Alternatifim Cafe

New York'ta Beş Minare

Discussion started on Sinema

Yapım:2010,  2011 ~ ABD,  Türkiye
Tür:Aksiyon,  Casusluk,  Dram,  Macera,  Polisiye,  Politik
 Yönetmen:Mahsun Kırmızıgül
Oyuncular:Haluk Bilginer,  Engin Altan Düzyatan,  Ali Sürmeli,  Danny Glover,  Mahsun Kırmızıgül,  Onur Ünsal,  Salih Kalyon,  Robert Patrick,  Erkan Petekkaya,  Zafer Ergin,  Hüseyin Avni Danyal,  Gina Gershon,  Mustafa Sandal,  Murat Ünalmış,  Eşref Kolçak,  Suna Selen,  Yüksel Arıcı,  Emma Walton,  Scott William Winters,  Ümit Okur,  Ali Güney,  Bob Ari,  Ernest Rayford,  Hisam Tawfıq,  James Chen,  Justine Cotsonas,  Laine Rettmer,  Michael Olajide Jr,  Ryan Silverman,  S Novym Godom, Papa! (2004),  Sharrieff Pugh
Senaryo:Mahsun Kırmızıgül
Yapımcı:Murat Tokat
Görüntü Yönetmeni:James Gucciardo
 Müzik:Mahsun Kırmızıgül,  Yıldıray Gürgen,  Tevfik Akbaşlı
Filmin Websitesi:www.newyorktabesminare.com
Süre:1 saat 50 dk
Gösterim Tarihi:05 Kasım 2010 (Türkiye)


Filmin ÖzetiKırmızı bültenle aranan ve ismi fenomene dönüşen radikal dinci bir örgütün lideri Deccal kod adlı suçlunun Amerika’da yakalandığı bilgisi gelir. Teşkilatın en başarılı iki polisi Amerika’ya suçluyu teslim almaya giderler. Bundan sonrası kolay gibi görünür ama hiçbir şey göründüğü gibi değildir. İstanbul, New York, Bitlis üçgeninde geçen hikaye, yakın dönemin Türkiye’sini sorgularken, 11 Eylül sonrası Amerika ve dünyanın İslam ile olan paranoyasının altını çizecektir.
#1 - Ekim 21 2010, 14:16:23

heyecan verici gibi duruyor lakin, bizi amerikada mahsun mu temsil edicek ulan diye de düşünmüyor değilim.
sarı sarı diye klibi vardı bunun mk.
#2 - Kasım 04 2010, 01:48:38
i go to grave before be a b.tch nigga. Lykomedo's Awesome Blog ve lazım olursa diye about me

İsminden ofsayt bence.
#3 - Kasım 04 2010, 22:56:57
Eskiden buralar hep hayat, yaşamdı.

çok beğendim.gayet başarılı idi.
#4 - Kasım 08 2010, 00:25:51
'

Zeitgeist

Bu adam film yapmasa ne güzel olur.
#5 - Kasım 08 2010, 03:27:59

7 Kasım tarihli Hürriyet gazetesinde Ahmet Hakan'ın köşesinde ki yorumu okuyunca insan bu filme izlemeden sıfırın altında diyebiliyor.
Tabi filmi izlemek gerek, onun bakış açısı farklı sıradan izleyicinin ki farklı.
#6 - Kasım 08 2010, 11:14:19

Çok Merak Ediyorum Bu Film' i En Kısa Zamanda Gitmeyi Düşünüyorum
#7 - Kasım 08 2010, 14:32:54
Sana Yine Dönemem, Dönenem
Göz Göre Göre Seninim Diyemem
Yıkamam Kendimi Yasaklı Sevdandan Geçemem
Dünlerime Dönemem, Dönemem
Göz Göre Göre Yoluna Eğilmem
Sen YIRTILMIŞ DAMARIMSIN Kanarsın Dur Diyemem..

Motley

Filmi telefonumu kaybettigim için fazla izleyemesem de iyiydi teknik açıdan. Hacının karısı da çok güzel kadındı ya.
#8 - Kasım 08 2010, 15:52:39

Filmde hacının eşinden başka bir şey yoktu. İlgi çekelim şunu da koyalım diye gösterilen olaylar, gereksiz duygusal sahneler, oldu bittiye getirilmiş hadiseler, sarı sarının klibinden beri oyunculuk anlamında ilerlememiş bir Mahsun. En azından filmlerinde oynamasın.
#9 - Kasım 09 2010, 02:08:27
Suskun bir tutkuyum ben.
Evde ocaksızım, savaşta kılıçsız.
Ve de hastayım kendi gücümden.

ilk 2 filmi kadar etkileyici olmasada sonuç olarak güzel bir film...Haluk Bilginer apayrı zaten.
#10 - Kasım 09 2010, 09:29:41

Beklentim biraz yüksekti filme giderken. Önyargılı değildim ve güzel bir yapım olduğunu düşünüyordum. Neticesinde hiç beğenmedim. İnsanlar ağlasın, duygulansın ve böylece ne bktan bir filme geldiğini unutsun diye deli gibi ajite edilmiş, çok eğreti duran sahneler vardı. Hıristiyanların ibadethanesi olan ve halkın isteği haricinde zorla niteliği değiştirilmiş bir yerde (Ayasofya) Müslüman ve Hıristiyanın  yan yana dua etmesi çok rezil ve sırıtan bir sahneydi. Oradaki mozaiklerin önündeki Arapça yazılar sinematografik olarak çok romantik duruyor olabilir ama iş öyle değil Mahsun, sen onu çok yanlış anlamışsın. Yerin tarihsel gerçekliğine ters düşmesi yanında hemen akla gelebilecek çocukça bir sahneydi.  Haluk Bilginer çok güzel oynamış, bir de görüntü ve ses çok iyiydi. Bu da para olunca oluyor zaten. Bu kadar.
#11 - Kasım 16 2010, 23:59:21

Haluk Bilginer'in oyunculuğu dışında güzel olan bir şey bulamadım ben.
#12 - Kasım 17 2010, 22:07:48
Destiny is for losers.
It's just a stupid excuse to wait for things to happen instead of making them happen.
-B.

Beklentim biraz yüksekti filme giderken. Önyargılı değildim ve güzel bir yapım olduğunu düşünüyordum. Neticesinde hiç beğenmedim. İnsanlar ağlasın, duygulansın ve böylece ne bktan bir filme geldiğini unutsun diye deli gibi ajite edilmiş, çok eğreti duran sahneler vardı. Hıristiyanların ibadethanesi olan ve halkın isteği haricinde zorla niteliği değiştirilmiş bir yerde (Ayasofya) Müslüman ve Hıristiyanın  yan yana dua etmesi çok rezil ve sırıtan bir sahneydi. Oradaki mozaiklerin önündeki Arapça yazılar sinematografik olarak çok romantik duruyor olabilir ama iş öyle değil Mahsun, sen onu çok yanlış anlamışsın. Yerin tarihsel gerçekliğine ters düşmesi yanında hemen akla gelebilecek çocukça bir sahneydi.  Haluk Bilginer çok güzel oynamış, bir de görüntü ve ses çok iyiydi. Bu da para olunca oluyor zaten. Bu kadar.

Ya sen çok biliyorsun, çok biliyorsun!!!11
+rep diyorum ama.
#13 - Kasım 17 2010, 23:18:42
« Son Düzenleme: Kasım 17 2010, 23:19:58 Gönderen: gudrun »

Filme giderken zaten uykusuzdum. film aksiyon tarzı olmasına rağmen uyudum ama bazı yerlerini hatırlıyodum güzele benziyordu.
#14 - Kasım 21 2010, 03:05:03

Genel itibariyle fena değil. Kurgular iyi. Mahsun sadece kamera arkasında olsa idi daha iyi olabilirdi. Haluk Bilginer tartışmasız zaten.Filmin bombası sonu diyerek noktayı servis ediyorum cümleye.
#15 - Aralık 21 2010, 22:26:19

Kadroda Haluk Bilginer ve Mustafa Sandal'ın yer almasını, birbirini götüren + ve - değer olarak düşünelim. Haluk Bilginer varsa iyidir deyip izlemeye heves ediyosun ama bi taraftan da Mustafa gerçeği var falan... türlü çelişkiler içerisinde izledim işin aslı. değerlendirmeye geçelim şimdik.

yoğun mesaj kaygılı filmlerden hep nefret etmişimdir. bir mevzuuyu insanın gözünün taa içine sokup ''bak aslında bu böyle değil, daha başka oyunlar var'' demek gerçekten sinir bozucu. seyirciyi gerizekalı yerine koymaktan başka bir şey değil. Hani bi onlar her şeyin farkındaymış da, biz izledikten sonra aydınlanıcakmışız gibi bir hava oluşturulmuş. genel itibariyle sevmedim ama sonu için izlenmesi gerek diye düşünüyorum.
#16 - Mayıs 30 2011, 15:30:29
Gidişim biraz suskun ama ''Dönüşüm'' böcek olucak.

Gregor Samsa

görüntü yönetmeninin çekimler sırasında helva yediği film.
kamera açılarıyla huzursuzluğu baştan yaratmış film.
o kafalar nasıl sığmaz kadraja mk.
#17 - Haziran 21 2011, 00:04:38
i go to grave before be a b.tch nigga. Lykomedo's Awesome Blog ve lazım olursa diye about me

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.