Ben bu konuda farklı düşünüyorum ve Farabi'nin görüşüne katılıyorum. Ona göre, bu dünyadaki nesneler hareket etmekte, degismektedirler. Dünyadaki nesneler hareketlerini bir ilk Hareket Ettiriciden almak durumundadirlar. Bu ilk Hareket Ettirici ise, Tanri'dir.
Farabi'ye göre, evren ayni zamanda Tanri'nin sonsuz cömertliginin bir sonucudur. Tanri, Farabi'nin sisteminde herseydir. Tanri seven, sevilen ve sevgidir. O bilen, bilinen ve bilgidir. Tanri hersey olduguna ve hiçbir seye ihtiyaç duymadigina göre, Farabi bu noktada, mümkün varliklarin varoluslari için, Tanri'nin yalnizca kendisini konu alan bilme faaliyetine basvurur. Buna göre, yaratiklar, Tanri'ya en yakin 'akillar' halinde Tanri'dan çikip varliga gelirler.
Insan için amaç mutluluk, en büyük erdem de bilgeliktir. Evrenin esas ve en yüksek amacini anlamak, insan için gerçek mutluluktur. Insanin kendisini ve evrenin amacini anlamaya kalkismasi ise, bilim ve felsefe yapmakla ilgili bir seydir. Etkin akil insan aklinin yönelebilecegi en yüksek hedeftir. Etkin akil'a ulasmak, bu dünyada Gerçek, Dogru, Iyi ve Güzeli ortaya çikaran felsefe, bilim ve sanatla ugrasmak yoluyla olur. Böylelikle, insan ruhunu temizler, saflastirir. Iste, bu, insan için ölümsüzlükle esanlamlidir. Bu yol Tanri'ya yönelis, Tanri'ya varis yoludur. Bu ise, insan tadabilecegi en yüksek mutluluktur.
Farabi'ye göre, etkin akil'a yönelmek durumunda olan sansli insanlar filozoflar, bilim adamlari, peygamber ya da gerçek yönetici ve sanatçilardir. Demek ki, dogrulara ulasan filozof ve bilim adami, iyilikler meydana getiren gerçek yönetici, güzellikler yaratan sanatçi, ona göre, birbirlerinden çok farkli olmayan insanlardir. Filozof ve bilim adami gerçegi ve dogruyu, bilimsel yöntemle tanir. Yani, o etkin akil'a kendi yolundan giderek varir. Peygamber ve gerçek yönetici gerçegi ve dogruyu, vahiy yoluyla bilir. Yani, o da etkin akil'a kendi yolundan giderek ulasir. Farabi'nin bu düsüncesine göre, bilim, din ve felsefe, birbirlerini ortadan kaldirmak yerine, birbirlerini tamamlayan disiplinlerdir. Onlar yalnizca ayni gerçege ve dogruya, etkin akil'a ulasmanin farkli yollaridirlar.