Ben Farabi olmayı tercih ederdim.. Çünkü o İslam felsefesinin kurucusudur çünkü İslam dinine felsefi bir nitelik kazandırmıştır..Ona göre din ve felsefe birbirinden ayrılamaz...ayrıca İslam filozoflarının babası ve en iyi Türk bilginidir. Ardından gelen tüm İslam filozofları kendisinden etkilenmiştir ve Batı da Ortaçağdan beri ama özellikle son zamanlarda sık sık onun eserlerine referans vermektedir.
Farabi daha çok metafizik üzerinde çalıştı, felsefeyle İslâm dini arasındaki ayrılıkları, uyuşmazlıkları, çelişmeleri mantık ilkelerine dayanarak gidermek amacı güttü. Dini değişmez bir öz olarak aldı ve Aristoteles mantığının verilerini göz önünde tutarak, İslâm dinine felsefi bir nitelik kazandırmağa çalıştı. Bu yüzden doğuda İslâm felsefesinin kurucusu sayılır. Ona göre, dinle felsefe birbirinden ayrılamaz, felsefe dinin yardımcısıdır; din konuları dışında ve dine karşı bir felsefe olamaz.
Yüzden fazla eser yazan bilgin, kendinden sonra gelen İbni Sina ve İbni Rüşt gibi ünlü bilginleri büyük ölçüde etkilemiştir.
Batı kaynaklarında Latince bir adla (Alpharabius) anılan Farabi, kendinden önce ve sonra gelen İslâm filozofları arasında batının en çok başvurduğu kaynaklardan biridir.