Alternatifim Cafe

Elli Sekiz Saat, Son Çağrı Ve Şeylerin Türbülansı

Discussion started on Hikâye ve Denemeler..

Kör bir noktanın aşırı karanlıklardan dolayı öldüğü ve
Hakkında badem gözlü olduğuna dair rivayetler çıkarılan
Işıktan son derece yoksun zamanlardı
Öyle ki güneş hiçbir gölgeye tesir edemiyor
Aksine kış mevsiminde takındığı tavrı korumakta ısrar ediyordu
Tabiatın özeleştiriye açıldığı bu mahrumiyet halinde
Çiçekler baharı müjdeleme görevlerini sürekli askıya alırken
İlk doğacak ihtimalimin adını cemre koyuyordum bense
Hangi akla amme hizmetindeyse şairliğim
Pabucum hâlâ kentin şeytani damlarında mevzilenme çabasındaydı
Kedilerin gayet romantik buldukları bu dönemde
Nerede bir söz(!) kamaşsa aydan biliniyordu
Marttı malum…
Şubatın ömrü normalden daha fazla kısalmazsa eğer
Takvimimde olup bitecek her şey’in yeri standarttı
Yaşamın ek kontenjanındaydım sanki bu küsuratlar kalabalığında
Laçkalaşmış yalnızlığımı kiminle pay etmeye kalkışsam
Kime bir parça ödün versem özgürlüğümden
Aza kanaat getiremeyen hislerimi halka arz ediyor
Nihayetinde de bedenimin sende iflas ettiğini açıklıyordu
Kimileri senli ecellerimin muhasebesini tutarken
Aşkımız değil miydi ki; imtiyazlı yürek ortaklığı
Tüm imza hakları sende saklı olan…
İkimize ait tutarsızlıkların hesabını daima
Sensizliği asgariye indirmek için yapan ben
Tam da onca karşılıksız sevişmeyi ucuz atlatmış
Küçük çaplı ten alışverişlerinden el etek çekmişken
Geçmişte de defalarca tecrübe ettiğim üzere
Mümkünsüz bir yazgının ihalesi yine bana yıkılıyordu!

-Şey… Ne diyeceğini de bilemiyor insan.
-Neden?
-Gidiyorsun ya!
-Sen de kalıyorsun ama…


Bir şey vardı evet…
Öteki kelimelerden ayrı yazılan bir şey!
Dahi anlamındaki -de veyahut -da gibi hani
Türkçenin her alanında yetimdin sen de biraz
Hakir görülmüştü imlada hataya zorlayan güzelliğin
Keza kendini diğer öğelere nazaran dışlanmış hissediyor
Suskunluğunu bile parantezlere hapsediyordun
Özne olmakta karar kılsaydın örneğin
Bütün anlam karmaşalarını geride bırakarak
En kötü ihtimalle gizli bir rol kapardın
Dilime dolanan veda cümlelerinde
Hiçbir zamir senin yerini tutamazdı muhakkak
Ve saçlarının çarpması dışındaki hiçbir sessiz darbe
Kindar depremleri andıran o etkiyi yaratamazdı göğsümde
Zaten aramızda cereyan eden aşağı yukarı her sarsıntıda
Vücut ısısı hayli yüksek bir sözcükten türemiş
Yanar-dağ gibi hani!
Sol yanımdaki kraterin ağzı bozulur
O meşhur dört ‘s’ kuralı tekrar tekrar anımsanırdı…

Bak mecazi unsurlar yok bunda, sadece sevdim ben seni
Film karelerini aratmayan bir gerçeklikte
Gözlerini başka bir iklim koşuluna uğurladı gözlerim
-Ki bakışlarımızın en can alıcı repliğinde
Ne kadar yalanımız mevcutsa hepsini
Allah’a ısmarladık!
Ezber bozarcasına gittin sonra sen, senaryo tanıdıktı
Oysa hayat, birkaç asır süresince rötar yapsın
Hep muhalefeti tercih eden hava şartları
Sırf senin rüzgâr sevdalısı esmerliğinin hatırına dahi olsa
Bahtsız bedevilere şanslı olduklarını düşündüren kaderimle
İşbirlikçi bir tutum içine girmesin
Böylece talih kuşuna muazzam bir çalım atalım istemiştim
Marttı malum…
Billboardlara yansımayan bir şekilde gittin sonra sen
Göğe doğru ambalajı açılmamış küfürler ederek
Yarımdan oldum, yarım oldum!

“Gönülden gönüle bir yol vardır…” seferini yapmakta olan ÖG 419 no’lu uçağımız kalkış için hazırdır. Yolcuların acilen aşklarından ölmeleri rica olunur!

Ve akla karayı seçtiğim o cinnet anlarımda
Kalemimin vefakâr dostluğu koştu yine imdadıma
Abartısız nerdeyse elli sekiz saattir
Bu beyaz kâğıdın topraklarında ikamet etmekteyim
Ödeştik özümü hatmettiğin vakitle yani, tamam
Artık son çağrı bu, belirteyim dedim!



Özgür Gümüşsoy
#1 - Haziran 01 2009, 11:24:31

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.