Alternatifim Cafe

Elim Vak'a Söylencesi

Discussion started on Sizden Gelenler

Biz öyle görmedik,bu sokaklar tam ölmelik _o_
#26 - Şubat 13 2009, 16:13:56

Sokağın tam ortasında bir çift göz, notasız çığlıklarında sessizlik. Güneş de doğmadı bugün, zeytin karası bir gök ki tam seyirlik.
Ayrılan vakitlere teşekkürüm olsun.
#27 - Şubat 13 2009, 19:27:17

Duruyorum,
Giderayak kalıyorum.

Kıpırtısız, yorgun bir geceye uzanıyorum.
Kanım akıyor, dinliyorum.
Nehrimin kızıl yatağında raks ediyor düşlerim,
Düşüşlerim çoğalıyor.
Yerle yeksan birkaç yaşam belirtisine tutunuyorum.

Onulmaz bir yara kusuyor bedenim,
Tükürülen yarınlara sürükleniyorum.

Ağır aksak işliyor zaman.
Olduğum yerde koşuyor,
Durduklarıma varıyorum.

Adım yankılanıyor.
Sesin uzak, sesin fısıltı;
Duyamıyorum.

Suretim sen,
Ellerim sen,
Aklım-fikrim bihaber benden.
Kimliğimi kaybediyorum.

Sana benziyor her bir zerrem,
Sonayazıyorum.

İzler dünden.
Dokunduklarını saklıyor,
Öpmediğin yerlerimi kanatıyorum!

Çocuk halini okşarken,
Tenin üzerinde kesiklere rastlıyorum.

Acını,
Parmak uçlarımda saklıyorum.

Ömrümü
Sana
Adıyorum.


Büyürken yoksulluğum;
Ölen umutlarımı yeniden doğuruyorum.



SrpSzgn 13.2.9 -Uykusuzluk seansları: Yokluk süreci-
#28 - Şubat 14 2009, 12:06:52

Hüzün dolusu iç çekişler,
Mevsim soğuğu bir vaktin himayesindeler.

Düşümün
Kırık uzvunu saran anıların özleminde
Zeytin gözlerimdeki karanlık hareler.

Yârin göğsünde yareler.
Öpsem,
Geçer.

Ölsem,
Küllenir seviler.

Susku dahili çığlık renginde
Nefesler.
Kesilirse
Bilirler.

Adınla özelleşirken harfler,
Cümle omzunda sustu tüm söylevler.

Senden izler,
Bende biriktiler.

Canlandı tenimde,
Sözünde bitenler.

Gelsen
Sana amade,
Gel sen;
Hayat bulsun sönenler.

Suretime dokunuyorum,
Sana ait
Bu eller...


SrpSzgn 27.2.9
#29 - Şubat 27 2009, 20:40:35

Meleğim buluşturdun yine olmazsa olmazları..bir tarafta solgun yüzü..diğerinde tuzlu özü..ama
Yazdıklarını okumayı sevmek değil bu sadece.
Onlara ihtiyacım var galiba.Bağımlılık da değil ama bir ruh bu kadar mı akseder satırlarda...
Sağolasın.





Alıntı
değildi..falan filan..

zamanı çalmak idi
"gibi" yaşamak
ve
yerinde saymak da değildi
bir arpa boyu yol ne de..

bir hayat kadını olsa..ama değildi
ve mümkün değildi işte
üstünden geçenlere
sövmemek.

susmak kime göre değil
sus(a)ma-mak..
biri sessizliğe anlam katıyordu
hayat yap(a)maz..
#30 - Şubat 27 2009, 21:11:51
« Son Düzenleme: Şubat 27 2009, 21:12:31 Gönderen: itaatsiz »

Solgun yüz döndü ışığa, aydınlanmakta. Varsın ya..
Sen sağol, sen her daim var-ol. Buralarda orman cinin, sağ omzunda.

Eşliğin mutlu ediyor meleğim. En çok senin dizelerinde kaybolmak hoşuma giden. Diğer tüm kayıplaraysa; alışamadım. Ablam, teşekkür ederim.
#31 - Şubat 27 2009, 23:41:32

http://www.youtube.com/v/MjBPryRoCbA&hl=en&fs=1




Gittin.

Yer-gök arası dikişlerim;
Yamalı kalbim, yaralı eteklerim.
Keder sızan iklim,
Yağışlıdır bedenim.


Sağ yanağındaydı gülüşlerim
Ve
Adı konmuştu busemin.
Hüznünü okşarken gittin.
Hayallerine takıldı ellerim,
Onları da alıp
Gelir misin?


SrpSzgn 1.3.9
#32 - Mart 01 2009, 23:20:15

Tebessüm, bu düşünceleri, değerli yorumu okuduktan sonra dudağımda belirendir. Varolan hisse biraz olsun yoğunluk katabiliyorsa karalamalarım; ne mutlu bana, âlâ. Teşekkür ederim samimiyet içeren, içten cümlelerin için.
#33 - Mart 02 2009, 22:43:45

Son bu, vaktidir, gerçekleşmeli beklenen düş bozumu.
Kömür karası hayal denilen; yaşam fazlası, duygu bozukluğu.
Düz duvara tırmanma çabası mutluluğa koşma durumu, yerinde sayarsın akıl yoksunu!
Mateminde yitirirsin, dalarsın bodoslama, izlersin kendi yasını tutuşunu.
Yarım bırakır sorgunu, gözlersin hüzünlerin yolunu.

Susun, çekemem suallerin yüzeyindeki huzursuzluğu.
Anlamlandıramam bakışlarında nükseden sonsuzluğu,
Yatıştırmak güç, çığlıkları bastıran bu suskunluğu.
Kazıyamam ellerini çektiğin an tenimde birikmeye başlayan tortuyu.
Rengim yok, beyazlığıma yokluğun vurdu.
Sözüm ok, sesimden ayrıldı sessizliğinle vuruştu!
Dillendirir bilinç, bırakımında nakledilen her bir sorunu.
Kurcala hadi, bellek "sen" dolu.

Yıkıcı gidişinin kalıcı olgusu, dibe çökmekte benimle yüreğinden düşme korkusu.

Öncesi-sonrası, başı-sonu, bir muhakemedir ki öyle yorucu.
Alsaydım kollarında kalan uykumu.
Kayboldu duyusu, bıraksaydın bari kokunu...



SrpSzgn -Sana akar vakti bilinmeyen yokluk sancıları.-
#34 - Mart 04 2009, 01:30:45

farkettim, koştuğum yollar benden epeyce uzak
şaşkın bakar istanbula gözler, manevi tuzak
kayıp renkler,izler kayıp bulmam için sabret
dudaklarımdan akan adres adından ibaret...  -ben rap yazıyorum ama olsun :P -

Şöyle ki ; Şiir okumayı sevmem , hatta kendi yazdığım bi'şeyler harici bi'şey okumayı sevmem . Ama senin yazdıklarınn afrodiz etkisi ele geçirdi bünyemi . Bu konuyu görünce bakmadan edemiyorum .

sararıp solsa da ruhum yağmurlarla beslenir
Şiirlerinse dar ağacı,o an tebessüm gelir... : )
#35 - Mart 04 2009, 10:14:03
« Son Düzenleme: Mart 05 2009, 13:05:19 Gönderen: emRivaki »

En güzel kısımlardan biri de bu sanırım. Biriken kelamlara bir başka nefesle yenilerin eklenmesi; farklı, leziz bir tonlama gibi. Kelimeleri çağırır, tümce toplar. Karalamaya yer arar kalemim, değerli bir beğenide soluklanır. Böyle sağlam satırlarla karşılaşmanın keyfi başkadır, türü ne olursa olsun. Önemsediğimdir yorumlar. Minnettarım, teşekkürlerimle.
#36 - Mart 05 2009, 12:41:54

Hüzün, gülümseyişimi iğfal etmekte.
Günleri ekliyor, suretini çiziyorum yokluğunun şeceresine;
Tamamlıyorum eksildikçe.

Yeni acılar düştü rahmime,
Senden yana sancılara gebeyim yine.



SrpSzgn -Uykusuzluk seansları: Keder doğumu-
#37 - Mart 05 2009, 18:06:00

Kuruydu yağmur,
Islak sokak kuytularına düştü.
Damlalar kırıldı, küstü.

Darbe aldı şehir,
Bulutlar gömüldü.
Toprak altında ölü bedenler
Beyaza büründü.

Sevi(m) yüzyıllık gömü.
Dünü bitirir, günü tamamlarken dünya
O, ellerine döküldü.

Suretin kadar güzel değil yerin yüzü.

Uzağın yaşar güzü,
Yokluğun neşe öksüzü.

Sis çöktü, puslu bir sessiz görü;
İstanbul
Düştü.



SrpSzgn 7.3.9
#38 - Mart 08 2009, 12:07:19

Suskun sabahlara varıyorum kan ter içinde, kesik soluklarla.
Geveze geceler boyu uyurkoşar adımlarla ölüyorum sana.

Sen hayat, sen su bana.

Yapma,
Bırakma beni ezberimdeki gidiş soğuğunda.
Üşüyorum yokluğuna.
 


SrpSzgn -Uykusuzluk seansları: Sonsuz olgu-
#39 - Mart 10 2009, 11:52:57

Mevsimlik duygular gibi farklılaşırken ben,o seyirlik parmakların göz kırptı gene
hep kaygı... hep aynı...
...derken yeniden sevdim ben de.
Sonuç ;
Ölüme ruhumu soydum elimle ...
#40 - Mart 11 2009, 20:21:17

"Yeryüzüne yokluk indi."

Geceyazdı gün, ışığını terketti.
Martılar seslerini,
Deniz rengini,
İnsanoğlu tümcesini yitirdi;
Sen gideli.

"Tenime çaresizlik çöreklendi."

Nasıl kovabilirim içime işleyen kederi?
Beklesem yavaşça çürümesini,
Ömrüm yeter mi?
Sahi;
Kaç gün yaşattı seni,
Kaç gece öldürdü beni?

Arşınladım hiçliği,
Aşındırdım öptüğün yerleri.
Kanattım, kanırdım herbir zerremi.
Sen gideli.

"Sesin -veyahut sessizliğin- sancımı perçinledi."

Döndü evren etrafımda,
Çarpıttı ekseni.
Sarstı bedenimi gök cisimleri.

Yerdeyim,
Gökteyim.

Ölümdeyim
Sen gideli.

"Uzadı saçlarım, kapatıyor yara izimi."



SrpSzgn -Uykusuzluk seansları: Susku evresi-
#41 - Mart 12 2009, 17:13:11

Bir sen var ki bende, kendimi göremez oldum sayende.
Öyle dolu, öyle yorgunum ki sende; saklasan herbir zerrende,
Dinlensem parmak uçlarının değdiği yerde.

Sürüyorum yüzümü anadan üryan hüzünlere,
Sürükleniyorum gözden ırak, sözler tuzak, tebessüm yasak kente.
İz bırakmadım peşimde. Bul istersen; koş veya hiç yürüme.

Gel.
Ya da
Kal seninle.


Umud parçasını da çıkar, son kalan üzerimde.
Soy beni; yardım et sonsuz kederi giyinmeme.

Okşa.
Yine de
Şefkatini esirge!


Ellerin değsin tenime, canlansın gülüşlerim;
Karanlıklar içinde, aksın üzerimden bu halet-i ruhiye.

Sus.
Lakin
Konuş benimle.


Sesini dök dilime, bana kalan sevi raks etsin;
Kulaklarım arınsın cümlelerinle.

Bekle.
Yalvarırım
Gecikme.


Kıvranıyor beni ben kılan ne varsa vücudumun yüzeyinde,
Takılıyor ruhumun pürüzlerine.

Sev.
Gel,
Hiç gitme.




SrpSzgn -Uykusuzluk seansları: Cennet'e özlem faslı-
#42 - Mart 13 2009, 00:56:40

yazıların hepsi çok güzel. ama son ikisi... o kadar güzel ki, tarif edecek sözcükleri bulamıyorum. her satırı okuduktan sonra benim düşündüklerimi, hissettiklerimi nasıl bu denli hissedebilir ve sözcüklere dökebilir diye düşündüm. çok beğendim, teşekkür ederim. eline, yüreğine sağlık.
#43 - Mart 13 2009, 16:30:27

Tanıdık bir şeyleri yansıttığımın ya da yaşattığımın düşünülüyor olması benim için onurdur. Teşekkür ederim.
#44 - Mart 13 2009, 17:12:31

Nahoş dünyanın sarhoş ruhlarına sığınan
Birkaç imgelem
Solgun sahneler, maskelere siner neşeden izler;
Tuhaf ikilem.

Kederin yol ayrımına
Hüzün kırıntıları bıraktı gölgem.
Umuda bir adım,
Arındım,
İrin aktı zihnimden.

Gün, yaşam çalıyor hissemden.
Yarın; müphem.

Ardakalan zaman
Anı topluyor dünden.

Sen orada,
Yalnız uykuda.
Üşürsün sevgili;
Ben
Ölürken.

Tenimi giydir düşlerine,
Soy öfkeden.
Sevi(m)i al,
Sakla.
Düşmesin iç cebinden...



SrpSzgn 13.3.9
#45 - Mart 13 2009, 22:37:23

http://www.youtube.com/v/YgfZaXv1opI&hl=en&fs=1



"Sonrası yok, yarını kayıp ömrün.
Bitti gün, sesi kısıldı dünün."


Ten çürüğüm, ruh söküğüm;
Sağalttım yaralarımı, olmadı çözüm.
Nefesimi süzdüm,
Manası da kısıtlandı söylenen sözün.

Kokun; süründüğüm.
Krizdir kalbimi düşürdüğüm.

Düş’üm, düş’üm
Düştüm.

Biraz hüzün,
Biraz yüzün.
Ve bir o kadar da ölüm...


SrpSzgn -Uykusuzluk seansları: Fısıltının çığlıkları-
#46 - Mart 14 2009, 20:57:34

Çehren berrak,
Katıksız su.
Bulanık tüm eller
Çamuru emer usu.

Dadandı sağıma onulmaz kurgu,
Ekseriyetle solumu vurdu.
Ağıt yaktı kâinat.
Toprak,
Cesetlerimi kabul buyurdu.
Duaları
Göğün yedi katına koştu.

İnsanoğlu kin kustu,
Hatalar; kimlik buğusu.

Sıyrılıyor etim kemikten,
Organlarım yırtılıyor,
Yatışmalı bu uğultu.

Kulaklarımı çınlatıyor bir susku,
Kabuslar duruldu.

Çehren su,
Dudakların yaşam umudu.

Gel yâr,
Sevi(m)in huzuru...



SrpSzgn 19.3.9
#47 - Mart 19 2009, 12:19:45

Kan ter içinde bir tümce;
Harflerde sen, sözünce.
Bitap düştü sesliler,
Sesin rengini görünce.
Sessizler hepten perişan
Adının güzelliğinde.

(M)'nin kıvrımlarında gezinir nefesim
Ellerine değmişcesine.
Öperim
Kederle.

Eksilir bütünüm
İsminin son dönemecinde.

Yarımım
Yarınların ürperten sükûnetinde.
Bağışla bana tarifsiz hazları
Bir -keşke-de.
Keşfet tatminsiz zamanları,
Kat benliğine.

Sefalet yandaşı kinler, kimler
Çöreklendi görkemine?

Affet yaşamı
Son ver bu keşmekeş role.

Avcumda busen,
Dokun çizgilerine.
Yine...



SrpSzgn 21.3.9
#48 - Mart 22 2009, 12:16:20

Kara gün doğumu,
Soylu keder uykusunda vuku buldu.
Belleğini kapadı tüm canlılar,
Varlıklarından soğudu.

Bu,
Algı bozuğu.

Beyazdı elleri, (sevi)ye tutunurdu.
Yarasına bastı, pamuktu;
Kana bulandı, rengini kuruttu.

Siyahtı her bir teli,
Kesti saçlarını, savurdu.

Bu,
Hüznün kızıl soluğu.

İnsanlar sustu,
Dikiş attı dudaklarına
Kelamlar kudurdu!
Yaşam alanı sunuldu.
Kanırdı yerküre;
Kayıp şehir karaya vurdu.

Bu, kargaşa,
Salgın konuğu.
Durdu zaman,
Yolun sonu.




SrpSzgn 24.3.9
#49 - Mart 25 2009, 11:12:14

http://www.youtube.com/v/5yYx0k08_q0&hl=en&fs=1



Kuraklığımı besliyor ölü tohumların cılız filizleri.
Çatlıyor toprağım. Bir his ki;
Eritiyor bedenimi.
Akıyor, dağıtıyor tenimi.
Kana kana içiyor iliğimi.

Lime lime ediyor etimi,
Derimi,
Kemiğimi.

Sevi;
Ruhumda
Vişne çürükleri...



SrpSzgn 31.3.9
#50 - Mart 31 2009, 16:49:10

Üye:

0 Üye ve 6 Ziyaretçi konuyu incelemekte.