Alternatifim Cafe

En az 70 bin kontenjan boş kalacak!

Discussion started on Köşe Yazıları

Üniversitelerde ek yerleştirme başvuruları, dün sona erdi. Kazananlar birkaç güne kadar açıklanır...
Yıllardır hiç bu kadar sönük bir ek yerleştirme dönemi yaşanmadı.
Üniversitelerin de adayların da üzerine sanki ölü toprağı serpilmişti.
Adaylar umutlarını yitirmiş, üniversiteler de çaresizliğin girdabına kapılmışlardı. Sonuç her iki taraf için de hüsran olursa hiç şaşırmamak gerekir.
İlk yerleştirmede 110 bin kontenjan boş kalmıştı. İkinci yerleştirme sonunda açık kalan kontenjan sayısı en az 70 bin olursa, hatta 100 binlere yaklaşırsa hiç kimse şaşırmasın!
Bu hepimizin eseri olacaktır!..

Neden böyle oldu?
Türkiye’yi dışarıdan izleyenler, bizi bir türlü anlayamıyorlar. Haklılar çünkü anlaşılır bir yanımız yok.
Örneğin, üniversiteye girmek için bir buçuk milyon aday, gecesini gündüzüne katarak yıllarca sınavlara hazırlanırken, varını yoğunu dershanelere dökerken, nasıl oluyor da üniversitelerde en az 70 bin kontenjan açığı kalabiliyor?
Bunun mantığını anlamak gerçekten çok zor.
Daha önce de yazdık, boş kalan her kontenjan, milli servetin hebasıdır. Ama bu uyarıyı, ne devlet adına YÖK ve MEB algılayabildi ne de üniversite kurucuları ve adaylar...
Çok yakında üniversitelerden kriz sinyalleri gelirse, hiç kimse, şimdi bu da nereden çıktı demesin...
Krize giren her öğretim kurumu, öncelikle bursları kesecek, ardından da maliyetleri yükselterek öğrencilerin sırtına yükleyecektir. Öğretim üyeleri ve diğer çalışanların maaşları da bu krizden ciddi anlamda etkilenecektir. Ve bunun yansımaları da eğitim öğretimi daha da zora sokacaktır.
Bütün bunları görmek için müneccim olmaya gerek yok. Kriz yıllardır geliyorum diyordu. Bu yıl doruğa çıkacak. Ve hâlâ bu durum hiç kimsenin umurunda değil. Asıl üzücü olan da bu zaten!

KKTC üniversiteleri
Ek yerleştirme sonuçları açıklandığında en büyük hüsranı, KKTC üniversiteleri yaşayacak. Oysa ne hayallerle kurulmuşlardı. KKTC üniversite adası olacak, Rumlar da hasetlerinden çatlayacaktı! Krize girdiklerinde herhalde en fazla gülen onlar olacaktır.
Peki krizden çıkmak için onlar ne yaptı? Koskocaman bir hiç. YÖK ve ÖSYM kendi derdine düştüğü için bırakın onlara yol göstermeyi ve yardımcı olmayı, durumlarını daha da zora sokmanın ötesinde hiçbir katkıda bulunmadılar.
Oysa KKTC üniversiteleri yaptıkları büyük yatırımlarla asıl şimdi tam anlamıyla akademik bir kimliğe kavuştular. Çok yol kat ettiler ve iddialı konuma geldiler. Ama şimdi de öğrenci bulamıyorlar.
Türkiye’de neredeyse her köşe başına açılan vakıf üniversiteleri ve kontenjanlarını dolduramayan devlet üniversiteleri, onların en büyük rakibi oldu. Farklılık yaratmaları gerekiyordu. Yaratamadılar. Sıkıntı da zaten bu noktadan sonra başladı.

Hedef 200 üniversite
İktidar, üniversite açma konusunda çok maharetli. Üniversite sayısı, son 8 yılda neredeyse üçe katlandı. Şu anda 52’si vakıf 154 üniversitemiz var. 8 tane daha kuruldu ama henüz öğretime başlamadı. Ayrıca özel yüksekokullar da bulunuyor. Toplam sayının birkaç yıla kadar 200’e çıkması için de hedefler söz konusu.
Peki böylesi bir ortamda yani kontenjanların dolmadığı, işsizlik sıralamasında ilk sırada üniversite mezunlarının bulunduğu bir süreçte, yeni üniversiteler bir avantaj mı yoksa ölü yatırım mı?
Bu sorunun enine boyuna ciddi platformlarda tartışılması gerekiyor.
Evet sayıları mutlaka 200’ü aşmalı. Ama misyonu ve vizyonu hâlâ bu şekilde mi kalmalı? İşte o tartışılır.
Bugünkü YÖK anlayışı ile üniversitelerin bu krizden çıkmaları ve ülkeyi şahlandırmaları mümkün değil.
Öğretim kurumlarının krize girmeleri ya da batmaları, diğer kurumlara benzemez. Yaratacağı tahribat fevkalade büyük olur. Özellikle de öğrenciler üzerinde.
Bu yüzden batan batar, kalan sağlar bizimdir anlayışı, belki başka sektörler için rekabetçi ortamın bir gereğidir ama eğitim için asla düşünülmemelidir.
Özetin özeti: Ülkemizin en büyük zenginliği tamam genç nüfusumuz ama işlenmemiş ham madde gibi iyi eğitilmemiş bir genç nüfus da hiçbir işe yaramaz. Ve bu konudaki lokomotife kömür atacağımıza el birliğiyle raydan çıkartmaya çalışıyoruz. Asıl sorunlarını değil, suni gündemlerini tartışıyoruz...

Abbas Güçlü / Milliyet Gazetesi
#1 - Ekim 12 2010, 18:40:09
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.