inanç üstündür.çünkü mantık-akıl-zeka adına ne derseniz diyin,etkisi sınırlıdır.dünyanın en dahi insanları,en meşhur bilim adamları dahi çok basit hatalar yapmışlardır ve yıllarca bunu farkına varamamışlardır.kaldı ki mantık mutlak doğru değildir,olamaz.zaten pozitivist yaklaşımın kendince övündüğü en temel noktadır bu.günümüz bilim anlayışının ayakları yere sağlam basmamaktadır.mesela newton fiziği...insanoğlu 300-400 yıl boyunca bu fiziği mutlak doğru kabul etmiştir fakat tek bir Einstein gelip bu anlayışı yıkmıştır,newton fiziğinin doğru fakat mutlak doğru olmadığını ispatlamıştır.fakat aynı Einstein evrenin genişlemesi ile ilgili kendi bulduğu denklemlerinde çok çok çok çok basit bir hata yapmış ve yaklaşık 10 yıl sonra başka bir bilim adamının düzeltmesi ile kendi yaptığı hatanın farkına varmış ve ''hayatımın en büyük yanlışlarından birisi'' demekten kendini alamamıştır...fakat inanç öyle değildir.belki her zaman elle tutulup gözle görülemez fakat insanın kalbi inanç-iman ateşi ile yanmaya görsün...yüzyıllara damgasını vuran,doğruluğu tartışılmak bir yana,herkesi kendisine birer mıktatıs gibi çeken,herkesi kendisine hayran bırakan Yunus Emre'ler,Mevlanalar birer iman abidesiydiler.
İnanç derken mantığı,mantık derken inancı yok sayan anlayış elbette kabul edilemez.En makul yol orta yoldur.Fakat sorulan soru gereği illaki bir tercihte bulunmak gerekirse inanç demek daha makul gibi geliyor...