Alternatifim Cafe

'4+4+4'ü referanduma götürelim'

Discussion started on Haberler

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, “4+4+4’ü referanduma götürmeyi” önerdi.

Türkiye’de tartışmalar hiç bitmiyor...

Yeni haftaya da bir yanda devam eden 4+4+4 tartışmalarıyla, diğer yanda Nevruz gerginliği ile başladık. Tabii bir de hiç bitmeyen demokrasi tartışması var. Bunlar hakkında anamuhalefet ne düşünüyor?

CHP’nin tüm bu konularda eleştirileri ama daha önemlisi önerileri var. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ile sohbetimizde, en net eleştiri de, öneri de eğitim sistemi konusunda geldi. Tekin, “4+4+4’ü referanduma götürmeyi” önerdi.

Tüm Türkiye’nin geleceğini etkileyecek, eğitim sistemi konusundaki böylesine önemli değişikliklerin YÖK, eğitim fakültesi dekanları, ilgili STK’ların katılımıyla yapılacak bir çalıştayın ardından belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Tekin, şöyle konuştu;

“Gariban Romanlar için aylarca çalıştay yaptınız ki o Roman vatandaşların böyle bir talebi yoktu. Şirinlik olsun diye Alevi, Roman, Kürt çalıştayları yaptınız. Bu kadar temel bir sorunla ilgili ise geceyarısı bir kanun teklifi ile üstelik onu da gayrı ciddi şekilde yolda değişiklikler yaparak getirdiniz. Bakanlar Kurulu’nda lüzumsuz konuları bile görüşüyorsunuz da bunu niye görüşmüyorsunuz? Bakanlar Kurulu’ndan geçirip kanun tasarısı haline getirmek yerine kanun teklifi olarak getiriyorsunuz?”

 “SİSTEM KİNLE DEĞİŞİYOR, BAŞBAKAN BELLİ GRUPLARDAN İNTİKAM ALMAK İSTİYOR”

 İşte Tekin’in “referandum” çağrısı da tam bu noktada geldi;

“Sayın Başbakan kindar ve dindar bir nesil yetiştirmek istiyor. Kinle bu işi götürmek istiyor; İki amacı var bu 4+4+4 sisteminin; 28 Şubat’ın rövanşını almak ve belli gruplardan intikam almak. Biz CHP olarak, böylesine temel bir konuda bilimsel çalışma yapılmasını istiyoruz. Başbakan daha önce “referanduma alışın” demişti. Biz de CHP olarak bu en temel konunun referanduma götürülmesini, halka sorulmasını istiyoruz...”

 “SUSMA SAYIN BAŞBAKAN. SUSTUKÇA SIRA SANA GELİR...”

Gürsel Tekin’le sohbetimizde, Türkiye’de yargı ve hukuk sisteminde sıkıntıları da konuştuk. Sadece vatandaşların değil, siyasetçilerin de güvencesinin hukuk olduğunu hatırlatan Tekin, bu konuda özellikle Başbakan Erdoğan’a çağrıda bulundu:

“Bu ülkede gazeteciler, hukukçular, hukuksal güvenceleri olmadığı için konuşamıyorlar. Kusura bakmasın ama Başbakan’ın da güvencesi yok. Bir savcının tokadıyla feleği şaştı...”

 

Tekin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik çağrısını da Cumartesi annelerinin “çok sevdiğini” söylediği bir sloganıyla yaptı:

“Susma sustukça sıra sana gelecek diyor Cumartesi anneleri. Sayın Başbakan, sıra sana da gelmeden bu ülkeye demokrasiyi, hukuk güvencesini getirelim...”

 

“YASAĞA RAĞMEN NEVRUZ’U BİR MİLYON KİŞİ KUTLADI. ŞAPKANIZI ÖNÜNÜZE ALIN, DÜŞÜNÜN”

Gürsel Tekin, hafta sonunda yaşanan Nevruz gerginliği konusunda da hükümeti eleştirdi. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in geçen hafta yaptığı Nevruz kutlamalarının hafta sonu yapılmasına izin verilmeyeceğine ilişkin açıklamasını hatırlatan Tekin, “Yasakladınız ama 1 milyon kişi Diyarbakır’da Nevruz'u kutladı. Barikat kurdunuz, onları aşıp kutladılar. Bunu şapkanızı önünüze alıp bir düşünün” dedi.

 

“KÜRT SORUNU TÜRKİYE’NİN SORUNU. MUHALEFETE BİLGİ VERİN”

Türkiye’nin “ertelenemeyecek sorunları” olduğunu kaydeden Tekin, Kürt sorununun da bunların başında geldiğine dikkat çekti: “Kürt sorunu Türkiye’nin sorunudur. Herhangi bir siyasi partinin sorunu değildir..!”

 

Bu çerçevede Türkiye’nin önünde Suriye’deki çatışmalar gibi, İran ve Irak’la ilişkilerdeki gelişmeler gibi çok önemli sorunları olduğuna da dikkat çeken Tekin, bu konuların mutlaka muhalefetle de istişare edilmesi gerektiğini vurguladı:

“İçte ve dışta sorunlar varken, Kürt sorunun ötelenmesi ciddi sıkıntılar yaratır. Ne oluyor? İç ve dış politika ile ilgili muhalefete hiç bilgi verilmiyor. Kürtlerin talebi nedir? Örgütün talebi nedir? Kürtlerin talebini karşılamak çok zor değil. Ancak örgüt ne istiyor? Devlet kurumları örgütle görüşmeler yapıyor. Ne istediklerini bizim de bilme hakkımız var. Bu konuda ana muhalefet olarak çok ciddi katkılar sunabiliriz. Ancak bize, tüm muhalefete bilgi verilmesini bekilyoruz”

 

CUMHURBAŞKANI’NA ÇAĞRI: “LİDERLİK YAP, SİYASİ PARTİLERİ BİRARAYA GETİR”

Tüm bu sorunlarda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e de büyük görev düştüğünü, Cumhurbaşkanlığı makamının “icra makamı”olduğuna dikkat çeken CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin, “Sayın Cumhurbaşkanı muhalefet lideri gibi konuşuyor. Muhalefet gibi, ‘Sivas olmamalıydı’ diyor, hapisteki gazeteciler için çok üzülüyor. Ancak orası icra makamıdır. Tüm siyasi partileri biraraya getirmeli, demokrasi ve özgürlüklerle ilgili harekete geçmelidir.”

 

“ARINÇ’INKİ TİMSAH GÖZYAŞI”

CHP’li Tekin’in eleştirdikleri arasında Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek de vardı.

 Sivas davası konusunda Arınç’ın açıklamalarını “timsah gözyaşları” olarak nitelendiren Tekin, “Siz hukukçusunuz. Aylar önce Sivas davasının zaman aşımına uğramaması için 66 ve 67. maddelerin değişmesi konusunda yasa teklifi verdiğimizde ‘hayır’ deyip, sonra da timsah gözyaşları dökeceksiniz. Kendinize gelince, o MİT olayında, bir geceyarısı kanun değiştirebiliyorsunuz. Bunu neden değiştirmediniz? Siz sadece iktidarın ihtiyacına göre mi kanun değiştireceksiniz. Bu mu demokrasi anlayışınız?”

 

“YENİ ANAYASA HİKAYE KALIR...”

Tekin’in TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e yönelik eleştirileri halen hapisteki 8 milletvekili konusunda oldu. Çiçek’in yeni anayasa çalışmaları çerçevesinde tüm Türkiye’yi dolaştığına dikkat çeken CHP Genel Başkan Yardımcısı, “Seçilmiş 8 vekilin cezaevindeyken, vicdanın rahat mı? Çok mu zor bunu çözmek. Bunu çözemiyorsan, yeni Anayasayı nasıl yapacaksın. Bu çözülmeden, yeni anayasa hikaye kalır...”
#1 - Mart 19 2012, 13:03:56

Götürsünler. Kabul edilmeyeceğini mi zannediyorlar? Peh..
#2 - Mart 21 2012, 00:26:16
"Dini ve namusu olanlar kazanamazlar, fakir kalmaya mahkûmdurlar. Böyle kimselerle memleketi zenginleştirmek mümkün değildir. Onun için önce din ve namus telâkkisini kaldırmalıyız. Partiyi, bunu kabul edenlerle kuvvetlendirmeli ve bunları çabuk zengin etmeliyiz. Bu suretle kalkınma kolay ve çabuk olur.."   Kamâl Atatürk

Tartaklaya tartaklaya kabul ettirirler. Belli bir süre sonra onların vadesi dolar gelenler değiştirir ve eğitim sistemi böylece ortam kızına döner.
#3 - Mart 21 2012, 12:56:06

Cumhuriyet'i de millete tartaklaya tartaklaya kabul ettirdiler bu da bir şey mi? : ) Zaten memleket ortam kızı, eğitim de ortam çocuğu, belki daha iyisi gelir, daha kötüsü olamayacağına göre..
#4 - Mart 21 2012, 14:32:13
"Dini ve namusu olanlar kazanamazlar, fakir kalmaya mahkûmdurlar. Böyle kimselerle memleketi zenginleştirmek mümkün değildir. Onun için önce din ve namus telâkkisini kaldırmalıyız. Partiyi, bunu kabul edenlerle kuvvetlendirmeli ve bunları çabuk zengin etmeliyiz. Bu suretle kalkınma kolay ve çabuk olur.."   Kamâl Atatürk

Kötü olarak kabul edileni fırsatını bulunca aynı şekilde yapmak erdemse buyursunlar zaten ortam onların (:
#5 - Mart 21 2012, 22:29:04

Çok merak ediyorum okul öncesine ne zaman el atacaklar.
Hangi sistem olursa olsun okul öncesi olmadıktan sonra içinde..Peh!!
#6 - Mayıs 19 2012, 17:38:27
Binlerce kez baktım aynaya. Her seferinde farklıydı gördüğüm bakışlar. Sanki her geçen gün biraz daha yorgun, yıpranmış.

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.