kardeşim yeni doğmuştu babam hapse girdi
henüz beş yaşındayım ozamanlar sandım hayat bitti
bunun yanında tokat hafifti pembe dünyam griydi
topumu kesen komşu bile maç yapalım demişti
her gece korkmasın diye annemin elini tuttum
iki dakika susmayan burak sanki dilini yuttu
çeşme gibi akan gözlerim birden bire kurudu
dedim anne babamı getirsinler olurum ben uslu
gözleri doldu sarıldı boynuma
güzel birşey söylemişti sarı oğlu ilk defa
yiyecek ekmeğimiz yoktu umarsamadı dost falan
sırf o doysun diye hep aç kalktım sofradan
ziyaret günü geldi geçti aradan zaman
kardeşimin bakışları soruyodu kim acaba bu adam
tanımaması normal çünkü babamı hiç görmedi
ben bugüne kadar çok öldüm ama bikere gömülmedim
inandım aldandım tanrım
hayatı güzel biyer sandım
bi elmaya kanmadım adem gibi
bu cezayı haketmedim ben tanrım
mahallemde çakılıydı torbacılar keşler
hergün bi silah sesi gelirdi ardından polisler
içimde eriyen ümitler ve kaybolan sevinçler
yaşadığıma şahit uğurlu sandığım misketler
ne gülüşlerim vardı artık ne mutluluk çığlıklarım
ne gofretin anlamı vardı ne bayıldığım tatlıların
umrumda değildi ne oyun ne de arkadaşlarım
küçük kardeşim ve ağlayan annemdi sarıldığım
okuma yazma bilmeden öğrenmiştim çok dua
sürekli yalvarıyodum allahım babamı ver bana
duyan yoktu kalbim korku doldu
yine ağlıyodum odamda ve yine hayatım kapkara
biri kapıyı çalıyodu deli gibi sabahın köründe
yataktan fırladım kim gelir ki bize bu saatte
hemen koşup kapıyı açtım gelen babamdı
o an hissettiklerimi anlatamam sözlerle