Alternatifim Cafe

Diğer Fıkralar..

Discussion started on Fıkra

Amerika'da yasayan bir cocuk 100 dolara sahip olabilmek icin
 >>günlerce,gecelerce dua edR.sonunda paraya ulaşamynca Tanrı'ya
>>mektup yazmaya karar verir.Amerikan  Posta Idaresi, ustnde yazili
>>adres olarak sadece "Tanri, ABD" olan mektubu Amerika baskanina
>>vermeye karar verir. Baskan Bush mektubu alinca cok hoslanir, cok
>>duygulanir fakat 100 dolar yerine 5 dolar koyar. 5 dolarin kucuk
>>bir cocuk icin yeterli olacagini dusunur. Cocuk gercekten de 5
>>dolara sahip olmakla tatmin olur ve Tanri'ya tesekkur mektubu
>>yazmaya koyulur: - "Sevgili Tanrim, parayi yolladigin icin
>>tesekkurler. Ama mektubu Beyaz Saray uzerinden yollamissin ve tabii
>>her zamanki gibi oradaki *** de  95 dolarini kesip silah almis
>>olmali. Bana 5 dolar ulasti. Yine de tesekkurler ...


 :kop :kop
#26 - Haziran 01 2006, 15:03:31
İmza Kural Dışı

Delikanli sevgilisini aksam eve birakir.Evin önünde masum bir fisiltidan sonra ateslenir.Bir elini duvara dayiyarak
- "Beni bir öpermisin"..
Kiz:
- "Delimisin evin önünde annemler görür" der..
Erkek:
"Ne olacak canim bu saatte kim görecek, ne olur seni cok seviyorum..."
Kiz:
"Ben de seni ama olmaz..."
Erkek cok atesli tabi devamli israr eder.. bir ara aniden merdivenlerin isigi yanar ve kizin kücük kiz kardesi belirir.
Kücük kiz:
- " Babam diyor ki öpecekse öpsün, gerekirse ben öpecekmisim, o da olmazsa kendisi gelecekmis ama o hayvan oglu hayvana söyle elini diyafon dügmesinden ceksin dedi"  (6) (6) (6) (6) :4  :kop :kop
#27 - Haziran 01 2006, 15:07:02
İmza Kural Dışı

Bir adam sabah yururken ilginc bir cenaze kafilesi farkeder; onde giden kopekli bir adam, arkasında bir tabut ve 10 metre arkadan gelen bir baska tabut ve tek sIra olmus yaklasIk 200 adam. Tuhafina gider. Kafilenin basındaki adam kuskusuz cenazenin sahibidir, yanina yaklasir ve sorar;
- "Beyefendi, bu uzuntulu gununuzde hatırlatmak istemem ama olenler neyiniz oluyor?"
Adam yanitlar
- "Ondeki karim arkadakide kayinvalidem."
- "Vah vah basiniz sagolsun. Nasil oldu?"
- "Kopegim karima saldirip oldurmus. Kayinvalidemde karima yardima gelmis onu da oldurmus."
Adam biraz dusundukten sonra sorar;
- "Beyefendi kopeginizi odunc alabilir miyim?"
- "Siraya gec"   :kop :kop :kop
#28 - Haziran 01 2006, 15:11:20
İmza Kural Dışı

İki adam Akmerkez'de karılarını kaybetmiş hararetle arıyorlarmış.
Ortada koşuşturup dururken birbirlerine çarpmışlar. Ne oluyor birader demeye kalmamış,birisi: Kardeş kusura bakma karımı kaybettim de onu arıyorum demiş.
Diğeri sende kusura bakma ama bende karımı arıyorum demiş.
Adamlardan birinin aklına bir fikir gelmiş ve demiş ki: Arkadaşım madem ikimizde karılarımızı arıyoruz, karılarımızın tipini birbirimize tarif edelim ve ayrı ayrı yerlerde aramaya başlayalım. Eğer rastlarsak saat 12 'de Mac Donalds 'ın önüne gitmesini söyleriz demiş. Diğeri tamam demiş ve başlamış karısını tarif etmeye:
- Benim karım sarışın, mavi gözlü, 21 yaşında, 1.75 boyunda, 60 kg, topuklu beyaz ayakkabı ve kırmızı mini etekli tek parça elbise giyiyor demiş.
Ve diğer adama "Senin karın nasıl biri ?" diye sormuş. Diğer adam:
- S.... et benimkini seninkini arıyalım... :4 :4 :4
 
#29 - Haziran 01 2006, 15:21:01
İmza Kural Dışı

çok komikler ya  :kop
#30 - Haziran 01 2006, 16:31:17
We all learn to make mistakes.

Tokat



2. dünya savaşı sırasında, bir tren kompartımanında bir nazi subayı, bir yaşlı kadın bir delikanlı ve birde genç kız bir arada yolculuk etmektedirler. Tren bir süre sonra tünele girer. Bir öpücük sesi ve ardından da bir tokat sesi yükselir. Yaşlı kadın şöyle düşünür : -Zamane gençleri işte. Kızı oğlan öptü ama tokadı da yedi. Genç kız şöyle düşünür : -Salak oğlan, benim yerime yaşlı kadını öptü ama tokadı da yedi. Nazi subayı şöyle düşünür : -İşe bak yahu, oğlan kızı öptü, tokadı ben yedim. Delikanlı ise şöyle düşünür. -Oh bee, elimin tersini öpüp şu nazi bozuntusuna ne güzel tokat attım.

 (6) (6) güzelmiş saol  :kop :4
#31 - Haziran 02 2006, 14:57:41
İmza Kural Dışı


çamaşır makinası :))

10 yıllık evli çiftin karısı çamaşır yıkarken, kocası yanına
>>>>>>>gelip :
>>>>>>> >> >-Hanım senin kalçalarda iyice büyüdü :-))) çamaşır makinası gibi
>>>>>>> >> >oldun demiş.
>>>>>>> >> >
>>>>>>> >> >Kadin biraz bozulmuş tabi ama yinede hiç istifini bozmamış.
>>>>>>> >> >
>>>>>>> >> >Adam yine karısı yemek yaparken yanına gelmiş ve yine:
>>>>>>> >> >-Hanım ya senin popo amma da büyüdü, kocaman olmuş,:-)) çamaşır
>>>>>>> >> >makinasi gibi oldun demiş.
>>>>>>> >> >
>>>>>>> >> >Kadın yine sinirlenmiş ve sesini çıkarmamış.
>>>>>>> >> >
>>>>>>> >> >Gece olunca yatmışlar, adamın canı karısını çekmiş ve:
>>>>>>> >> >-Hanım dönsene bana dogru canım seni istiyor demiş.
>>>>>>> >> >
>>>>>>> >> >Kadın dönmüş arkasını ve kocasına :
>>>>>>> >> >-Aman bey boşver şimdi, bi buruşuk çorap için koskoca çamaşır
>>>>>>> >> >makinasını
>>>>>>> >>açtırma bana demiş.
>>>>>>> >> >elinde çitiliyiver gitsin....
#33 - Haziran 02 2006, 15:40:22

>*yılın
fıkrası*
Teksas lı üç cerrah golf
oynarken yaptıkları*
*başarılı >>>       operasyonlardan bahsediyorlarmış.*
>Birincisi başlamış:*
 Teksas'taki en iyi cerrah benim. Hastam olan konser*
>*piyanisti*
>bir kazada*
yedi parmağını kaybetmişti, ben ameliyatla yeniden*
diktim, sekiz*
>ay sonra*
İngiltere kraliçesine özel konser*
verdi.*
Diğeri atlamış:*
- O da birşey mi? Genç bir adam kazada her iki bacağını*
ve kolunu kaybetmişti, ben yeniden monte ettim, iki yil sonra*
olimpiyatlarda atletizmde altın madalya kazandı.*
Üçüncüsü başlamış:*
- Beyler, sizler daha amatörsünüz. Birkaç yıl önce*
kokain ve alkol*
ile*
kafayı çekmiş bir kovboy atını saatte 120 km hızla*
>*giden trenin*
üzerine*
>sürmüştü. Kazadan çalışmam için arta kalanlar sadece*
atın götü ve*
*kovboyun*
şapkası idi.*
- Eeeee Hocam...Peki şimdi ne oldu ?*
>- Şimdi kendisi ABD başkanı.*
#34 - Haziran 02 2006, 15:48:12

SÜTANNE :):)   
 

 

Adam evlenir, 10 sene geçer çocugu olmaz. Yurtdisina göreve gider. Hanimindan gelen mektupta hamile oldugu yazılıdır. Yurda döndügünde ise hanımı dogurmustur, ama çocuk zencidir.

Hanimina sorar:
"Hanim ne sizin sülâlede ne de bizim sülâlede zenci var, esmer bile yok; bu is nasil oldu?"
Hanim:
"Çocugu dogurduktan sonra sütüm gelmedi mecburen bir sütannesi tuttuk, onun sütünü emdi. Sütanne zenciydi, herhalde bu yüzden böyle oldu" der.

Adam ikna olmusa benzer, ama içinde yine de ufak bir kusku vardir ve"bunu bilse bilse annem bilir" düsüncesiyle annesine sorar.

Anne:
"Olmaz olur mu oglum, tabii ki olur. Seni dogurdugumda benim de sütüm gelmemisti ve inek sütüyle beslemistim.
Bak boynuzlarin çikmaya baslamis bile!"
#35 - Haziran 02 2006, 15:49:24
« Son Düzenleme: Haziran 02 2006, 15:59:40 Gönderen: !nfinite »

Istanbulda Üniversitede okuyan genc kiz Ankaradaki babasina telefon etmis:
-"Baba merhaba. Ben Lale..."-
-"ooo, güzel kizim benim. Nabersin bakalim?"-
-"Hic sorma babacigim. Hic keyfim yok valla..."-
-"Hayirdir? Bir sorun mu var?"-
Kiz aglamaya baslar babasi ise üzüntü ve meraktan kafayi yemektedir.
-"Murat evi terk etti, bosanmak istiyormus..."-
-"Ne evi kiz???Ne bosanmasi??? Sen ne zaman evlendin de bosaniyorsun?"-
-Hani senin hic hoslanmadigin esrarkes cocuk vardi ya, iste onunla evlendim."-
-Iyi halt ettin, zilli. Neyse, artik yapacak bi sey yok, versin mahkemeye hemen bosanin..."-
-"Bosanalim ama benden 10 milyar istiyor. Eger vermezsem, iyi zamanlarimizda cektigi ciplak fotograflarimi internetten herkese yollayacakmis..."-
-"Pühhh, Rezil... Ciplak fotograf cektirdin öylemi???"-
-"Ama Babacigim o benim kocamdi, ne bilim böyle bir pustluk yapacagini?!"-
-"Peki, olan olmus artik, yarin havale ederim parayi...Öglenden sonra Bankaya gidip cekersin, sonrada alip yakarsin o kahrolasi fotograflari..."-
-"Sagol Baba...Eeee...sey...baba...bi de kürtaj icin 2 milyara ihtiyacim var..."-
Adam artik iyice fenalasir, boguk bir sesle konusur;
-"Kürtajmiii??? Bi de hamile mi kaldin o cocuktan sennn???"-
-"Aslinda ondan degil... Zemci bi cocuk vardi...Zaten o yüzden ayriliyoruz ya..."-
Adam bayilmak üzeredir, nabzi yükselir, tansiyonu düser, artik inliyerek konusmakdadir;
-"Biz seni oraya okumaya yaollamistik, sen ne haltlar cevirmissin. Allahim. Nedir bu basimiza gelenler...Okulu bitirir bitirmez Ankaraya dönüyorsun, yoksa kirarim bacaklarini..."-
-"Istersen hemen dönebilirim babacigim, ben gecen yil okuldan atildim cünkü..."-
Adam masanin üzerindeki soguk su dolu sürahiyi basindan asagiya devirir ve ancak bu sekilde konusmasini sürdürebilir;
-"Okuldanmi atildin??? Hani birlikte Avukatlik yapicaktik, zilli.!...Eh ulan? Sen hele bi gel buraya...Ben sana yapicagimi bilirim, evden disariya adim attirmiyacagim sana, ilk istiyenle de evlendirecegim seni..."-
-"O is zor be baba, biliyorsun moda oldu, artik evlenmeden önce esler birbirlerinden saglik raporu istiyorlar...Pek iyi bir rapor sunucagimi zannetmiyorum ben..."-
-"Allahim, cildiracagim...Bir de cinsel hastaliklar haaa... Kesin o zencidendir..."-
-"Cok pis arkadaslari vardi, bilmem artik hangisinden kapmisimdir..."-
Güm diye bir ses duyulur, adam kisa bir süre icin kendinden gecmistir, ancak hemen kendisini toparlayip tekrar telefonu alir;
-"Hemen bu aksam dayini yolluyorum oraya, seni alip gelecek, adresini ver bakayim..."-
-"Mahmutpasa Karakolundayim... Gelirken kefalet iyin de biraz para getirsin yanina..."-
-"Karakolmu??? Bi de karakolami düstün layyynnn? Ne yaptin?"-
-"Dün kafam cok bozuktu, cok icmisim. Araba kiralayip dolasmaya ciktim, o kafayla Arnavutköyde kokorecci dükkanina girdim. Ama neyse ki kimse ölmedi, dükkan sahibiyle kiralik araba firmasina para vermek gerekir sanirim..."-
Adam iyice fenalasir, hatta fenalasmak ne kelime, adeta kahrolmustur. Telefonda kisa bir sessizlik olur. Kiz tekrar konusmaya baslar;
-"Babacigim, sakin üzülme, bütün bunlar bir sakaydi. Ben sadece sinifta kaldigimi söylemek icin aramistim babacigim..."-
Bunun üzerine adam sevincle ve mutlulukla haykirir;
-"Canin sag olsun be güzel kizim benim, bosveeerrrr. Okul da neymis? Hic mühim degil, tatlicanin sagolsun senin..."- :kop :kop :kop
#36 - Haziran 02 2006, 17:09:32
İmza Kural Dışı

Kadınm Zekâsı
Günün birinde üç adam yürürken karşılarına büyük ve vahşi bir nehir çıktı.. Nehrin karşı kıyısına mutlaka geçmeleri gerekiyordu.
Birinci adam, dizlerinin üzerine çöktü ve tanrıya dua etti:
"Tanrım, lütfen nehrin karşı kıyısına geçebilmem için bana güç ver!"
Tanrı ona uzun kollar ve güçlü bacaklar verdi. Böylece nehrin karşı kıyısına geçebildi.
Ancak bunun için 2 saat boyunca dalgalarla boguştu ve neredeyse 3-4 kez bogulma tehlikesi geçirdi. Ama başarmıştı.
Bunu gören ikinci adam da Tanrı'ya dua etti:
"Tanrım lütfen nehrin karşı kıyısına geçebilmem için bana güç ve gerekli aracı ver!"
Tanrı ona bir tekne verdi ve o da nehrin karşı kıyısına geçmeyi başardı, ancak birkaç kez alabora olma tehlikesiyle karşılaştı..
Tüm bu olanları izleyen üçüncü adam, dizlerinin üzerine çöktü ve Tanrı'ya yalvardı :
"Tanrım, lütfen nehrin karşı kıyısına geçebilmem için bana güç , araç ve zeka ver!"
Bunun üzerine Tanrı adamı bir kadına dönüştürdü.. Kadın haritaya baktı.. Nehrin biraz yukarısa dogru yürüdü ve köprüden karşıya geçti..
#37 - Haziran 03 2006, 17:22:32

yoruuumsuz:)))


Tanrı dağları yaratmış,
> >>
> >> şöyle bir bakıp :
> >>
> >> "Mükemmel oldu" demiş.
> >>
> >> Ağacı yaratmış, bakmış ve :
> >>
> >> "Çok güzel oldu" demiş.
> >>
> >> Hayvanları yaratmış :
> >>
> >> "Of, süper oldu elime sağlık" demiş.
> >>
> >> Erkeği yaratmış :
> >>
> >> "Heyt be, budur işte" demiş.
> >>
> >> Kadını yaratmış
> >>
> >> ...biraz durmuş...
> >>
> >> ...sağına bakmış..soluna bakmış
> >>
> >> "Neyse bu da makyaj yapar artık naapalım" demiş )
> >>
> >>
> >> ŞAKA ŞAKA ÖYLE DEMEMİŞ.......
> >>
> >> Ya
> >> ne demiş...
> >>
> >> Başka ne diyebilir ki :
> >>
> >> "BİRİ SUSTURSUN ŞUNUUUUUUUU"
(alıntıdır)
#38 - Haziran 05 2006, 14:28:45


bahama'da kar!!

Bir cift Bahamalar a tatile gidiyormus fakat adamin son anda
>>>>bir isi
>>>> >
>>>> > >cikmis
>>>> > > >ve gidememis. Karisi ise yanliz gitmek zorunda kalmis bir
>>>>hafta
>>>> >tatile.
>>>> > > >Neyse kadin ilk gun barda tek basina sikilmis bir halde
>>>>otururken
>>>> >
>>>> > > >yerel halktan bir zenciyle tanisir. Guzel ve sicak bir
>>>>muhabbet falan
>>>> >
>>>> > > >derken olayin gidisati belli olur. Kadin da hos bir fantazi
>>>>olur
>>>> >
>>>> > > >dusuncesiyle itiraz etmez ve odasina davet eder zenciyi. VE
>>>>cok da
>>>> >memnun kalir.
>>>> > > >Zencinin yatak performansina hayran kalir. Bizim zenci de
>>>>bu guzel
>>>> > >Amerika
>>>> > > >li bayana bayilir. Cinsellikte muhtesem bir cift
>>>>olmuslardir. Hic
>>>> >
>>>> > > >odadan cikmadan devam ederler. Hem de gunler boyunca.
>>>>Gunler gecer ve
>>>> >
>>>> > > >kadinin tatili biter. ERtesi gun ucaga binip donecegi gece
>>>>bir
>>>> >
>>>> > > >dinlenme sirasinda cok onemli bir sey aklina gelir unuttugu
>>>>bir sey.
>>>> >
>>>> > > >-Yaa der. Pardon ben senin adini sormadim. Adin neydi sahi?
>>>>Zenci de
>>>> >
>>>> > > >bu sorudan hic memnun kalmaz. -Hayir der. Sana adimi
>>>>soyleyemem. Cok
>>>> >
>>>> > > >garip ve komik bir ismim var. Bosver. Gulersin.
>>>> > > >-HAyir lutfen soyle tamam gulmeyecegim. der kadin.
>>>> > > >-Hayir hayir gulersin ve ben buna cok sinirlenirim.
>>>>Soylemek
>>>> >istemiyorum.
>>>> > > >-Lutfeennnnnnnnnnn der kadin soz veriyorum inan
>>>>gulmeyecegim. Ne
>>>> >
>>>> > > >kadar komik olursa olsun. -Pekii der adam. Soyleyeyim o
>>>>zaman. Benim
>>>> >
>>>> > > >adim kar. -Kar miii? Der kadin?
>>>> > > >-Evet kar. Annem babam hayatlarinda bir kez kar gormusler
>>>>Ingiltere
>>>> > > >seyehatinde ve hayran olmuslar. Bana da kar adini
>>>>vermisler. demis.
>>>> > > >Kadin kahkahalarla gulmeye baslamis. Ve adam da cok
>>>>sinirlenmis
>>>> >cildirmis.
>>>> > > >-Bakkkk iste guluyorsun. Ben biliyordummm. Sana
>>>>gulmeyeceksin demedim
>>>> > >miii?
>>>> > > >HAni soz vermistinnn. diye hiddetlenmis.
>>>> > > >-Hayir yanlis anlama sana gulmuyorum kesinlikle. Demis
>>>>kadin. -Yarin
>>>> >
>>>> > > >ulkeme donuyorum. demis. Beni boyle bembeyaz goren herkes
>>>> >soracak.
>>>> > > >Bahamalara tatile gittin neden hic bronzlasmadan dondun
>>>>diye. Ben
>>>> >
>>>> > > >simdi onlara Bahamalarda bir hafta boyunca 25 cm. kar
>>>>alitndaydim mi
>>>> >
>>>> > > >diyecegim.....?
#39 - Haziran 05 2006, 14:34:24

Adamın biri kahvaltı yaparken, karısı arkasıdan
gelip elindeki tava ile sertçe adamın kafasına vurur.
"Hey ne yaptım ki ben ?"der Adam
"Daisy kim?" diye kızar karısı.
Adam "Daisy?"
Kadın "Benimle oyun oynama ceketinin cebinde bu
kağıdı buldum, üzerinde Daisy yazıyor. Kim bu kadin?"
"Ya şekerim, biliyorsunki at yarışı oynuyorum.
Geçen gün bahis yatırdığım atın adı Daisy"
Kadın üzülerek "Tatlım çok özür dilerim,biliyorsun
seni çok kıskanıyorum."
İki hafta sonra adam oturma odasında gazete okurken,
karısı adamın arkasından, tavayla sertçe adamın
kafasına tekrar vurur.
"Heyy yine ne yaptım ?"
Kadın sinirli bir şekilde adama bakıp "Atın aradı"
#40 - Haziran 05 2006, 15:26:25

suvi

İlginç Fıkralar


--------------------------------------------------------------------------------

SINAV
4 tane üniversite öğrencisi, uyanamadıkları için matematik
finaline geç kalırlar ve okula gidince hocaya arabalarının lastiğinin
patladığını söylerler. Hoca önce inanmaz, ama öğrencilerinin
yalvarmalarına dayanamayarak, onları 3 gün sonra sınav yapacağını söyler. Sınav
günü gelince hoca, 4 öğrencinin hepsini boş bir salonun ayrı ayrı
köşelerine oturtur.
Sınav geçme sistemi şöyledir: 100 üzerinden 50 puan alan herkes
sınavı geçebilir. Hocanın hazırladığı sınavda ise ön sayfada 10'ar
puanlık 4 tane basit matematik sorusu vardır. Bunları kolayca çözerler.
Arka sayfada ise 60 puanlık 1 soru vardır: "Hangi lastik
patladı?"

Mühendis I 

Bir Makine Mühendisi, bir elektrik mühendisi ve bir bilgisayar mühendisi 
bir gün eski bir araba ile yola çıkmışlar.  Issız bir otobandan geçerken,
araba aniden durmuş, baktılar çalışmıyor, Makine Mühendisi

"Ben simdi hallederim!"     

diyerek atılmış, önce arabanın altına yatmış, kaputu açmış,
bir kaç girişi sıkıştırıp, bir kaç yere çekiçle filan vurmuş ama tık yok!
Başı eğik arabaya geri dönmüş. Bunun üzerine elektrik mühendisi atılmış
hemen, o da elektrik girişlerini, sigortaları kontrol etmiş, kablolarla
oynamış ama hareket yok! Bunun üzerine ikisi birden dönüp, bilgisayar
mühendisine bakmışlar. Sıranın kendisine geldiğini anlayan bilgisayarcı,

"Eeee şey, arabadan bir çıkıp tekrar girsek?"

Mühendis II

Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir mühendise bir kırmızı top verip
bunun hacmini nasıl bulacaklarını sormuşlar. Matematikçi, bir mezura ile
etrafını ölçüp formülle yarıçapını hesapladıktan sonra diğer bir
formülle yarıçapından hacmini bulacağını söylemiş. Fizikçi ise topu suya
batırıp yer değiştiren suyun hacmini ölçerek topun hacmini
bulabileceğini söylemiş. Top son olarak mühendisin eline verilmiş,
mühendis topu şöyle biraz çevirip bakmış ve sonra:

"Bana kırmızı toplar kataloğunu bulun."


TEMEL TAMİRATTA

Amerika'ya göçen Temel, birikimleri ile bir otomobil tamirhanesi
açmıştı. Birgün kaputu açmış, motorun silindir başlıklarını sökerken, dünyaca
ünlü kalp cerrahi Dr. De Bakey'nin içeri girdiğini gördü. Doktor mercedesine
bir göz atmasını istiyordu.
Temel :
"Siz ünlü doktor De Bakey'siniz değil mi" diye sordu..
"Evet" dedi, doktor. Temel simsiyah ellerini bir beze sildi ve hafif bir
tebessümle sordu :
"Sayın ünlü doktor, burada ne yaptığıma dikkatle bakın, lütfen..
Ben de kalpleri açıyorum. Kapakçıkları dışarı çıkarıyorum, temizliyor,
düzeltiyorum, bozulanların yerine yenilerini takıyorum. İşimi bitirdiğimde,
bu bebek bir tazı gibi koşmaya başlıyor.. İkimiz de temelde ayni işi
yaptığımız halde, siz nasıl olup milyarlar kazanıyorsunuz da, ben meteliğe
kurşun atıyorum?.."
De Bakey iyice yanına geldi Temel'in.. Eğildi ve kulağına fısıldadı :
"Simdi bu anlattıklarını motor çalışırken yap bakalım!.."

İtiraf ediyorum 

İnterpol yeni bir istihbarat birimi kuracaktır. Tecrübeli  elemanlar aramaktadır. Referanslarıyla beraber en az iki kişiden oluşacak ve  ekip halinde çalışacak elemanlar tercih edilmektedir. CIA’dan, KGB’den ve malum ülkeden  ikişer eleman gelir.  İnterpol yetkilisi bir tavşanı alır ormana bırakır ve yarım saat bekledikten sonra CIA elemanlarından yakalamasını ister. 

CIA elemanları süratle ormana dalarlar ve iz sürerler. 3 gün sonra gelirler. Ellerindeki örnekleri  analiz etmek için laboratuvara ihtiyaç duyduklarını belirtirler. 

İnterpol yetkilisi  KGB elemanlarına “buyrun” der, sıra sizde der.  KGB elemanları süratle ormana dalarlar. Biraz sonra ormandan dumanlar yükselmeye başlar.  Koşarak ormandan çıkarlar. Kendilerini zor kurtarmışlardır. “Hain, rejim düşmanını yok ettik” derler. Yanmış bir parça bularak ispat etmeye çalışırlar. 

Sıra üçüncü grup ajana gelmiştir. Yetkili, başka bir tavşanı diğer bir ormana bırakır ve yarım saat bekledikten sonra ajanlardan yakalamasını ister.

 Ajanlar süratle ormana dalarlar. Yarım saat sonra telsizle bildirirler: “yakaladık geliyoruz”. Biraz sonra gözükürler. Hırpalanmış ve bitkin bir haldeki bir ayıyı kollarından tutmuşlar sürükleyerek getirmektedirler. Ayı bir taraftan da bağırmaktadır:

“Her şeyi itiraf edeceğim, ben aradığınız tavşanım, ben o hain tavşanım.... yeter ki....” 

Dünya Türklere kalacak

Dünyanın meşhur “think-tank”ları bir araya gelirler. Araştırma konuları önümüzdeki asırda dünyanın hakimi kim olacaktır. Dünya kime kalacaktır. Bilgisayara bütün ülkelerin nüfus yapısından, ekonomiye, eğitimden sağlığa ve siyasetten askeriyeye kadar bütün bilgiler yüklenir. Uzmanlar “Dünya kime kalacak” diye sorularını yazarlar ve “enter”e basarlar. 1 dakika sonra ekranda büyük harflerle cevap görünür:

“Dünya Türklere kalacak.”   

Uzmanlar şoktadır. En nihayet birisi şaşkınlıktan kurtulup, “neden” diye yazar ve “enter” e basar. Bilgisayardan hemen cevap gelir:

“Bütün milletler uzaya gidecek,  böylece dünya Türklere kalacak.”

Kaçan espri 

Ula temel der “Bir öğünde kaç hamsi yersin?” Temel cevap verir: “elli.”
Pekale der şimdi ramazan, oruçlu iken kaç tane yersin?
-Yüz tane.
Dursun hayır der. Oruçlu iken bir tane yersin, orucun bozulur. Diğer doksan dokuzunu oruçsuz olarak yersin.

Espri temelin hoşuna gider. Bu espriyi hemen bir arkadaşına satması gerekir.  Bir arkadaşı ile karşılaşır.   

Ula söyle bana der. Bir öğünde kaç hamsi yersin?

Arkadaşı cevaplar: “Yirmi tane. “

Temel “tüh be” der.  “Espriyi kaçırdın. Yüz tane deseydin sana güzel bir espri yapacaktım.” 


Mısır tanesi ve adam

Adamın birisi tavuklardan korkmaktadır. Yakınları  adamı bir psikologa götürüler. Doktor sebebi öğrenir. Adam kendisini mısır tanesi zannetmektedir. Doktor adamı ikna etmek için bir-kaç seans düzenler. Sonunda adamı mısır tanesi olmadığına ikna eder.

Adam: "mısır tanesi olmadığımı ve insan olduğu anladım  doktor bey" der. "Ama bunu tavuklar da biliyor mu? Sen bir de onlara anlat..."

 

 
#41 - Haziran 05 2006, 16:32:35

suvi

Becerikli doktor
 
 

Kadın doğum uzmanı bir doktor yaptığı işten zevk almamaya başlamış. Yıllardır doğum yaptırmak artık doktara eğlenceli gelmiyormuş ve sonunda işini değiştirmeye karar vermiş. Bir takım araştırmalar sonucunda motorcu olmaya, bu işin çok eğlenceli olduğuna karar vermiş. Hemen bir eğitim kurumuna başvurarak kurs almaya başlamış.
Nihayet kurs bitmiş ve usta öğretici kursiyerleri sınava almış ve sonuçları bakanlığa yollamış. Bakanlık sonuçları incelerken bi bakmışlar bizim doktor 100 puanlık sınavdan 150 almış. "Nasıl olur bu. Bu işte torpil var muhakkak" deyip hemen iki müfettişi göndermişler kurs merkezine. Usta öğreticiyi bulup sormuşlar:
- Ne iş bu ne sordun sınavda.
- Müfettiş bey ne sorayım klasik şeyler işte, yağı değiştir, bujileri temizle, yağ filitresini sök değiştir, radyatörün suyu falan işte.
- İyide kardeşim bu adam nasıl aldı bu notu.
- Valla müfettiş bey adam ne dersem hepsini yaptı.
- Tamam anladık kardeşim onu niye 100 değilde 150 onu soruyorum.
- Haaaaa... İyide müfettiş bey adam bütün dediklerimi ekzos deliğinden yaptı kaç verseydim!
 

 

 
Ağaç yürümezse
 
 

Nasreddin Hoca'ya yapılan sataşmalar tükenip bitmez. Akşehirliler bir gün Hoca'ya takılır ve sorarlar: - "Hocam senin evliyalar katında ulu bir kişi olduğun söylenir aslı var mıdır?" Hoca'nın böyle bir iddiası elbette yoktur ama bir kere soruldu ya cevaplar: - "Her halde öyle olmalı." - "Böyle kişiler zaman zaman mucizeler göstererek bu özelliklerini herkese kanıtlar. Hoca madem kabullendin göster bir mucize de görelim!" Hoca: - "Pekala şimdi size bir numara yapalım" der.. Karşısında durmakta olan çınar ağacına; - "Ey ulu çınar çabuk yanıma gel!" der. Tabii ne gelen ağaç var ne giden. Hoca yürümeye başlar ağacın yanına varır. Akşehirliler: - "Ne oldu Hoca ağacı getiremedin, kendin oraya gittin!" diye gülünce Hoca: - "Bizde kibir yoktur, dağ yürümezse abdal yürür", der.
 

 

 
#42 - Haziran 05 2006, 16:42:06

New York`tan Los Angeles`e giden uçakta cingöz bir avukat ile sarışın bir hanım yanyana oturuyorlar. Avukat hem hanımla yakınlaşmak hem de hoşca vakit geçirmek için bir oyun teklif ediyor. Kabul görünce oyunu anlatıyor:
-Size bir soru soracağım, cevabı bilemezseniz bana 5 dolar vereceksiniz, sonra siz soracaksınız bilemezsem ben size 50 dolar vereceğim.
Ve ilk soruyu soruyor:
-Ay ile dünya arasındaki uzaklık ne kadardır?
Kadın tek söz söylemeden çantasından 5 dolar çıkarıp adama uzatmış.
Soru sorma sırası sarışına gelmiş:
-Tepeye 3 ayakla tırmanıp 4 ayakla asağı inen şey nedir?
Adam dakikalarca düşünmüş. Yanıtı bulamamış... Cuzdanından 50 dolar çıkarıp kadına uzatmış. Kadın parayı kibarca alıp çantasına koyarken avukat merakla sormuş:
-Cevap ne?
Kadın tek kelime etmeden çantasını açmış ve 5 dolar çıkarıp adama uzatmış...  :kop :kop :kop :kop :kop :kop :kop :kop
#43 - Haziran 05 2006, 17:22:16
İmza Kural Dışı

paylaşımlar için sağolun arkadaşlar hepsi güzel  :oley
#44 - Haziran 05 2006, 17:54:21

Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden 1 m. kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar. Kimyacı, "adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış"; fizikçi, "adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş"; jeolog, "burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanin taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangin olasılığını azaltmayı amaçlamış"; matematikçi, "sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış"; antropolog, "adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş". Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar., Adam cevap verir: - "Boru yetmedi."
#45 - Haziran 05 2006, 18:07:29

Hanim, ters cevaplar vermesine kizdigi için hizmetçi kizi kovmustu.
Kiz esyalarini toplayip çantasina doldurduktan sonra haniminin yanina geldi.
-Allahaismarladik madam. Yalniz, gitmeden evvel size bir sey söylemek istiyorum.
-Söyle bakalim :
-Önce, ben sizden daha güzelim. Bunu bey söyledi.
Sonra, elbiseleriniz de sizden çok bana yakisiyor, bunu da bey söyledi.
Bir sey daha söyliyeyim mi ? Yatakta da sizden daha becerikliymisim.
-Onu da mi bey söyledi ?
-Hayir madam, onu soför söyledi....... (6) (6)
#46 - Haziran 05 2006, 19:02:54
İmza Kural Dışı

Bir ermeni mahallesinde çok zengin ama yaşı seksenin üstünde bir adam varmış. Aynı mahalledeki çok fakir ama oldukçada güzel bir genç kızla evlenmek istemiş ve para zoruyla muradına ermiş. Ama zifaf gecesi adam ölmüş, bunun üzerine savcı kızı sorguya çekmiş;
- Anlat bakalım kızım ilk gece ne oldu?
- Valla savci bey üsseriiime çiktii titremeye bassladıı, ben sandiim geloooor meğersem gidooormisss... :kop :kop
#47 - Haziran 05 2006, 19:12:42
İmza Kural Dışı

AYI
Bir gun kadinin biri kocasini altatir ve o sirada cocugunu olayi gormesin diye dolaba koyar ve oynasin diye eline bir ayi verir.Derken kadinin kocasi eve gelir. Kadin sevgilisini hemen oglunun oldugu dolaba saklar.Olaydan habersiz koca karisini ciplak gorunce hemen yataga girer. Bu sirada dolapta cocuk adama elindeki ayiyi gostererek -Amca ben sana bu ayiyi satacagim" der.Adam; -Gerek yok yavrum almayacagim diye cevap verir, fakat cocuk ; -O zaman bende seni babama soyleyecegim diye tam disari cikarken adam almak zorunda kalir.Aradan 5 dakika gecmeden cocuk; -bana ayimi geri ver. der.adam; -biraz once aldim geri vermem deyince cocuk; -bende seni babama soylerim der ve tam disari cikarken adam ayiyi geri verir.5 dakika sonra cocuk ayni sekilde ayiyi adama satar ve geri alir. Bu boyle sabaha kadar devam eder.Sabah olur kadinin kocasi ise gidince sevgilisi de evden ayrilir.
Aradan birkac gun gecer ve cocuk yaptigina pisman olur ve annesine ; -Anne ben cok kotu birsey yaptim nasil rahatlarim der. Annesi; -bak oglum karsida kilise var, git gunah cikar rahatlarsin der.Bunun uzerine cocuk kiliseye gider, rahip kabinine girer ve cocuk; -amca benim bir ayim var" derken rahip sozunu keser ve; -almiyorum lan essogluessek almiyorum param bitti!!
#48 - Haziran 05 2006, 20:15:03

KAZ
Cok soguk bir kis gunu padisah, tebdil'i kiyafet gezmeye karar vermis.Yanina basvezirini alip yola cikmis. Bir dere kenarinda calisan asli bir adam gormusler..Adam elindeki derileri suya sokup, doverek tabakliyormus. Padisah, ihtiyari selamlamis.
" Selamunaleykum ey pir'i fani..."
" Aleykumselam ey serdar'i cihan...
"Padisah sormus." Altilarda ne yaptin ?"
" Altiya alti katmayinca, otuz ikiye yetmiyor..." Padisah gene sormus.
" Geceleri kalkmadin mi ?"
" Kalktik...Lakin, ellere yaradi..."Padisah gulmus.
" Bir kaz gondersem yolar misin ?"
" Hem de ciyaklatmadan..."
Padisahla basvezir adamin yanindan ayrilip yola koyulmuslar.
Padisah basvezire donmus." Ne konustugumuzu anladin mi ?"
" Hayir padisahim..." Padisah sinirlenmis.
" Bu aksama kadar ne konustugumuzu anlamazsan kelleni alirim."
Korkuya kapilan basvezir, padisahi saraya biraktiktan sonra telasla dere kenarina donmus. Bakmis adam hala orada calisiyor..
" Ne konustunuz siz padisahla..." Adam, basveziri soyle bir suzmus.
" Kusura bakma. Bedava soyleyemem. Ver bir yuz altin soyleyeyim.."
Basvezir, yuz altin vermis." Sen padisahi, serdar'i cihan, diye selamladin. Nereden anladin padisah oldugunu.."
" Ben dericiyim. Onun sirtindaki kurku padisahtan baskasi giyemezdi.."
Vezir kafasini kasimis." Peki, altilara alti katmayinca, otuz ikiye yetmiyor ne demek..."
Adam, bu soruya cevap vermek icin de bir yuz altin daha almis. "
Padisah, alti aylik yaz doneminde calismadin mi ki, kis gunu calisiyorsun, diye sordu. Ben de, yalnizca alti ay yaz degil, alti ay da kis calismazsak, yemek bulamiyoruz dedim."
Vezir bir soru daha sormus...
" Geceleri kalkmadin mi ne demek ?"Adam bir yuz altin daha almis.
"Cocuklarin yok mu diye sordu..Var, ama hepsi kiz. Evlendiler, baskasina yaradilar, dedim."Vezir gene kafasini sallamis.,
Bir de kaz gonderirsem dedi, o ne demek..."
Adam gulmus." Onu da sen bul..."

#49 - Haziran 05 2006, 20:20:48

DALGINLIK
Tabiat bilgisi öğretmeni hayli dalgındı. O gün öğrencilerine elektrik akımının bir kurbağa üzerindeki etkisini göstermek istiyordu.
--"Bunun için sizlere çok yakından tanıdığınız bu sevimli hayvanlardan bir tane getirdim " dedi.. çantasını karıştırdı ve çıkara çıkara bir sosisli sandviç çıkardı. Şaşkın şaşkın sandviçe baktıktan sonra şöyle mırıldandı:
--"Allah ! Allah! Peki, ama ben bu sosisli sandviçi saat 10:00'da yememiş miydim?"
ELEKTRİK SÜPÜRGESİ SATICISI
Elektrik süpürgesi saticisi, bir apartman dairesinin kapisini calmis?, kapiyi acan bayana "Hanimefendi, bu elimde görmüş oldugunuz kovanin icinde at pisligi var! " demis ve bu bir kova pisligi evin icine dogru savurarak dokuvermis. Sonrada "Hanimefendi, elimdeki elektrik supurgesi ile 10 dakika icinde bunu temizleyemezsem, bu *** yiyecegim..! " Kadin saticiya soyle bir bakmis " Beyefendi, ustune domates sosu da istermisiniz?... Elektrikler kesik de....! "

 :muhah
#50 - Haziran 05 2006, 20:23:36

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.