Alternatifim Cafe

Kendi kaleminizden dize/ler

Discussion started on Sizden Gelenler

Hiç kimse masum değil
Hayat tiyatral sahne kimi zengin kimi sefil ..
#26 - Nisan 02 2009, 22:15:33
Bu içindeki; olmayan beyninin değil aşk'sızlıktan guruldayan midenin sesi.
Sana hayvan dediğimde hayvanlar alınmıyor da sendeki bu tavır neyin nesi ?!


Kulacıma engel değil hiç bir elem
Denizde damla sefil dünyamdan ibaret kalem
Çizildikçe güzelleşir resim,paylaştıkça solar matem
Sahilden sahibine demle sunulan her söz bir sitem..
#27 - Nisan 13 2009, 22:03:15
« Son Düzenleme: Nisan 13 2009, 22:05:53 Gönderen: Pσρυℓαя Dємαη∂ »
Bu içindeki; olmayan beyninin değil aşk'sızlıktan guruldayan midenin sesi.
Sana hayvan dediğimde hayvanlar alınmıyor da sendeki bu tavır neyin nesi ?!


delikadir

Bana bir şiir yaz seni anlatsın
Bana bi şiir anlat bizi yazsın
#28 - Nisan 25 2009, 14:22:42

Sakladığın gerçeklerin ardına saklandığında mutlu olmuyormuşssun meğer ..
Bir gün o kahrolası gerçekle yüzleşme ihtimalin ,ihtimal olarak kaldığı günlerde seni pek korkutmasa bile karşında dimdik durduğunda ilaç olmuyormuş hiçbir çare bu dermansız derde.
İçine her şeyi sığdırıp mutlu olduğun o şiirimsi satırlar, hüzünden başka bir şey anlatmaz olur bir anda.
Biraz daha içini acıtıp seni azaltınca melodi geriye hiçbir şey bırakmaz şarkılar ardında.
Boş bir sayfa daha açarsın o umutsuzlukla ama her defasında aynı kırgınlığı dökersin herbir sayfaya.
O yeni sayfa da ona aittir aslında.
Aslında her şey ona aittir bir tek sen dışında ..
Beklemeli günlerin karanlığıyla kaparken gözlerini öteki sabaha ,bir tek umut vardır başucunda.
#29 - Nisan 25 2009, 18:46:04
Hakkımda bilgin yoksa fikrin de olmasın.

Tasavvufta bir an kendimden geçip neler yazmışım öyle..
Abartı sanırım. aa,bb,cc,dd.. Beğenilmesi dileğiyle.

1377 (2009-632)

Bahar öyle bahar,yaz görmedi böyle güneş
Yeryüzü bulamadı efendimize eş..

İnsanlık bitmek üzereyken patlıyorken dinamit
Volkanlardan fışkırırcasına aktı mücahit..

Nerde put,nerde firavun,nerde piramit,nerde bedham
Ne kadar uğraşırsan uğraş yıkılmaz benim binam..

Heyhat ne yaptığını bilmez oldu kendi
Çok yıl oldu öldüm öleli tam 1377..

Kendini tanımayan alimle küs evlat küs
Başkadır sevdamız,silinmez kalpten kudüs..

Bayrağımız kırmızı,yüreğimiz dünyada tektir
Allah Allah sesleriyle yankılandı tekbir..
#30 - Nisan 29 2009, 23:55:59
Bu içindeki; olmayan beyninin değil aşk'sızlıktan guruldayan midenin sesi.
Sana hayvan dediğimde hayvanlar alınmıyor da sendeki bu tavır neyin nesi ?!


Aşk Olsun.
İncecik bir çizgide başlardı aşk ,oysa.
Nereden geldiğini anlamadığın ılık bir esinti ,
Tarifi mümkün olmayan minik bir bakış
Ve sonu gelmez heyecanlar ..
Öyleyse aşk neden iki kalp arasına sığdırılırdı ki?
Ne diye her şey bir çarpıntıyla başlayıp bir başkasıyla biterdi?
Bilmedi.
Bilemedi.
Bilemezdi.
Aşk olurdu bilebilseydi ..
#31 - Mayıs 01 2009, 13:03:56
Hakkımda bilgin yoksa fikrin de olmasın.

senle kısıtlı kaldı kelime dağarcığım
bende kasıtlı halde ömrümü harcadım
ömür uzun olur sen ne kadar yakınsan
ölüm olur sonum benim sana uzaktan bakınca

deniz derin bi dalga çarpar soğuk serin
dalmaktan korkmuyorum denizkızım sensin benim
kitlendi duygular bu şehirle beraber
bana senden bahseder oldu izmirde her mahalle

daimi seyrettim sen gidince denizi
daha iyi hissettim ben gelince nefesin
dokundum sade dokundum senden kalanlara
kokundu birtek kokundu bana senden arda kalan

bedenim kurumuş çınar yaprağı gibi kırılgan
kefenim çürümüş seni beklediğim onca asırda
yıkık dökük evim benim yalnızken kapkara
içinde sen varken sarayda derim villada
#32 - Mayıs 19 2009, 20:00:23

Son..
Dudaklarına dökülen zehir gibi
Yankılanıyor caddelerde.
Yansıyan zamanın izlerini mırıldanıyor
Küçük çocuk..
Çığlıklar arasında.
#33 - Temmuz 11 2009, 15:11:58
Hoşumuza giden bir bedenin içine
Hayalimizdeki insanı yerleştirir,
Adına da aşk deriz bu saçmalığın.

Umut..
Bir kitabın arasına saklanmış gibi.
Çevirdikçe sayfaları dökülüyor
Yavaş yavaş..
Tam düşerken kitap elimizden
O da terk ediyor bizi
Küsmüşcesine..
Ve lazım olan tek şey bir dost
Umudun anlamını bize geri vermesi için..
#34 - Temmuz 14 2009, 20:17:23
Hoşumuza giden bir bedenin içine
Hayalimizdeki insanı yerleştirir,
Adına da aşk deriz bu saçmalığın.

Dün.

Derininiz sızlar bir zaman sonra.
Derinine sızlar hemde ,laf anlatamazsınız o amansız sızıya.
Sayfaları çevirmeye başlarsınız o an da ..
Tek tek , atlamadan.
Geçmişin geçmemiş olduğu ortadadır bütün çıplaklığıyla.
Okudukça anlarsınız ki canınızdan birer parça oralarda kalmıştır , sayfa aralarında ..
Birbirine karışan harfler okumanızı kimi zaman güçleştirsede tozlar engel olamamıştır kanayn yerlerin gün yüzüne çıkmasına.
Biraz daha gülümseyemeden araya giren bir hayat vardır ortada ;
Sukunetini koruyan ,yüzsüz , afsız , acımasız ve de arsız ..
Engel de olamazsınız dökülen yaşlara.
An gelir susarsınız.
Gözünüz dalar çok uzaklara.
Oralarda aramaya başlarsınız kaybettiğiniz anlamları , bilmeden boşa çabaladığınızı.
Gördüğünüz , görebileceğiniz tek şey kandırmacadır o uzaklarda.
Daha önceleri olduğu gibi.
Çevriliri bir sayfa daha o düş kırıklığıyla ..
Fark ettiniz mi ne çok kırılan şey var hayatınızda?
Maalesef alçısı yok , yapışmıyor sonrasında.
Yarın da bi gün diyorlardır muhtemelen ısrarla.
Doğrudur , bilirsiniz ; yarın da bir gündür aslında.
Dün de bir gündü oysa.
Akıp gitti deli zaman ..
Dün geçti , bugün de geçiyor aldırmadan.
Dünde kalmadı hiçbir acı bugüne taşındı size fikrinizi bir kez olsun sormadan ..
Yarın?
O da yer vermeyecektir sırasından ..


''Ah bir gün olur unutulur , demiştin ya.
Söyle bana , n'asıl olur unutulur unutulur unutulur? .. ''


#35 - Temmuz 22 2009, 16:21:19
« Son Düzenleme: Mayıs 29 2010, 15:24:46 Gönderen: Zehr-i Zakkum »
Hakkımda bilgin yoksa fikrin de olmasın.

Atık Düş.
Çukurlara bırakıyorum düş bildiklerimi , düşürmeden bir başka düşe.
Uçurumların da yarası vardır içine saklı , sordunuz mu bir kere?
Her boşluğunda başka bir hikaye ..
Atılmış her taşın kahramanı başka bir bedende.
Kimbilir açtıkları yaralardan ,delik deşik ettikleri hayatlardan haberleri yoktur belki de!
Orada ; boşluğun tam ortasında , acıların şah damarında , saplanan taşların hemen yanında durur sakladığı o dayanılmaz acı.
Yine de belli etmez kimseye çektiği tarifsiz sancıyı ..
Yenilerine hazırdır üstelik.
Kalbi ağzında bekler atılacak bir diğer taşı.
Uçurumların da canı vardır elbet.
Sen değiştirirken düşlerini ,o saklar içinde senin hırpalayıp silmek istediklerini ..
Sahip çıkar.
Sormadan , sorgulamadan ..
Barındırır her düş atığını nedir ,kimdendir ayırmadan.
Esse de rüzgar en savurgan haliyle , yarası içinde kalır uçurumların yıpranmadan.
Şimdi bir uçurum kalbim.
İçindeki bu özlemler , bu hüzünler , bu acınası haller nereden gelmişti , neydi unuttum.
Sahip çıkamadığım anları içimde biriktirmekten yoruldum ..
Hani diyorum bir yangın çıksa kül etse her şeyi.
Kalbim de yansa ya , kalmasa içinde ne bir düş ne de bir uçurum.


#36 - Temmuz 22 2009, 16:28:23
« Son Düzenleme: Mayıs 29 2010, 15:24:33 Gönderen: Zehr-i Zakkum »
Hakkımda bilgin yoksa fikrin de olmasın.

İyisiyle kötüsüyle yaşıyoruz işte
Sanki canımızın bir yani 'hiç'liğe akıyor gibi..
Puslu gölgeler daha ne kadar işkence edebilir ki?
Yokluğuna kavrulan dudaklarımdan
Süzülür üç-beş buruk melodi..
Hüzün hüzün olalı hiç böyle vahşileşmedi.
#37 - Ağustos 07 2009, 22:55:55
Hoşumuza giden bir bedenin içine
Hayalimizdeki insanı yerleştirir,
Adına da aşk deriz bu saçmalığın.

Denizin derinliğinde kaybolmak isteyen tin,
Her defasında daha da yüzeye çıktığı için bitkin.



Mercey.
#38 - Ağustos 09 2009, 21:22:40
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Suskunluğun dökülür içime,
Bir gece yarısı
Karanlık sokakların husumetinde.
Titrek ve kırılgan bedenim düşer akıllardan
Boylu boyunca uzanan karanlığa..
Ayışığı altında..
#39 - Ağustos 09 2009, 22:03:22
Hoşumuza giden bir bedenin içine
Hayalimizdeki insanı yerleştirir,
Adına da aşk deriz bu saçmalığın.

oturdum bir masaya defter, kalem
sigaram azalmış son 3 dalım
çok sıkıldım artık bu hayattan
hep aynı şeyler artık monoton yaşam
sigaramı yaktım, artık son 2 dal
bir slow parça çalıyor, kulağıma geliyor
çok narin bir ses içimi okşuyor, ben

yine seni düşünüyorum sadece
seni hayal ediyorum bu masada
boş olan 3 sandalyeden birinde
sigaramı yudumlarken
dumanında senin silüetini hayal ederek

sokaktan birkaç kişi geçiyor
kimbilir nereye gidiyorlardır
müzik, arkasında hafif bir ezan sesi
kapamıyorlar müziği, tanrıyla inatlaşırcasına
kırmızı duvarlı yer burası
parçalanmış kalpten akan kanlar kadar kırmızı duvarlar
sigaram bitti son iki dalı idareli kullanmalıyım
bugün seni görebilecekmiyim merak ediyorum, ama ben


...
#40 - Ağustos 09 2009, 22:22:35
bip bip

köprünün altından çok şey geçti
sel oldu kuraklık oldu
saatler kaç kez aynı turu attı
kaç kez uyudu balıklar kaç kez uyandı
tek bişey deişmedi belki dünyada
yada artık belki oda deişti
artık kime inanacaıma karar veremiorum
çok farklı artık herşey evet artık böyle
#41 - Ağustos 12 2009, 22:31:11
bip bip

Maalesef ile iyiki arasındaki o ince çizgide gelip gidiyorum.
Ne maalesefle geçiştirilebilecek kadar önemsiz yaşadıklarım
Ne de iyiki demeye değer senelere kul olan acılarım ..
#42 - Ağustos 17 2009, 21:52:37
Hakkımda bilgin yoksa fikrin de olmasın.

düş #

Bana bir şiir yaz seni anlatsın
Bana bi şiir anlat bizi yazsın
öyle bir şiir ki ayrılık uğramasın
sonsuza ulaşsın..
ateş ve su barışsın
yer gök bizim olsun
bir şiir yaz ki " biz " olsun..

(:
#43 - Ağustos 19 2009, 18:35:25

Hevai

Gece fısıldarken adını kulağıma
Küllerim savruluyordu dört bir yana
Boğulurken karanlık dehlizler etrafında
Gök sundu sonsuzluğu ayağıma
#44 - Ağustos 19 2009, 18:51:59

Bekletiiğiniz hayatın hesap sormaya başladığı yerden eser o apansız rüzgarlar.
Vakit geç olur sonra , kabuk bağlamaz artık geçer sandığınız yaralar.
Durmaksızın kanar.
Ardı sıra dizilir o bilindik pişmnalıklar
Huysuz zaaflar
Ve kin dolu kaçışlar ..
Üstelik kaçtığınız yerden sizi tekrar yakalarlar.
Her yeni adım , yeni bir acı olup akmaya başlar.
Hayıflanırsınız ardından.
Neresinden sorguladığınızın bir önemi yok.
Kurtulamazsınız , cevaplamaktan korktuğunuz sorulardan ..
Tek bir sancıdır geriye kalan.
Siz yeni bir hayatı araya almaya kalkarken
O gülümseyecektir mutlu olduğunuz her an bir kapı aralığından ..
Gün gece.
Ve siz huzurun sancılandığı yerdesiniz yine.
-Nerede kalmıştık?
#45 - Ağustos 23 2009, 19:15:26
Hakkımda bilgin yoksa fikrin de olmasın.

Yaş düşmesin gözlerinden bekle doğacak güneşi
Kalkar elbet omuzundan karanllğın gölgesi
Ne ilksin ne de son geçer bu yoldan her kişi
Gerçek dünya değil anla hayat sahte söyleşi
#46 - Ağustos 23 2009, 19:22:03
Umut umut bugün yanımda yok
      Neden hayat ağır bu denli çok
      İnan kader elimde bir fener
      Önemi yokk yanımda olmasın ne fark eder

Gözyaşımın bittiği yerde görmediğim bir şey akıyor benden ..
Eksiliyorum.
Kavramsal bir düş sonrası aslında bu yere düşüşlerim.
Ruhumun emaneten alındığı
Ve benliğimin kiralandığı
Geriye sadece hissiz bedenimin kaldığı bir silüetle idare ediyorum.
Kendimi sınıyorum.
Aslında beraber gezdiğim
Birlikte uyuduğum
Ve birlikte uyandığım
Bu ben benim değil ..
Durmadan ağlayan
Her güzel şeye takılan
Ve manasız başarılara imza atan
Bu ben benim değil ..
Yaşadığım her şey bir öncekinin aynısı sanki.
İzlediğim bir filmin tekrarı gibi.
Oyuncular farklı
Ama oyun hep aynı!
Hangi göze baksam aynı soru
Hangi çekmeceyi açsam aynı anılar
Hangi tişörtü giysem aynı koku
Hangi yola girsem aynı hata
Ve hangi kalbe güvensem aynı hayal kırıklığı ..
Düşünüyorum da kırılan ne çok şeyim var;
Kalbim , düşlerim , sevgim , güvenim ..
Ne çok kötü anım var , yaşamak istemediğim
Ama yaşamaya itildiğim ..
#47 - Ağustos 23 2009, 22:19:47
Hakkımda bilgin yoksa fikrin de olmasın.

Maalesefle iyiki arasındaki o ince çizgide gidip geliyorum ..
Ne ''maalesef''le geçiştirilebilecek kadar önemsiz yaşadıklarım
Ne de ''iyiki'' demeye değer senelere kul olan acılarım ..
#48 - Ağustos 24 2009, 12:11:46
Hakkımda bilgin yoksa fikrin de olmasın.

Hep nasibimi alırdım zaten püskürtülmüş duygulardan..
En şiddetlileri, her zaman canımı yakardı.
Ama içten içe erir, erittiklerimi toprağa gömerdim.
En güzel hikayeleri ben dinlemek istedim.
En can alıcı noktaları ben vurmak istedim.
Ama hep yakınken uzaklaştım.
Alevlerin içinden küle dönen zaaflarından, ben çıkardım.
Sonra en şehvetli aşklarında bulurdum kendimi.
Yine doğup tekrar ölürdüm..
Defalarca bu anlamsızlığa gömülürdüm
Olmazsa parçalara bölünürdüm.
Ama ben yine bi ömürdüm..

26/3/09
#49 - Ağustos 24 2009, 13:23:21
Karyolama oturup kendime bir içki koydum. Kapımı açık bırakmıştım. Şehrin gürültüsüyle beraber ay ışığı sızıyordu odama: müzik dolapları, otomobiller, küfürler, köpek havlamaları,radyolar... Hep beraberdik, aynı b*k çukurunun içindeydik hepimiz. Kaçış yoktu. Zamanı geldiğinde sifonumuz çekilecekti.

 Charles Bukowski

En mehabetli haykırıştı suskunluk.
Bu yüzden hepimiz su'suz (kaldık) artık.




Mercey.
13:48 | 24sekiz9
#50 - Ağustos 24 2009, 13:48:53
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.