılan petrol miktarı 500 milyon varil petrolü geçip 600'ü aşkın tanker taşıma yaptı. Ceyhan'dan halen günlük 1 milyon varil petrol taşınıyor.

TÜRKİYE PETROL ÜLKESİ OLUYOR
Güler'in döneminde Türkiye Petrol Arama Ortaklığı (TPAO) hiç beklenmedik kadar büyürken sondaj sayısı gözle görülür miktarda arttı. TPAO özellikle Irak'ta doğalgaz arama çalışması yaparken, Karadeniz'de PetroBras ve Amerikan Exxon Mobil ile petrol arama çalışması yapmak üzere anlaşmalarını imzaladı. TPAO'nun Karadeniz'de yaptığı yoğun sismik program, bölgeyi petrol şirketlerinin ilgi odağı haline getirdi.
Sondaj sayısını arttıran TPAO, 2000'li yılların başında 20 adet sondaj kuyusu açabilirken, arama ve sondaj teknolojisindeki gelişmeleri kısa zamanda bünyesine adapte ederek kara ve deniz alanlarında sondaj sayısını artırdı. 2007 yılında 74 adet sondaj yapan TPAO, 2008 yılında 71 adet kuyuda yaparken, 2009 yılı için ise 79 adet sondaj çalışması yapmayı planladı.
TPAO ayrıca bugüne kadar 107 petrol sahası ve 36 doğalgaz sahası keşfederken, bu sahalardan 2008 yılı sonu itibariyle toplam 130 milyon ton ham petrol, 10.3 milyar metreküp doğalgaz üretimi gerçekleştirdi.

NÜKLEER SANTRALI 'NAMUS MESELESİ' YAPTI
Hilmi Güler, dünyanın gelişmiş ülkeleri nükleer santral ile enerji ihtiyacını karşılarken, sürekli geriden bakan Türkiye'de bir ilki gerçekleştirdi ve gelen tüm protesto ve tepkilere rağmen 'devrimci' kişiliğini konuşturarak nükleer santralın düğmesine bastı. Nükleer santral ile ilgili yapılan ihalenin değerlendirme çalışmaları sürerken, Hilmi Güler, şu açıklamayı yapmıştı: "Nükleer santral yapımı bizim için adeta bir namus meselesi oldu. Bu eşiği aşmamız lazım. Bu ileri teknolojinin, mühendislikte, tıpta, tarımda, veterinerlikte, endüstride yaygın bir şekilde kullanılması lazım. Nükleer enerjiye körü körüne karşı olanlar, Türkiye'de 285 adet nükleer tıp ünitesinin olduğunu bilmiyorlar. Nükleer santral, ucuz ve kesintisiz elektrik üretimi demek. Kurak geçebilir mevsimler. Barajlarda su yeterince olmayabilir. Rüzgar sürekli esmeyebilir. Kömürün biliyorsunuz karbondioksiti var. Nükleer enerjinin bu bakımdan da üstünlüğü var."

"HER ŞEYDE BİR HAYIR VARDIR"
7 yıllık Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı döneminde gerek enerji, gerekse madencilik sektörünü ayağa kaldıran, denizdeki dalgadan, fındık kabuğundan elektrik üreten, rüzgar enerjisinden jeotermal kaynaklara kadar yerin altında ne varsa üstüne çıkaran Güler'in bakanlıktan ayrılması hemşehrileri Orduluları oldukça üzdü. Ordulular, onun bakanlıktan ayrılmasından dolayı eziklik yaşarken, Hilmi Güler ise olayı tek cümle ile özetliyor: "Her şeyde bir hayır vardır."
#1 - Mayıs 03 2009, 23:49:21
Bu içindeki; olmayan beyninin değil aşk'sızlıktan guruldayan midenin sesi.
Sana hayvan dediğimde hayvanlar alınmıyor da sendeki bu tavır neyin nesi ?!


Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.