Alternatifim Cafe

Dünya Dönüyor => Edebiyat => Sizden Gelenler => Konuyu başlatan: Mercey - Kasım 26 2009, 13:01:17

Başlık: Alıntı Şiirler
Gönderen: Mercey - Kasım 26 2009, 13:01:17
Buradan devam edebilirsiniz.
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Elem - Kasım 26 2009, 14:57:12
Sevmiyorum Seni

Şimdi benim buzdan bir döşekte
Üç büklüm olmuş zavallı sevdam,
Üşüyorsa ölesiye yalnızlıktan;
Bil ki senin hep böyle güvensiz,
Yaşamdan korkar oluşundan.

İşte bunun için sevmiyorum seni.

Şimdi benim bir han avlusunda
Hiç bitmeyecek umutsuz kavgam,
Soluyorsa başı önde yorgunluktan;
Bil ki senin hep böyle umarsız,
Yarını göze alamayışından.

İşte bunun için sevmeyeceğim seni.



Metin Altıok
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Karaçalı - Kasım 26 2009, 15:04:02
 
İstediğin Gibi Yaptım;Artık Kalbim Yok!

artık kalbim yok ağladığımda sana
düşündüğümde seni artık kalbim yok
seni anlatırken birilerine,atmıyor kalbim
atmıyor kalbim seni gördüğümde rüyalarımda
İstediğin gibi yaptım;artık kalbim yok!
Küçük bir velede verdim onu,oyuncak niyetine
fırlattım attım doyursun karnını diye bir sokak köpeğine
suda sektirdim bir kiremit parçası gibi
ve bekledim batmasını
bekledim batmasını yanan bir gemi
nasıl ağlayarak denize dökülürse

İstediğin gibi yaptım;artık kalbim yok!
Artık kalbim yok baktığımda eski resimlere
özlediğimde seni
arta kalmış bir kalbim yok!
YOK!

Küçük İskender
 
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Fettane Şatifil - Kasım 26 2009, 15:05:08
Poetika

Yalnızlığı sevmiyorum
Yalnız kim ola ki
Kendim…
Kendimin kendini sevmiyorum
Kediler hariç…
Kahve ocakçısı olacaktım ben
Tuttum kavlimi
Yazdıklarımsa hep nafile
Hep nişanlı angaje ısloganlı
Can, diyorlar, bir kahve yap şu dümenin ağzına
Kallavi olsun!
Bende yoksa kahve, yemişçiden tedariklenip
Ve cezveyi ateşe sürüp, üstüne yemeni, şekerini
Taşırmadan pişiriyorum
Biliyorum, bilmez miyim bu kahve ocağınnan
Ocağımızı bucağımızı
Isıtamayacağımı!
İşte onun içinde de içim titreyerek
Cezvenizi sürüyorum ateşe
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: .Nauthiz. - Kasım 26 2009, 21:57:34

SULTAN


Seçkin bir kimse değilim

ismimin baş harfleri acz tutuyor

Bağışlamanı dilerim


Sana zorsa bırak yanayım

Kolaysa esirgeme

Hayat bir boş rüyaymış

Geçen ibadetler özürlü

Eski günahlar dipdiri

Seçkin bir kimse değilim

İsmimin baş harflerinde kimliğim

Bağışlanmamı dilerim


Sana zorsa bırak yanayım

Kolaysa esirgeme


Hayat boş geçti

Geri kalan korkulu

Her adımım dolu olsa

İşe yaramaz katında

Biliyorum

Bağışlanmamı diliyorum


Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: .Nauthiz. - Kasım 26 2009, 22:05:04

Herhangi Birine Çağrı

İhanetten bir alıntı sağlığınla gelirsin (gelirsen)
Unutmabeni çiçekleriyle yaralarımı süslersin
Utanılası birşeydir katıksız pembeliğin
Bu yüzden kitaplardan yalnızca ıslık çalmasını öğrenebilirsin
Tüm iyiliğin filmlerin iyi bitmesini istemek
Ama bu kente gelirsen unutma beni ara
Sana bir çay ve temiz yaralar ısmarlarım
Öfkem geçer dinle yüzümü sevgiyle bakarım
Kimse değil, SENİ YALNIZ BEN ANLARIM


Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: .Nauthiz. - Kasım 26 2009, 22:10:02

Ölmeden önce "Sen"

dünü öldürülmüş bugünün!
ve yarının bütün emir kipleri zapt edilmiş.
eğer sonumuzu merak ediyorsan,
tanrı’nın huzuruna az önce defnedilmiş…
 
birbirini tamamlayan iki ölüyüz biz.
benim kaval kemiğim,
senin göğüs kafesin!
benim kırık parmaklarım,
senin diz kapakların!
tepeden tırnağa kadın,
tepeden tırnağa erkek!

çek ellerimi üstümden!
hangi tanrı bağışlayıp ruhumu,
yeniden diriltecek?

ölmeden önce sen / güzeldin.
marilyn monroe’dan,
türkan şoray’dan,
emel’den ve şaraptan…

ve ölmeden önce ben / senindim.
 
II
birkaç melek oynaşıyordu seninle
tam ensesinden tuttum azrail’in.
“kulaklarını iyi aç” dedim.
“beni dinle”

sevdiğim kadının
sarılmışsın beline.
tanrı olsan da fark etmez! düşmanımsın,
bu böyle biline!

azrail köpürdü
burun deliklerinden sarkıtıp alaca ölümü
üzerime yürüdü.
şah damarımı tekmeleyip
canıma tükürdü.

şunu bil ki kadınım:
seni sevdim diye
ikimizi öldürdü!

 
III
parça parçayız artık
ikimizi toplasak bir -sen-  etmiyor
al bütün kemiklerimi
gölgemi ve
ferimi…

tanrı’ya yalvardım,
buluşturacak ikimizi…

 
IV
birbirimizi tamamlayan iki ölüyüz biz.
senin kahverengi gözlerin,
benim uzun kirpiklerim…
senin dolgun dudakların,
benim cılız bileklerim…
tepeden tırnağa senin,
tepeden tırnağa benim!

çek vahametini üstümden!
ne zaman doğup senden,
yine sana öleceğim?

ölmeden önce sen / kızgındın.
ateşten ve demirden
hardan ve kordan

ölmeden önce ben / pişmandım
firavun’dan ve nemrud’dan,
kâfirden ve zulümden…

 
V
yüreğin ateşte pişiyordu
yalınayak
ve çırılçıplak
ruhu ipotek edilmiş *** gibi
yanıyordun ağlayarak…

bu kez ve bir kez daha anlıyordun,
ölümün sahasında
hayatı soyunduğunu…

sahada ağır aksak
ve yaralıyız…

bu ölümün rövanşı olmayacak
sarıl bana sımsıkı!
cesetlerimiz aşk
cesetlerimiz matem kokacak!



Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: .Nauthiz. - Kasım 26 2009, 22:18:13
Saklambaç


Bir.
Duvara doğru dönüyor,
kıpırdamadan duruyorum.
Gözlerim sımsıkı kapalı.
Yüksek sesle ona kadar sayacağım.
Bir oyun bu!
Hiç kimse bana söylemeyecek gözlerimi ne zaman açacağımı...
On dediğimde herkes bu yere gizlenmiş olacak.


İki.
Ama ben karanlıktan korkarım. Yalnızlıktan da


Üç.
Hızla uzaklaşan ayak sesleri.
Uçsuz bucaksız soğukluğu duvarın.
Ne bakabiliyor, ne bakmamazlık edebiliyorum.
Göz ucuyla, kaçamak bir bakış,
sağıma ve soluma,
dünya hep benden kaçıyor gibi.
Sanki arkamda biri duruyor,
gözlerimi açtığımı fark ederse
soğuk, dev elleriyle örtecek onları,
beni uyumaya zorlayacak.



Dört.
Bu şehirde doğmamışım ben.
Ama benim ülkem burası,
yokuşlarla çevrili çocukluk ülkesi.
Yollar yok burada, sokaklar var.
Annem, babam, kardeşlerim
bir de erik ağacıyla kedi var.
Bir de kırmızı elbisem.



Beş.
Duvarları annem anlattı bana.
Derler ki ben babamdan çok anneme benzermişim.
Duvarların önüne ağlamak için gelirmiş insanlar.



Altı.
Ama bana soruyor duvar:
Kaça kadar saymayı biliyorsun?




Yedi.
Kırmızı artık aynı kırmızı değil,
kız çocuk kırmızısı değil.
Kan rengi, utanç rengi, tokat rengi, çok lekeli.




Sekiz.
Çabuk olup bitiyor her şey.
Gözlerini bir açıyorsun, bir kapıyorsun,
hep o yarı uyku halinde,
bir bakıyorsun dizindeki yaralar kapanmış,
bir bakıyorsun çocukların olmuş.
Ben annemden ne kadar farklıysam
benden o kadar farklı.
Yokuşlar önce kısalıyor,
sonra tekrar uzuyor.
Kırmızıyı bile unutuyorsun.
Sanki hep bir duvarın önünde
ağlıyor, sayıyor, bekliyorsun,
sen beklerken hayat uzaklaşıp gidiyor.




Dokuz.
On dediğimde herkes gitmiş olacak.

        On.
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: .Nauthiz. - Kasım 26 2009, 22:26:50

Zaman, Sen, Ben !

Zaman

İlerlerken, her şeyi silip, süpürüyor.

İşte bu yüzden ölümü hak ediyor.


Sen

Uykuya dalmadan önceki halim

ansızın geliveren...


Ben

Yaz aylarının batan tortusu, denizin tuzu...


Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Karga - Kasım 28 2009, 12:47:46
"Seni tanımayan yok bu şehirde"

Mısralarımın gizinde deşifre oldun
dışkıların bütün sokaklarda afiş
bunu sen istedin benden
seni makyajlayıp piyasaya sürdüm
bedeninden harflerim sarkıyor
herkes birşeyler çalıyor bizden
sevişmelerimizi,spermlerimi ve menini
adet geçirdiğin o abaza günlerini
herşey ayyuka çıktı.

Sen benim kanayan orospumdun
sır fahişeliği yakışmadı sana
bak ilham perilerimi de ayarttın
mahalelerde tek tek iğfal ediliyorlar
artık kalemimden fantezilerin akıyor
bunu sen istedin kendiliğinden
mürekkebin cambazlığında saklamıştım seni
şehvetinle kendini ifşa ettin
haydi git artık
geceyi yarana kadar becersinler seni...

artık seni ..kmeyen yok bu şehirde!

Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Karga - Kasım 28 2009, 12:48:40
küfür gibi çarpar yüzüme
sözler,
soğuk gecelerindeyim bu şehrin
bilirim O da gidişimi
gözler,
bu yüzden mi daha karanlık
oros*u geceler.


isyanların habercisiyim
göründüğü gibi ’var’ değilse
bu alem,
günahını niye düşüneyim
hepimiz yanacağız sonunda
madem...



bekliyorum...
fışkırır elbet acı bu yürekten
içimde dillenmeyen küfürler
ama, susarmış abdallar edebten
öyleyse susuyorum
vazgeçtim ben de
söylemekten.
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Karga - Kasım 28 2009, 12:59:44
kuyruğuna bağladığım umutlarımı da alıp ucuz bir ateş ardında yitiklere koşan uçurtmamdan aldım kırmızıyı
tek renk seyrediyor yoluna benden yoksun

dırdırına katlanılmaz oldu hayatın
her gün yeni bir şamata bık
tır
dı payıma düşen pastanın mideme dokunacağını kestirememiş tanrı önceden
sınavımı vereli öyle uzun zaman oldu ki
ben bile unuttum
geçtim mi
kaldım mı sonucunda
(geçtimse niye hala gri dünya
kaldımsa niye hala dünyadayım)

her melodide kanıma işleyen acı
öfkeli bir şarkıcıda patlak verecek bir gün
biliyorum

görmediğini sandığın gözlerim göreli ömürler tükendi
her an
her saniye
biraz daha uzaklaşıyor tin inançtan

seks satıyor/alanın haddi hesabı yok
aç ölüyor/duyan yok
ayla hanımın mavi tuvaletine gitmeyen pabucu ayağını sıkıyormuş
sokakta bir evsizin yalın ayağında yatan insanlığım
“utanıyorum”

her an
her saniye
tek renk seyrediyor yoluna
hayat bir ***
gerisi palavra

tin ölüyor
ruhuna dua okunmaz artık
inanç sıkıntılı bir cinayete kurban

her an…her…
kanayan her yaraya sarılan bant dindirmiyor kanı
kırmızı…tekdüze
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Karaçalı - Kasım 30 2009, 12:53:11
Veda

Silahlara veda
Geceye rüyaya ve sana
Yalnızlığın geyik gözlü köşesinden
Düzenlerin çıkmazına

Çizdiğim resmin
Saat kulesi ağlıyor
Ağzım o çeşit yok
Şişe bu çeşit var

Sen bir gece gelsen
Güneş doğmasa
Gitmeden yine gelsen
Bu yeni geleni
Bu bize bakanı
Sana bir anlatsam
Güneş doğmasa
Sandıkların içini göstersem sana
Çizdiğim resmin
Yalnızlığın geyik gözlü köşesinde
Bir rafa koyabilsen
Olup biteni ve onları
Sabaha kadar konuşsak
O ürkek ürkek bakanı sana bir anlatsam
Ateşi karı tüfeği çeksem
Ocağa pencereye kapıya

Kemana veda

Yağmurda şeytan ve şapkası
Silahın ölümünü kutluyorum

Tren kaçırmış gibiyim

Sana veda


Sezai Karakoç

 
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Fettane Şatifil - Kasım 30 2009, 13:58:38
BULUŞMAK ÜZERE

Diyelim yagmura tutuldun bir gün
Bardaktan bosanircasina yagiyor mübarek
Öbür yanda günes kendi keyfinde
Ne de olsa yaz yagmuru
Piril piril düsüyor damlalar
Eteklerin uça uça bir kosudur kopardin
Dar attin kendini karsi evin sundurmasina
Iste o evin kapisinda bulacaksin beni
Diyelim için çekti bir sabah vakti
Erkenceden denize gireyim dedin
Kulaç attikça sen
Patiska çarsaflar gibi yirtiliyor su ortadan
Ege denizi bu efendi deniz
Seslenmiyor
Derken bi de dibe dalayim diyorsun
Içine dogdu belki de
Iste çil çil kosusan baliklar
Lapinalar gümüsler var ya
Eylim eylim salinan yosunlar
Onlarin arasinda bulacaksin beni
Diyelim sapina kadar sair bir herif çikmis ortaya
Çakmak çakmak gözleri
Meydan ya Taksim ya Beyazit meydani
Herkes orda sen de ordasin
Herif bizden söz ediyor bu ülkenin çocuklarindan
Yürüyelim arkadaslar diyor yürüyelim
Özgürlüge mutluluga dogru
Her isin basinda sevgi diyor
Gözlerin yagmurdan sonra yapraklarin yesili
Bi de basini çeviriyorsun ki
Yaninda ben varim
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Spes - Kasım 30 2009, 16:13:18
Kimi Sevsem Sensin


kimi sevsem sensin&hayret
sevgin hepsini nasil degistiriyor
gözleri maviyken yaprak yesil
senin sesinle konusuyor elbet
yarim bakislari o kadar tehlikeli
senin sigarani senin gibi iciyor
kimi sevsem sensin&hayret

senden nedense vazgecilemiyor
her seyi terk ettim&ne ask ne sehvet
sarisin basladigim esmer bitiyor
anlasilmaz yüzü koyu gölgeli
dudaklari keskin kirmizi jilet
bir belaya cattik&nasil bitirmeli
gitar kimildadi mi zaman deliniyor
kimi sevsem sensin&hayret
kapilarin kapali girilemiyor

kimi sevsem sensin&senden ibaret
hepsini senin adinla cagiriyorum
arkamdan simarik gülüsüyorlar
getirdikleri yagmur&sende unuttugum
hani o simsicak iri cekirdekli
senin gibi vahsi öpüsüyorlar
kimi sevsem sensin&hayret
in misin, cin misin anlamiyorum
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Spes - Aralık 10 2009, 19:01:31
RÜZGÂR





Kadın kum tanesinden bile küçüktü
Daha küçüktü deniz kadındaki acıdan

Esip duruyordu o eski rüzgâr
Denize ve Samanyolu'na aldırmadan

Ve kadın yürüyordu çıplak anılarıyla
Kumlara ve yıldızlara basmadan
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Heart of the Ocean - Aralık 12 2009, 18:07:53
İNSANLAR ARASINDA

Kır saçlı görgülü adamlar

Akşam peynirle rakı içer

Dünyayı yorumlardı

Bazıları şiir bile yazardı

Bazen de denk düşerdi takılınca

Kitaplara bile geçti

Sessiz akardı sular

Kalçalı gecelikli kadınlar

Hem anlayışlı, hem titiz

Gün boyu güzel yemekler yapar

Durup durup bir kaygıyı anlatırdı

Ben türkü söylerdim bu sesimle

Süslü kızlar düş kurardı geceleri

Sabah adı konulmamış bir sevda için

Erkenden sokaklara düşerdi

Arkalarından seslenirdi anneleri

Yitirilmiş bir şeylere ağlar gibi

Garip garip oğlanlar

Anlaşılmaz sevdaların peşinde

Koştururken sabah akşam

Sözde kuşkulu, duygulu, sevecen

Kim bilir hangi bozgundan kalma nineler

Komşulara torunlarını anlatırken

Kış gelir, alabildiğine yağmur yağardı

Evlere çekilirdik erkenden
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Elem - Aralık 15 2009, 22:32:34
Bir Yerde Ölüm Güzel Oluyor

İnsan bir kere ölüyor ne fena
Bu düzeni değiştirmeli
Bir kere yaşamalı
Çok çok ölmeli
En büyük kederler bizim için
Bizim için karşılıksız sevgiler
Kör kuyular, çıkmaz sokaklar bizim için
Dünyaya nasıl gelmişiz sormayın
Saygı değer annelerimiz incinmesin
Her yerim ayrı ayrı ölmeli
Yoksa ölüm yok bana bu dünyada
Bir kurşun beynime girsin
Bir bıçak kalbime saplansın
Kızgın bir demir dağlasın gözlerimi
Sonra gelsin bir manga asker
Sert bir komut
Bir yaylım ateş
Bırak kim bağlarsa bağlasın gözlerimi.
Çok düşündüm bilek damarlarımı kesmeyi
Rönesans öncesi devirlerden kalma zehir içmeyi
Ve düşmeyi yüksek kulelerden mermerler üstüne
Ayaklarıma taş bağlayıp denizler altında ölmeyi
Yine de ölmedim görüyorsun, ölmedim
O aşağılık hesaplar, küçük korkular bırakmadı beni
Belki de sen bırakmadın, bilmiyorum
Bıraksaydın çoktan unutmuş olacaktın
Halbuki şimdi benden kaçman da zor
Anlıyorum beni sevmen de zor
Dedim ya bir yere kadar yaşamak güzel
Ama bir yerde ölüm güzel oluyor.



Ümit Yaşar Oğuzcan
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Tári Elensar - Aralık 16 2009, 01:16:42
KISKANÇLIK ZEHİRDİR

yanıldığımızı anladık kaygılarda
bildiğimiz her şeyi yeniden düşündük
gözlerimizi değiştirdik, gözlüklerimizi sildik
ve köprü iki kalbi birleştirdi
yakınlaştırdı uçlara koyduğumuz sıkıntıları
öğrendik insanlardan sakınmayı
soyadı hanelerimizde zenci yazdı

aslında tinsel bir yolculuktu mübadele
değişmedi zaman, değişmedi mekân
ruhlarımızdı hep giden
silinse de ayak izlerimiz
örttü umutsuzluğu tozlu damlar

balçıkla doldu orman
mühürledik ağızlarını çocukların
vahşeti unutsunlar
yıpratmasınlar diye kalplerindeki şefkati
kaybedeceklerini bilmesinler diye

belki de bir fısıltıydı
suya ulaşmak için yola düştüğümüzde
çaresiz bir yağmur duası
keşfedecek çok şey olduğunu düşünüp
hayırlara vesile olsun diye


Metin Celâl
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Spes - Aralık 17 2009, 01:49:20
ACABA


Dönelim
Döndürsün bizi
Kalbin akıp giden bulutlara benzeyen sesi
Yağmursuz bir yağmura açılmış kapılardan
Ve akılda kalan bir yokuştan
Ve yalnız çocuklara özgü o sonsuz sinema koltuklarından
Ve çocukluktan
Dönelim
Dönelim mi biz
Gençlikten, oralardan
Mutluluğu bir kabuk gibi saran mutsuzluklardan
Dönelim mi acıya
Acıya, büyük acıya
Ve soralım mı acaba
Ey büyük yalnızlık insansan eğer
Bir kaya
Dalgalar yalarken onu
O bakarken kaskatı kalabalıklara
Ah, kalbin bulut bulut akan sesi.

Bütünüyle bir semte benziyor Ruhi Bey
Binlerce, on binlerce kedinin hep birden kımıldadığı
Kedilerden örülmüş bir semte
Ve soğuk bir tuvalde yerini bulamamış renkler gibi
Soğuk ve ayakta tutan çelişkileri
Bir görünümden bir başka görünüme kolayca sıçranan
Her şeyin, ama her şeyin çok dıştan fark edildiği
Eh belki de bir satır fazlalığı ya da bir satır eksikliği
Belki de genç bir şairden ödünç alınan.

Yürüyor mu, yürümeyi mi düşünüyor Ruhi Bey
Düşünmesi daha mı sonra koyuluyor yola
Nereye gidecek ama nereye varacak sanki
Yoksa bir oyun tadı mı buluyor bunda
Oyundan atılmaktan korkmayan bir oyuncu gibi
Boş vermiş de sanki oyunun kurallarına
Üstelik son bölümde, perdenin kapanmasına
Azıcık vakit kalmış
Ya da vakit var daha. Ama ne çıkar
Gövdenin yazgıya başkaldırması mı?
Ruhi Beyin
Başkaldırması mı yoksa

Vaktinden önce anlamanın şaşkınlığı mı?
Vaktinde anlamanın sevinci mi?
Ya da biraz geç kalmanın
O gereksiz tedirginliği mi?
Hangisi

Ama belli ki sonundayız her şeyin
En sonunda.
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: earanecarnesir - Aralık 19 2009, 23:52:27
Yanyana geldikçe daha uzak
Birlikteyken daha kimsesiz
Bir ağırı sızım sızım yeri belirsiz
O da yalnız
Ben de yalnız
Acılar tütüyor bacamızdan
Görünmeyen taş duvarlar örmüşüz
Duvar olduk kendimize kendimiz
Ne yana dönsek
Kendimize çarparız.

*

Güneş altında söylenmedik söz yokmuş.
Bu yüzden geceleri söylüyorum sevdiğimi…
Ne gece ne gündüz yokmuş söylenmemiş söz.
Bende söylenmişleri söylüyorum yeni biçimde…
Hiçbir biçim kalmamış dünyada denenmedik...
Bende susuyorum sevgimi saklayıp içimde...
Duyuyorsun değil mi suskunluğumu nasıl haykırıyor...
Susarak sevgisini ilan eden çok var sevgilim...
Ama bir başka seven yok benim sustuğum biçimde...

aziz nesin.
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: earanecarnesir - Aralık 19 2009, 23:53:53
Bir gün, bir an-bir günün bir anında
Seni sevecek kadar-sana seni anlatsam

Başımdaysam sonunda-sonundaysam başında
Yürüyor yenilenen, yorulmayan bir anlam.

Sözcüklerin içinde-sözcüklerin dışında,
Düşünlerinde eksik, yaşamlarında tamam.

Sen de anlamalısın gidiyorken yanında,
Başına vura-vura ben sana anlatamam.

Üşünen gecelerin sıcak karanlığında
İki'den bir'i, bir'den iki'yi çıkaramam.

asaf.
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Elem - Aralık 21 2009, 23:42:57
Böyle Rüzgârlar

Böyle şeyler oluyor işte böyle rüzgârlar
Bu güz balkonu beni çağırıyor

Neyi dağıtıyor elin akşamda
Ben saçlarımı topluyorum ırmakları da

Sonra gidip bir şiirin önünde soyunuyorum
Bir çocuğu öpüyorum adı sevişmek oluyor

Her şey bizden ayrı
Her şey biz varken yan yana oluyor

Bu oluşa biraz keder ekliyorum

Ellerinde bir ağaç
Ellerinde telaşlı bir ağaca bakıyorum

Mutluluk bir açılıyor kapanıyor sonra

Sen oturup şeftali yiyorsun
Otlar diyorum yürüyor görmüyorsun

Sıkıntılı bir yağmur geçiyor pencerelerden
Kendime sesleniyorum ses vermiyor

Ah sevgilim aramızda bir iğne
Beni sana dikiyor



Gonca Özmen
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Fettane Şatifil - Aralık 23 2009, 20:02:43
Gözlerin

Kimlere baktı böyle, bunca zaman gözlerin
Kimleri yaktı böyle, vermez aman gözlerin!

Bakma saf çocuk gibi, nemli mâsum tavrına
Kaatil bıçağından damlayan kan, gözlerin!

Yanağını ıslatan damlalar birer yalan,
Öldürür baktığını, sinsi yılan gözlerin!

Kor yanında gül kalır, yangınlar sönmüş alev,
Ne ocaklar söndürür, duman duman gözlerin!

Yalan döktüğü diller, yalan zümrüt bakışlar
Altın kadehte zehir, akrep çiyan gözlerin!

Ne insaf, ne merhamet, ne vefâdan eser var;
Ne din tanır, ne kitap, ne de iman gözlerin!
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Fettane Şatifil - Ocak 02 2010, 20:27:09
Atlılar atlılar kızıl atlılar,
atları rüzgâr kanatlılar!
Atları rüzgâr kanat...
Atları rüzgâr...
Atları...
At... Rüzgâr kanatlı atlılar gibi geçti hayat! Akar suyun sesi dindi.
Gölgeler gölgelendi

renkler silindi.
Siyah örtüler indi

mavi gözlerine,
sarktı salkımsöğütler

sarı saçlarının

üzerine! Ağlama sal......kımsöğüt,

ağlama,
Kara suyun aynasında el bağlama!

el bağlama!

ağlama!
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Fettane Şatifil - Ocak 02 2010, 20:28:18
kentli bir münzeviydim
virajlı harfler gibi yaşadım
ölümler vardı öldüm, ateşler vardı yandım
parlayıp yiterken kahrın alacasında
na çar bir gölgeydim şehrin uğultusunda
ve yalan bir müfreze hayatın ordusunda
nere dönsem iğretiydi bir yanım
ateş yanım, duman yanım, kül yanım
gelen yarım, giden yarım, ben yalım
yapraklar salllan...ıp dururken ağaçlarda
içimde yarım kalmış bir orman
içimde yanmış kalmış bir orman

ödeştim cehennemimle hiç dublör kullanmadan
boğuldu su, yenildi aşk, çürüdü devlet
içimde çok yanılmış bir orman
içimde çok yanılmış bir orman...
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: earanecarnesir - Ocak 04 2010, 23:29:27
Kızoğlan kız güzelliğinde şiir;
Hem sevgili, hem dost, hem anne yüzü.
Hala beni mest ettiği gecedir
Sanırım hem yeryüzü, hem gökyüzü.

Mecnunum: şikayet etmem leyla'dan;
Başıma ne dertler açtığı halde.
Ne mümkün vazgeçsin bu sevdadan?
Bir kere karar kıldık bu hayalde.




Tarancı.
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Karga - Ocak 06 2010, 21:26:01
Dünya bir hoş ayaklarımın altında
Yine kendimden geçtim bu diyarlarda
Kim bilir, aya uzanmak istemişimdir?
Dağınık bir ömür bıraktım ardımda
Masamı düzeltmeyi unuttum giderken
Üstünde ‘hoşça kal’ yazan bir şiir bıraktım
Şarap tadında…
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Karga - Ocak 06 2010, 21:30:52
Hayattan bıkmış bir yaşam kalıntısı

Yalan soluyan bir sürtük

Masum bakan bir maske

Arkasında ihanet yatıyordu



Sevginin ayarını bozdun

Artık geri gelmeyecek

Sen istedin o gitti

Hiçbir gece geri dönmeyecek



Azı dişleriyle parçalanan gece

Avucumda tutamıyorum geceyi

Kayıyor ellerimden

Düşüyor yalnızlığa



Biri yıldızları söndürsün

Tüm sarhoşlar davetlidir geceye

Onlara sigara ve it öldüren ikram edeceğim

Aldatıldıkları vakit içebilsinler diye



Ah sürtük bedenin titriyor

Masumiyetin borsası kapandı

Masum olmazsın

Benden sonra ihanet uğradı evine



Ve son olarak

Tüm unuttuğum yüzlere

Senin adını koyacağım

İt öldürene boğ kendini t.  ;)

Balder Nasti
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Karga - Ocak 06 2010, 21:42:14
…Nerde gözlerin nerde, nerde “hayat” sandığım
…Kilittenmiş çıkışın, nerde “hayat sandığım”

Yanlışla dolu, gözlerimde dolu yaşamın soluğu
Öylece seyrediyorum olup biteni
Kendi hayalimi çiziyorum boşluğa usulca
Boğuluyorum…

Aydınlığınla yanarken karanlığımla yok olmak mı?
Karanlığınla aydınlanırken aydınlığımla var olmak mı?

Duvarlarda yüzümün aynası soğuk, ıslak, kırıkken….
Çakır keyfi çoktan geçmişken
Adını içimdeki ormanın köklerine kazıyorum.
Kendime teninden mezar kazarken
Toprağımı terinle suluyorum

Burada her şey sen!
Adım-larımdaki melodi, sesinin rengi
Yastığımın kılıfındaki göz kaleminin lekesi!
Bakma ayak parmaklarımın titremesine, onlar hayatın kekemesi…

Alkol ağırmış gözkapaklarımda
Cennet suyuyla yıkardım uçkurumu oysa
Kapısından girince anladım
Lanetmiş adım!

Birileri vardı.
Hayaletlerimde hayal kurarlardı…

Birileri vardı.
Kelebeklerimde ‘yalan’dı…

Ağzım vardı
Bende keskin yalandım…

İlk defa şiire kustum ben
İlk defa ateşe
Parmak uçlarımla dokundum yaşamın göbeğine
İçinde yüzerken
Anladım. Lanetmiş adım!

Süslü cümleler yok ihanetimde
Aklımın çıkıntıları var sadece
Törpülenmiş soluğumla tek kelime
“Özledim” diyecektim
Lanetmiş ağzım!

Şimdi dağılırken ben dört bir tarafa
Yıkılırken bünyem caddelerine
Ağlarken geceleri kül rengi düşlerime
Çalarken kapısını cehennemdeki kuzgunların
Bir kitap
Bir resim
Bir anı
Hıçkırıklarımda
Lanetmiş adım…

Bir buket çiçeğin arkasına gizlenmez özürlerim!
Özür dilerim! Kalbimin titrekliği; kekemesidir ses tellerimin!

Son nefes de olsa alnımda, “Elif olsun yazgım” dedim!
Seninle öleyim!

Tanrı’dan imza istedim adını yazdı yüreğime!
“Şahadet getir” dedi
Ben “Elif” dedim!

Ermiş zannederdim
Lanetlenmiş adım şimdi anladım!
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Tári Elensar - Ocak 06 2010, 21:50:49
gizdüşüm


boşlukta uçuşan kemiklerin kanattığı karanlık: sürekli,
geceye bölünen saatlerin asıldığı yer. kıyı boyunca
çalınan sabah: esrik tin. sehpada unuttum başımı, us yitik. di-
vansızların bembeyaz ayetleri gibi peşin hüküm giydik. gözlerim
deniziğnesi.
kırıl benliğimin benli gözenekleri
içinde, sürgünlerin gizli sessizliği.
alnıma dayarım güz görümlük ömrümü, seherin cılız eliyle. uzakta-
ki vahşi güle hüzün kokarım. ve ölüm ardıma leke düşer,
gözlerimden çekilen sıcaklık korkuluk yüzümde
soğur soğur, iki kaş arasında yenilir kendine uzun yol.
çiçek tüter düşler karanlığı kısıp pencerede,
gök uçurtma çeker yıldız çölüne.
bir ışık örtüsü açılacak göğe, acılaşan gecede; suya ateş
düşüp kirpiklerime gömülecek, yüzüme sıkışmış erguvan
ölüleri. dilenci kızlara serpinti yağmurun kırık sesi.
ay batışı gözlere iki ezgi gibi hüzün çökerim, tetikte
yalnız kalan gölgemle. sıkıntımın yıldız sefası, n’olur
kapatma kollarını, sakalıma basma sabah. denk cepheli çatışmalar
ederi kadar başlık paramız, asmayın bizi.
güvercin uçuşu, alabildiğine rüzgâr;
gez arpacık göz tetikte.
ölüm açmazda bekleyen kuş seslerine sağanak: bakire
umutlar. görünmez viranlığım. çiy damlacıkları…
soluğunda sevişen fesleğenleri, üç kulaç kurşuni sudan gözlerini
saran kokusu: sendeleyen hoş bir yaşam,
inanç yüklü gülüşlerde. gecenin sararmış mühründe billurlaşan
sessizliğe dolunay doğarım.
düş artık yakamdan
güneş kırıklarına dadanan sevda.

Kaan İnce
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Tári Elensar - Ocak 08 2010, 20:52:50
GİRDAP

Camda çıkan güzel yangın

kâğıda indi. Mevsim kızıl

bir tilki, sürtüyor tüylerini

bahçeye dalgınlıkla.



Âh esrarlı ışık oyunları ikindinin!



Çocuk, çilleri güneş lekesi,

eğilmiş kuyuya bakıyor.

Serin girdabına bakıyor

geçmişin.



Bal rengi saçların kederi

çırpınır nikelajda. Parmağında

suya bıraktığı alyansın pembe

izi. Kabuk tutmaz ki, mazi açık

bir yara. Anne, eteklerinde kesik

saç yığını, bakar ve ağlar ufka.



Ne tuhaf, yıllar sonra yine bir ikindi,

işte aralanıyor ağır kuyu kapağı

usulca kâğıtta. Yazık geç anladım,

o müphem saatler boyunca

kuyu da benmişim meğer su da!

Vural Bahadır Bayrıl


Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: earanecarnesir - Ocak 14 2010, 01:51:29
hasreti denizlerin,
denizler kadar derin
ve okadar bucaksız....
ta karşımda , yapraksız,
kullanılmış bir takvim...
üzerinde bir resim:
azgın, sonsuz bir deniz;
kaygısız düşüncesiz,
çalkalanıyor boşlukta.
resimdeyse bir nokta;
yana yatmış bir gemi....
kaybettiği âlemi
arıyor deryalarda
bu resim rüyalarda
gibi aklımı çeldi;
bana sahici geldi.
geçtim kendi kendimden,
yüzüme, o resimden,
köpükler vurdu sandım;
duymuş gibi tıkandım,
ciğerimde bir yosun.
artık beni kim tutsun?
denizler oldu tasam.
yakar, onu bulmazsam,
beni bu hasret, dedim,
varırım , elbet, dedim,
bir ömür geze geze,
takvimdeki denize,
ne var bana ne oldu,
odama nasıl doldu,
birden bire bu meltem?
ve dalgalandı perdem,
havalandı kâğıtlar.
odamda kıyamet var!
ah yolculuk, yolculuk!
ne kadar baygın, soluk,
o gün bizde betbeniz;
ve ne titrek kalbimiz
ve eşyamız ne küskün!
yola çıktığımız gün,
bir sıraya dizilmiş,
gözyaşlarını silmiş,
bakarlar sinsi sinsi.
niçin o ân da hepsi,
bir kuş gibi hafifler,
arkadan geleyim der?
niçin o güne kadar,
dilsiz duran ne kadar
eşya varsa dirilir,
yolumuza serpilir?
ufak böcekler gibi ,
gezer onların kalbi,
üstünde döşemenin.
bir gizli didişmenin
saati çalar o ân;
birden bakar ki , insan,
her şey karmakarışık.
ayırmak olmaz artık
bir kalbi bir taraktan;
ve kalb , ağlayaraktan,
çekilir geri geri,
terkeder bu mahşeri.
bu mahşerin içinden
o gün ben de geçtim, ben;
nem varsa , evim , anam,
çocukluğum hatırm
ve ne sevdalar serde,
bıraktım gerilerde,
kaçar gibi yangından.
rüzgârların ardından,
baktımda süzgün süzgün,
kurşun yükünü gönlün,
tüy gibi hafiflettim,
denize hicret ettim



nfk.
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: earanecarnesir - Ocak 14 2010, 23:46:17
Bir kendime işte... Bir de Ceres'e ithafım.

"Kopkoyu bir sis içinde bir akşam
Hatırına düşeceğim belki
Bir an ıslayacak yağmur yüzünü
Birden o tatlı demleri hatırlayacaksın
Sonra sıcak yatağında uzun uzun
Ağlayacaksın, ağlayacak!

Boğazında bir şeyler düğümlenecek
Ah yanımda olsaydı diyeceksin
Tüm yıldızlar gülecek haline
Ay'da göz kırpacak
İliklerine işleyecek bensizlik
Kahrolacaksın.

Bir sigara tüttüreceksin ihtimal
Ufku seyredeceksin saatlerce
Bir rüzgar kopçalayacak yüzünü
Sonra hayalim gelecek karşına
Bir şiirimi mırıldanacaksın
Hıçkıracaksın.

Gönlünden atamadığın gibi kafandan da silemeyeceksin beni
Düşlerine gireceğim her gece
İnce bir hüzün bürüyecek yüzünü
Ve çırılçıplak gerçekleri o zaman
Anlayacaksın.

Sonra bir şeyler yazmak isteyeceksin
Kafan gibi kaleminde işlemeyecek
Unutmak isteyeceksin her şeyi
Ama unutamayacaksın hiçbir şeyi
Kıvranacaksın!"
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: earanecarnesir - Ocak 15 2010, 02:03:25
Çok etkilendim.

"resulullah süper bir insandı, ben o kadar değilim,
resulullah yolda ebu bekir’i görse ‘es selamu aleyküm ya sıddık’ derdi,
ben yolda ebu bekir’i görsem tanımam.
resulullah asla yalan söylemezdi; ben annem ölürken hiç ağlamadım.
ben annem ölürken çok ağladım çünkü annem
gırtlağından hırıltılar çıkarırken nasıl terliyordu, görmeliydiniz.

resulullah azrail’i yolda görse tanırdı;
ben azrail’i annemin yanında görseydim ona bir çift lafım olurdu,
derdim ki şimdi yani af edersin ama o sıktığın annemin gırtlağı.

resulullah olsa ona bunları söylesem o bana gülümserdi;
o bana gülümserdi ben ona derdim ki, anam babam yoluna feda olsun ey allah’ın resulü; fakat şu koca melek, annemin gırtlağını sıkıyor, bir şeyler yapamaz mıyız?

resulullah orada olsaydı annemin elini tutardı derdi ki ‘kızım ha gayret!’;
ben orada olsaydım annemin elini tutardım ve derdim ki ‘anneciğim ölmesen…’

ben oradaydım annemin elini tuttum ve dedim ki ‘anneciğim seni ben…’;
annem döndü bana bir baktı o bakışı görmeliydiniz

resulullah o bakışı görseydi merhametten ağlardı;
ben o bakışı gördüm haşyetten bayılacaktım ama annem elimden tuttu.

ne tuhaf, anneler ölürken bile çocuklarının

anneler ölürken bile çocuklarının ellerini bırakmıyor ne tuhaf…

resulullah çok şanslı bir insan
annesi öldüğünde o küçücüktü;
benim annem öldüğünde ben küçücük değildim,
zaten şanslı birisi de değilimdir, filmlerim iş yapmaz.

annem daha yeni öldü fazla uzaklaşmış olamaz!

olamaz dedim annem son nefesini alıp da vermeyince
verse de ben alsam onu, içim ferahlasa, siz de görseniz
resulullah tutsa annemin elinden birlikte geçseler çölü
nasıl olsa resulullah da ölü annem de ölü."
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Heart of the Ocean - Ocak 15 2010, 21:55:14
"..
insanlarım, ah, benim insanlarım,
antenler yalan söylüyorsa,
yalan söylüyorsa rotatifler,
kitaplar yalan söylüyorsa,
duvarda afiş, sütunda ilan yalan söylüyorsa,
beyaz perdede yalan söylüyorsa çıplak baldırları kızların,
dua yalan söylüyorsa,
ninni yalan söylüyorsa,
rüya yalan söylüyorsa,
meyhanede keman çalan yalan söylüyorsa,
yalan söylüyorsa umutsuz günlerin gecelerinde ayışığı,
ses yalan söylüyorsa,
söz yalan söylüyorsa,
ellerinizden başka her şey
herkes yalan söylüyorsa,
elleriniz balçık gibi itaatli,
elleriniz karanlık gibi kör,
elleriniz çoban köpekleri gibi aptal olsun,
elleriniz isyan etmesin diyedir.
ve zaten bu kadar az misafir kaldığımız
bu ölümlü, bu yaşanası dünyada
bu bezirgan saltanatı, bu zulüm bitmesin diyedir"

N. Hikmet
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Heart of the Ocean - Ocak 17 2010, 23:42:53
Hayır, hayır kesinlikle yanılmadın..
Evet bayım sizi çok sevdim..
Sevişirken Tanrı’nın huzurunda günahlarımızla
Beni gülüşünden aşağı ittiğinde, kaçıncı çoğul kişiydin hayatımda?


Evet bayım..bağlanmıştım size..
Ayak bağı olmuştum gözlerinde ki kadınlara
Sen narkoz alırken başka tenlerde,
Ben şeytana uyup çok büyük kötülük ettim kendime..
Yanlışlıkla seni çok sevdim..
Kirpiklerimle bile aldatmadım seni..
Gözlerimden nasıl gidersin?


yokluğunun ilk sızını tutuyordum ellerimde..
ilk gecesiydi gidişinin..
yatağımın diğer yarısı üşütür beni diye,
cin çağırdım..beni aşk çarptı..
camı da açık unutmuşum..
bu acı üşütecek beni,sabah tüm aşklara felçli uyanacağım..
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Heart of the Ocean - Ocak 17 2010, 23:44:10
Sen bilemezsin geceyi
Geceleri sokak lambaları altında oturan yalnızlıkları
Kaç gece sana dağlardan şarkılarını yolladı rüzgarlarla?
Sen,kaç geceye dost oldun
kaç saat dayanabildin ona
kıvrıldığın yerde uykuya mı daldın hep?
Sen bilemezsin yalnızlığı
Hiç ses duymadığın bir yalnızlık yasadın mı?
sen kaç yalnızlığa dost oldun
kaç saat dayanabildin ona
yüzüne kaç kapı kapayıp kaçtın yalnızlıkların?
Sen bilemezsin ağlamayı
Gözlerin dolduğu anları ağlamaktan mıı sayıyorsun hala?
Sen,kaç kez bir basına ağladın
kaç saat dayanabildin gözyaşlarına
Ellerinle yüzünü kapatıp,kendinden mi sakladın hıçkırıklarını?
Sen bilemezsin içmeyi
Şişenin dibini bulduğun an midir sana göre içmek?
Sen kaç kez,şarap tadında buruk şarkılar söyledin
kaç saat dayanabildin sarhoşluğuna
Kadehini aklındakilerle mi yoksa yüreğindekilerle mi içtin?
Sen bilemezsin sevmeyi
sevgi dediğin sadece seni sevenleri mi sevmek?
kaç vakit ayırabildin sevmeye
Sadece severek kaç vakit dayanabildin
İçinde öldürdüğün sevgilerin sahipleri nerede!
Kaç kalpten ceketini alıp cıktın şimdiye dek..
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Heart of the Ocean - Ocak 18 2010, 21:03:35
...sana lilâ demişler sen lilâ olmuşsun
lilâ rengi bir leopar
lilâ rengi bir cengâver
lilâ rengi bir enderun kenti olmuşsun
sana ölmeye gelmiş sevenler ve bilgeler
kalpleri kaşık
fikirleri su;
bir bedevî diz çökmüş dip akıntılarında
sana lilâ demişler lilâ diye çağırmışlar
sen lilâ olmuşsun
bir lir, bir kemanı, gece olunca kıskanırmış yalnızca

tanrı her kış başlangıcında
bir melek kurban edermiş kendine
sen: elleri mücevher olan
sen: bakışları vaaz olan
sen! hep bir başkalarında hep bir başka olan tanım!
seni severek seni daima ben tanımladım!
ne samansarısı ne annabel lee ne elsa
ve eğer senin hakikaten bir adın varsa
ve eğer senin bir adın olacaksa bundan sonra
ben bir şair olarak taşıdığım bu şerefli adı

bir sana bağışladım!

bir sana bağışladım ben bir sana tasvirimi
sen o çılgın gibi dörtnala atların sürdüğü faytonla
cehenneme yetişmek zorunda olan!
sen o mahşeri tokatlayan güzel ***!
sen o kalbimin tekrarı çıban!
sen o yatağımda üstünde seviştiğimiz çarşafla boğduğum
zencefil kokan, kekik kokan, pamuk kokan oğlum!

ne samansarısı ne annabel lee ne elsa
ve eğer senin hakikaten bir adın varsa
ve eğer senin bir adın olacaksa bundan sonra da
ben bir şair olarak taşıdığım bu sefil adı

bir sana bağışladım!
bağışla beni çocuğum lilâ!
bağışla beni!
hiç değilse bugün, bir sen bağışla!


küçük iskender
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: earanecarnesir - Ocak 22 2010, 13:00:47
gecenin ortasında ne işin var
yıldızlara dokunma yanarsın
bak birazdan ay da batacak
karanlık bulaşmasın ellerine
tersine döner yolunu bulamazsın

içi dışı uzay tozu yansımalar
sahi mi yalan mı anlayamazsın
bir rüya gemisi iskele sancak
dokunup geçiyor hayallerine
ağlayasın gelir ağlayamazsın

sevmek insanın yüreği kadar
küçükse büyüğünü taşıyamazsın
yalnızlığı da dene oldu olacak
nasıl yankılanır derinden derine
iyi midir kötü mü çıkaramazsın

insan insanı kendisi tamamlar
içinde başka dışında başkasın
eksikliğin fazlana elbet bulaşacak
öbürü sığacak bunun derisine
yoksa sabaha sağ çıkamazsın.
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: earanecarnesir - Ocak 22 2010, 13:02:36
tut ki gecedir
karanlık sıvaşır ellerine camlardan
birden kırmızıya döner
trafik ışıkları
kükürtlü dumanlar yükselir
korkuya batmış
camkırığı adamlardan
tehlikeye büyür sakalları

tut ki gecedir
ihbarlar birer sansar
bir telefondan bir telefona atlar
yeraltı örgütleri tetik üstünde
adres değiştirmiş silah kaçakçıları
fahişeler birbirinden kuşkulanıyor

tut ki gecedir
katiller huzursuz
hırsızlar sinirli
hainler ürkekçedir
elleri telefona kendiliğinden uzanıyor
ihanete gece müthiş bir gerekçedir
ihbarlar birer sansar
bir telefondan bir telefona atlar

ihanet bir bilmecedir.
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Heart of the Ocean - Ocak 22 2010, 23:46:01
ay farzındayım
tırnaklarımın arasına dünya birikti
kimseye koyduğum ad da yok
ve bu gece
ilçeyken il oluveriyor yalnızlığım

elinden tutup yeğeni acıyı
parkta gezdiren bir dayı gibiyim
her yanımda jilet yaraları
annem ölmüş bunu babam yeni söylüyor

telefon kulübelerine yaslanıp ağlıyorum
neden aramadım ben hiç seni
ama neden ben seni,
kaçarken sise takılmış ellerim hep kopmuş
kokuşmuş içimde daha dün gebermiş serseri

kim bilir çocukken öptüğüm kızın yüzü şimdi ne halde,
şimdi ne halde öldürdüğüm sinekler geçen ve evvelki yaz
hani saçlarına konmuşlardı da daima bağırmıştık
daima hıçkırmıştık: aşka niye karşı konmaz? !

tedavisi mümkün değil bu hırçın tutkunun
denize, balığa hükmeden kaptanken bir de hele,
ayrılık, bir kedinin gözünün kanlanması
artık mümkün değil aşka müdahale!

örneğin biraz da trajediden bahsedelim
ameliyatla şair oldum ben, ameliyatla yalnız kaldım
diz çöktü çocukluğum cerrahın önünde:
kurtarın lütfen onu, ben onsuz ne yaparım? !

türkçe, bence sözlüğün üstüne
konuyor bir irinli tüy sessizce
ilçeyken il oluveriyor yalnızlığım
 
Küçük İskender
 
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: earanecarnesir - Ocak 27 2010, 03:01:07
Duyguluysan işin zor,
Yaşamda yeniksindir.
Duyguluya sor,
Ona aşkları da acı verir.

Hep bir karanlığa uyanır, yalnız:
Düşleri gerçekleri, gerçekleri düşleridir.
Aldatsanız, aldansanız,
O hep bir karanlığa uyur gibidir.

Hiç ölüsü yoktur,
Herkes, her şey anısındadır.
Geleceği geçmiş'in gözünden okur;
Hep bir yangının bacasındadır.

Gülerken bir düğündür, acı-son'lu,
Aldatılara uğurlayan gelinlerini.
Bir çocuk bahçesidir, renk-renk balonlu,
Savaşlara uğurlayan bebeklerini.

Sinmiş her şarkıya, her uyanı'ya, uykuya,
Ölümün yaşayan kardeşidir.
Hep sezer, sezdikçe duyguluya
Yengiler de hüzün gelir.
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: earanecarnesir - Ocak 27 2010, 11:47:24
Hoyrattır bu akşamüstüler daima.
Gün saltanatıyle gitti mi bir defa
Yalnızlığımızla doldurup her yeri
Bir renk çığlığı içinde bahçemizden,
Bir el çıkarmaya başlar bohçamızdan
Lavanta çiçeği kokan kederleri;
Hoyrattır bu akşamüstüler daima.

Dalga dalga hücum edip pişmanlıklar
Unutuşun o tunç kapısını zorlar
Ve ruh, atılan oklarla delik deşik;
İşte, doğduğun eski evdesin birden,
Yolunu gözlüyor lamba ve merdiven,
Susmuş ninnilerle gıcırdıyor beşik
Ve cümle yitikler,mağluplar,mahzunlar...

Söylenmemiş aşkın güzelliğiyledir.
Kağıtlarda yarım bırakılmış şiir;
İnsan yağmur kokan bir sabaha karşı
Hatırlar bir gün bir camı açtığını
Duran bir bulutu,bir kuş uçtuğunu,
Çöküp peynir ekmek yediği bir taşı...
Bütün bunlar aşkın güzelliğiyledir.

Aşklar uçup gitmiş olmalı bir yazla
Halay çeken kızlar misali kolkola
Ya sizler! ey geçmiş zaman etekleri,
İhtiyar ağaçlı,kuytu bahçelerden
Ayışığı gibi sürüklenip giden;
Geceye bırakıp yorgun erkekleri
Salınan etekler fısıltıyla, nazla.

Ebedi aşığın dönüşünü bekler
Yalan yeminlerin tanığı çiçekler
Artık olmayacak baharlar içinde.
Ey ömrün en güzel türküsü aldanış!
Aldan, gelmiş olsa bile ümitsiz kış;
Her garipsi ayak izi kar içinde
Dönmeyen aşığın serptiği çiçekler.

Ya sen! ey sen! esen dallar arasından
Bir parıltı gibi görünüp kaybolan
Ne istersin benden akşam saatinde?
Bir gülüşü olsun görülmemiş kadın,
Nasıl ölümsüzsün aynasında aşkın;
Hatıraların bu yanma vaktinde
Sensin hep,sen, esen dallar arasından

Ey unutuş! kapat artık pencereni,
Çoktan derinliğine çekmiş deniz beni;
Çıkmaz artık sular altından o dünya.
Bir duman yükselir gibidir kederden
Macerası çoktan bitmiş o şeylerden.
Amansız gecenle yayıl dört yanıma
Ey unutuş! kurtar bu gamlardan beni.
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: arsenik - Ocak 28 2010, 19:09:59
Sen beni öpersen belki de ben fransız olurum
Şehre inerim bir sinema yağmura çalar
Otomobil icad olunur, zarifoğlu ölür
Dünyadaki tüm zenciler kırk yaşından büyüktür.

-Senegalliler dahil değil

Sen beni öpersen belki de bulvarlar iltihablanır
Çağdaş coğrafyalarda üretir cesetlerini siyaset bilimi
O vakit bir sufiyi darplarla gebertebilirsin
Hayat bir yanıyla güzeldir canım, sen de güzelsin

-Yoksa seni rahatsız mı ettim?


Sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur
Ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek
Elbette ata binmek gibidir seni sevmek sevgilim
Elbette gayet rasyoneldir attan atlamak

-Freud diye bir şey yoktur.


Sen beni öpersen belki de ben gangsterleşirim
Belki de şair olurum seni de aldırırım yanıma
Bilesin; göğsümde hangi yöne açmış tek gülsün
Yani ya bu eller öpülür, ya sen öldürülürsün.

-Haydi iç de çay koyayım.


Ah Muhsin Ünlü
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Fettane Şatifil - Ocak 29 2010, 14:20:23
Uyumaya değil
Rüyalarıma gidiyorum
Orada yaşayacağım isteğimce
Uyanıkken hiç yaşayamadığım

Hepsi de gençti güzeldi
Sevdim sevildim diye aldanarak
Son gördüğüm onlar olacak
Bunca yıldır sevgiye dayanamadığım

Ölüme değil
Sonsuzluğa gidiyorum
Orda dinleneceğim gönlümce
Yaşarken hiç mi hiç dinlenemediğim

Kalemim yine elimde
Kağıtlarım da önümde
Son uykusunda düşecek başım
Sağlığımda hiç eğmediğim
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: earanecarnesir - Ocak 29 2010, 19:37:18
Güneş çekildi demin,
Doğdu bir renk akşamı.
Bu, bütün günlerimin,
İçime denk akşamı.

Akşamı duya duya,
Sular yattı uykuya;
Kızıllık çöktü suya,
Sandım bir cenk akşamı...
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: earanecarnesir - Ocak 29 2010, 20:45:53
Sen, kaçan ürkek ceylânsın dağda,
Ben, peşine düşmüş bir canavarım!
İstersen dünyayı çağır imdada;
Sen varsın dünyada, bir de ben varım!

Seni korkutacak geçtiğin yollar,
Arkandan gelecek hep ayak sesim.
Sarıp vücudunu belirsiz kollar,
Enseni yakacak ateş nefesim.

Kimsesiz odanda kış geceleri,
İçin ürperdiği demler beni an!
De ki: Odur sarsan pencereleri,
De ki: Rüzgâr değil, odur haykıran!

Göğsümden havaya kattığım zehir,
Solduracak bir gül gibi ömrünü,
Kaçıp dolaşsan da sen, şehir şehir,
Bana kalacaksın yine son günü.

Ölürsün... Kapanır yollar geriye;
Ben mezarla sırdaş olur, beklerim.
Varılmaz hayale işaret diye,
Toprağında bir taş olur, beklerim...
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: earanecarnesir - Ocak 30 2010, 03:46:35
Uyan yârim, uyan, söndü yıldızlar,
Gün, karşı tepeden doğmak üzredir.
Her sabah güneşi seyreden kızlar,
Mahmur gözlerini oğmak üzredir.

Uyan yârim, sesler geldi derinden,
Karanlık oynadı, koptu yerinden;
İlk ışık, kapının eşiklerinden,
Şimdi bir gölgeyi koğmak üzredir.

Sevgilim, kapımı çaldı aydınlık,
Baygın gözlerimi aldı aydınlık,
İçimde tıkandı, kaldı aydınlık,
Bu aydınlık beni boğmak üzredir
   
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: earanecarnesir - Ocak 30 2010, 04:03:59
1
Seni seviyorum
Ben de seni

Tutuyorum
Ben de seni

Öpüyorum
Ben de seni

2
Doğuyorum
Ben de sana

Yaşıyorum
Ben de sana

Geliyorum
Ben de sana

Bitiyorum
Ben de sana

Ölüyorum
Ben de sana

3
Ben seninim
Ben de senin

Sen benimsin
Ben de senin
 
4
Gelip kaldım
Ben de senden

Görüp kaldım
Ben de senden

Gidip kaldım
Ben de senden

Umup kaldım
Ben de senden
 

5
Sen de ben de
Ben de sen de

Sende bende
Bende sende

Sen de bende
Ben de sende

Sende ben de
Bende sen de

6
Geliyorum
Ben de seninle

Gidiyorum
Ben de seninle

Kalıyorum
Ben de seninle

Ölüyorum
Ben de seninle

7
Yalnızım
Ben de sensiz

Çirkinim
Ben de sensiz

Küçüğüm
Ben de sensiz

Ölüyüm
Ben de sensiz
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Fettane Şatifil - Ocak 30 2010, 15:08:17
Baktıkça çoğalır yıldızlar gecede
Parmaklarınla sayılmaz;
Kimi duyulur, kimi duyulmaz,
Dinledikçe çoğalır gecede,
Sesler gelir,
Ya hızlıdan, ya yavaştan.

Her şey kendi dilince konuşur;
Karanlık örtse de üstünü
Gecede devam eder renk renk
Ağacın dalında, rüzgarda;
Her şey kendi rengince konuşur.

Gözlerini kapatır beklerdi;
Yaprağa benzer ellerini, avuçlarını uzatır,
Beklerdi işitinceye dek
Ağacın dalında, rüzgarda;
Yeşili duydu mu uyurdu
Rüyasında...
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Heart of the Ocean - Ocak 30 2010, 16:16:22
h ü z ü n m a r ş ı


biliyorum, susacaksın bir kedi gecesi ellerin mum ve silah
içinde, biliyorum, henüz tamamlanmamış bir inanç kolajı
kudretli fikirlerdir vicdanlı aşklardır çok söylenegelmiş
susacaksın, biliyorum, bu cevizsandıkağız asırlara kapalı.

bu cevizsandıkağız hangi dudakların hatmini indirecekti
bu cevizsandıkağız hangi tabutlara akran, hangi kabzalara erkete
biliyorum, yaşlanacaksın bir kedi gecesi ansızın mumsuz, silahsız
susacaksın, biliyorum, bu soygun hiçbir kenti kurtarmaz!

bu soygun hangi yanlış yalnızlıkların ruhuna gönderildi
bu soygun hangi dinlerin ibadet şekli ve son serüveni
biliyorum, öldürüleceksin bir kedi gecesi tek kurşun ve tek sıkımla
öleceksin, biliyorum, bu ihbar artık hiçbir aşkı kurtarmaz!

bu aşklar yüzünden kaçırılıp öldürülmedi mi sanki kimi çocuklar
bu aşklar yüzünden sarsılmadı mı dört düvelinden cihan ve tarih
biliyorum, sen de öğreneceksin bir kedi gecesi 'teslim ol' çağrısında
öleceksin, biliyorum, artık bu devrim hiçbir ölüyü yaşatmaz!

bu endişe, bu tedirginlikle terfi ederken hayatlarımızın hep bir tarafı
kasvetli arkadaş evlerinde beraberce mırıldanıldı o son hüzün marşı
biliyorum, sen de ezberleyeceksin bir kedi gecesi satır satır kazanmayı
kazanacaksın, biliyorum, artık hiçbir halk bizi boşu boşuna yaşatmaz!


k.iskender
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Fettane Şatifil - Ocak 30 2010, 21:28:49
Bir şey kalmaz, yalınız,
Kalır maziden gözler.
Ölür de her yanımız,
Sağ kalır, neden gözler?

Birer yıldız olur da,
Kırpışırlar havada,
Kupkuru bir kafada,
Apaçık giden gözler...
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Spes - Ocak 31 2010, 00:56:20
DENİZE KAVUŞAN NEHİR



Sen üzerinde nice şafakların söktüğü
Sevgi denizlerime akan büyük nehir
Sen biraz ışık, biraz tılsım, biraz büyü
Sen yıllardır yazıp bitiremediğim şiir

Durmadan bir gül açar ellerinde pembe
Sen nefes alışı en bakir güzelliğin
Gözlerin midir parlayan gökyüzünde
Bir güneş doğarcasına geceleyin

Ne zaman seni düşünsem yaşamak güzel
Bir bahar bahçesi olur güz bahçeleri
En karanlıklarda bile uzanır bir el
Kendiliğinden açar sabaha perdeleri

Sen varsan dallarda kuşlar memnun
Tüm çiçeklerin rengi değişik, kokusu başka
Öylesine gerçek ki var olduğun
Çarpar güzelliğin kıyılarıma dalga dalga

Tutsam ellerini içim ürperir hazdan
Başım döner gözlerin gözlerime değse
Kalan tek hatıradır gülüşün bir yazdan
Yokluğun da odur senin ölmek neyse

Sen bastığın yerde çiçeklerin büyüdüğü
Her zaman en güzel, her yerde eşsiz
Sen yaprak, sen köpük, sen kuş tüyü
Sen sevgi nehirlerimin aktığı büyük deniz
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Fettane Şatifil - Şubat 03 2010, 10:45:35
Kafka'nın "Fare" öyküsü üzre,
Gözüme nasıl büyük görünürdü
Şu Sirkeci Garı'nın lokantası!
Sekiz-on yıl kapalı durup yeniden açıldığında.
Gittim baktım ki götiçi kadar kalmış
O hangar gibi yer...
Garsona sordum: Niye küçülttüler, dedim burasını?
Yok, amca, dedi, dokunmadılar hiç enine boyuna.
Siz fazla şişmanladığımızdan, size öyle geliyor.
Doğru dediği belki de...
(Üstelik garson Kafka'nın gençlik resimlerinden
                                   birine pek benziyordu.)
Ola ki yaşlandıkça, yaşlanıp şişmanladıkça,
Hiçdurma küçülen bu zemin-vatan ve tavan arasında
dönmüşümdür ben de Kafka'nın faresine...
Yarın, meselâ, orta yerimden çatlasam ne lâzım gelir?...
Yine de içimden bir ses: Sen sen ol! diyor,
Kafka'nın öyküsündeki fare emsal,
Cirit oyna oynayabildiğin kadar,
Bulduğun neyse mekân!
Ellerin, ayakların ve çükünle değilse de,
Hâlâ genç kalan aklınla koşmaca oyna,
Duvarlara vursan da başını,
O tavanarası kadar kaldığında cürmün ve cirmin,
Ölmek ki senin
başlayıp da bitiremediğin
allah bilir kaçıncı bin şiirin...
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Fettane Şatifil - Şubat 06 2010, 14:12:31
Bir seferden döneriz seninle bazı akşamlar
Gün bulutları açık mora boyadıktan az sonra
Bile bile karanlığın bizi kalın örtülerle örteceğini
Son ışıklara dalarız koşa koşa gene de
Sürgününüm, izini sürerim her yerde seve seve
Alacakaranlıkta hem özlemlin hem öksüzün olmak için
Kapanmaya hazırımdır kat kat kendi üstüme

Yağmurdan, güneşten, poyrazdan, uzun yollardan
Biz şimdi gurbetimize çıkıyoruz, vakit tamam
Çanlarla, türkülerle, davullarla ayrılmak uzak bize
Yüzüme vuran sıcaklığınla çocuk dudaklarınla
Sen giderken, ellerimde ellerinden ayrılmanın öfkesi
Varlığında yeniden kurulur eksiksiz bir sıla

Seni her düşünmemde benzersiz bir yurt özlemi
Bana düşen, gelişini aralıksız beklemek
Beklerken bakışında eriyip gitmek yavaşça
Beklerken sonsuz bir ormanı yürümek saçlarında
Benim tutkum, ölümüm, serüvenim bu işte
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Janus. - Şubat 07 2010, 22:39:32
..
acının kenarını kıvırıp kağıttan gemiler yapıyorum
ilk dalgada suya batıyorlar
alaca rengi kalıyor su üzerinde aynı acının yalnızca
suya karışmayan, buharlaşmayan, kaybolmayan rengi
kaptanı, güvertesi, direği suya gömülmüş geminin
özü kalıyor su üstünde acının
rengi karışmıyor hiçbir bedene
hiçbir zerresi yok olmuyor
giden gitmiş, rengini bırakmış geride
o alacayla karışıp, yakamoz olmuş aynı su üzerinde
rengi değişmemiş pek
az biraz koyulaşmış, biraz daha karışmış.
gidenin rengi, acının rengi.
parlıyor o yakamozlar.
parlıyor, parlıyor, parlıyorlar.
çığlık atıyorlar önce, sonra susuyorlar.
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: earanecarnesir - Şubat 07 2010, 22:42:00
Ceres'ten yine O'na.


Hangi hissin parmağı dokundu ki, derine,
Düştü bir gizli alev salkımı içerine?
Hangi kâbus bastı ki, seni uykularında,
Birdenbire cehennem kaynadı sularında?

Örtüldü baştan başa tenin beyaz bir terle,
Duman duman yayılan incecik köpüklerle.
Hangi dert kaldı, söyle, bağrına üşüşmeyen,
Hangi ölüm şarkısı, bu dilinden düşmeyen?

Hangi öfkeyle yüzün, böyle karıştı yer yer,
Sana yan mı baktılar, bir şey mi söylediler?
Bir şey dinleme artık, artık bir şey dinleme!
Çağır, bütün günahkâr ruhları cehenneme!

Karşına, sahil, kaya, insan kim çıkarsa vur!
Vur başına, âlemde, kör, sağır, ne varsa vur!
Sal her taraftan, dağdan, gökten, pencereden sal!
Nihayet kala kala dünyada tek kişi kal!
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: .Nauthiz. - Şubat 13 2010, 00:02:55


Bütün Kelimeler Acı İçinde

tanıdığım bütün kelimeler
hüzün dolu ve hepsinde
çatlayan bir bardak
kırılan bir kadeh
oluyor
tanıdığım bütün kelimeler
kopuk ve bir cümleye sığmıyor

tanıdığım bütün kelimeler
gövdesiz ve örtemiyor
hiçbir şeyi
tuğla olamıyor binaya
çakıltaşı

tanıdığım bütün kelimeler
unutulmuş bir şarkıdan kalma
ve sadece bir his

tanıdığım bütün kelimeler
hiçbir dile ait değil
işe yaramıyor hiçbir konuşmada

tanıdığım bütün kelimeler
hayatın dışında
ve istemiyor hiç kimse

tanıdığım bütün kelimeler
hüzün bitkisinden
ve ne bir çiçek oluyor ve ne de bir yaprak

tanıdığım bütün kelimeler
gözlerime ait
ve dilimde yok hiçbir ifade

kelimeler
kanımda dolaşıyor
ve alamıyor hiç kimse

hüzün
kainatın suyundan yapılmış
olmalı ki
dibi bulunmuyor
hiçbir kelimede



Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: .Nauthiz. - Şubat 13 2010, 00:12:31

UZUN YAĞMURLARDAN SONRA


Sen yağmurlu günlere yakışırsın
Yollar çeker uzak dağlar çeker uzak evler
Islanan yapraklar gibi yüzün ışır
Işırsa beni unutma

Alır yürür sıcak mavisi gökyüzünün
Kuşlar döner uzun yağmurlardan sonra bir gün
Bir yer sızlar yanar içinde büsbütün
Her şeye rağmen ellerin üşür
Üşürse beni unutma

Yeni dostlar yeni rüzgârlar gelir geçer
Yosun muydum kaya mıydım nasıl unuttular
Kahredersin başın önüne düşer
Düşerse beni unutma



Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: .Nauthiz. - Şubat 13 2010, 00:14:31

Sahibini Arayan Şiir


şairane bir tebessüm bıraktım yüzünüze
bir hikayeden ibaret değilsiniz artık
şiir var peşinizde
o benim


Bir ayna kadar bensiniz
tenim gibi üzerimde
eminim üzülürsem ve dolarsa gözlerim
bir damla yaş süzülür sizin de yüzünüzde


tebessüm bulaşıcıdır
şiiriniz emrinizde
bir hikaye şiir oldu sayenizde
s a y e n i z d e


Daha nasıl sevebilirdim ki sizi...



Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: .Nauthiz. - Şubat 13 2010, 00:16:25


SALYANGOZ

İçimdeki taş yerinden kımıldadı.
Göğün altında,
yerin telef edilmiş yüzünde
bir papatyanın "olmaz" yaprağına düştüm.
Ben sustuysam söz de sussun. Olmadı,

taşındım ertesi gün "olur" yaprağına.
Orda büyüttüm hatırayı,
ordan düştüm.
Hatıra da unutsun kendini koyuluğunda.

Beni gel beni bul beni al,
istediğin yerde uyut bendeki hatırayı
istedim.

Vardığım yer bir uçurumdan kekeme,
gümüşten ipliğim azaldı-
susmaya unutmaya uykuya
yelteniyorum



Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: earanecarnesir - Şubat 13 2010, 19:04:45
Mutluluk,
Diyordu adam,
Her konuda
Tekrara düşecek kadar
Rahat olmak.

Rahatsın,
Diyordu kadın,
Ama o sırada
Birdenbire
Odayı
Sözgelimi
Brezilya'ya
Çevirir
Bir çiçek.

İyi niyetlidir musluk,
Diyordu adam,
Yüzüne çarptığın
Ve içtiğin su
Aynı serinliktedir.

Mutluluk mu,
Diyordu kadın,
Mutluluk:
Açan tütün
Körelten tütün.

C.S
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Heart of the Ocean - Şubat 20 2010, 22:00:46
Sensiz de denizi seyredebiliyorum.
Hem dalgaların dili seninkinden açık,
Ne kadar hatırlatsan kendini boş.
Sensiz de seni sevebiliyorum.

Hep boş konuşurduk hatırlar mısın, bula bula,
Karşılaştığımız zamanlarda.
Sen, sevgiden şımaran çocuk,
Ben şaşıran budala.

Özdemir Asaf
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Argo - Şubat 23 2010, 03:19:00
Ankara'ya öyle yakışırdı ki kar..
asfaltlar ışıldar, buz tutardı resmi yalanlar...
kimse keman çalmaz belki ama
çok keman çalınsın balolarında
diye yapılmış
gri sisli binalar...
alnının ortasında
ciddi bir devlet asabiyeti.
çok kötü günlermiş gibi en genç zamanlar,
bu zulüm bu sevda bitmezmiş sevmek
bir halkı sevmekse aşk o zaman sevmekmiş!
(biz bir şeyi delicesine severiz
ama tanrım neyi?)
kahve önü çatlak mozaik
bel kemiğine tehdit
kürsüler üstünde
çok sigara içen
öğrenciler
bir daha asla yaşayamayacağı
aşkları teğet geçerken
hep onu sevmeyenleri severek
hep onu sevenin gözlerinden
kalabalıklara kaçarak
karışarak toplumcu gerçekçi yalnızlıklara,
yüksek rakımlarda çatlamış dudaklarını
bir izmirli güzele dayatmak varken
(hep kardeş olacak değiliz ya,
yaşasın halkların sevgililîğî!)
soyut bir sevdaya
beşik kertilmiş olan
dağda çoban,
şehirde şark çıbanı sayılan,
fırat'ın büyük elleri
ararat'ın kız yelleri
cilo'nun derin nefesleri
hülasa kente hukuk mukuk okun
mümkünse o arada da memleketi kurtarmaya gelmiş
anadolu çocukları, ankara' ya öyle yakışırdı ki kar
asfaltlar ışıldar,
buz tutardı resmi yalanlar
(belki balkona kar seyretmeye çıkar diye
sevdiğimiz kızlar
çok dibimiz donmuştur ve çoğu zaman
bu kar mevzuu
kızlara yeterince ilginç gelmemiştir
hiçbir şey kapalı bir dükkan kadar
hüzünlü gelmez insana
ankara'da,
yoksa bugün bir hayat
yaşanmayacakmı duygusu çöker bütün bozkıra.
Kimse keman çalmaz belki
Belki bu fiim hiçbir zaman
o kadar fiyakalı olmayacak ama
Hiçbir lahmacunda
o okul yolundaki üçüncü sınıf lokantadakinin
tadını vermeyecek bir daha
Çok daha iyilerini yedim sonra
bizzat Urfa'da hatta
Ama hiçbirinde
o kadar aç oturrnadım sofraya
ankara'ya
öyle yakışırdı ki kar
çok yabancı bir soluk duyulur bazı
bilinmez bir dilin ıslığından
anla ki sıkıldı bizim konsolosluktaki konuklar
öyle deme ankara'yı sevmeyene bir zulümdür
bu kadar insanın neden ankara'yı sevdiğini anlamadan
ankara'da yaşamak
yollarına hep sevdiğimiz insanların
adlarını vermediler ama biz her duvara
bilvesile onların adını yazarak yaşadık
kül ve betondan mürekkep
yaşadıkça yaşanılası gelen
o tuhaf bozkır kokusunda.
ankara'ya öyle yakışırdı ki kar.
asfaltlar ışıldar...
bir günden bir sürü gün yapan
mesai saatlerinde hiçbir şey yapan
hiçbir şey alıp hiçbir şey sunan
rakıyı bol sulu içen
dokunmasın için deği!
çabuk bitmesin dîye devletimin tekel rakısı,
hep kağıtlara bakarak,
hep kağıtlardan bakarak
hem neşet ertaş' ı hem bülent ersoy' u
aynı anda sevmeyi başararak,
karısının bayat ekmeklerden yaptığı tatlıyı
çok beğenmeyerek ama
yine de bu tasarrufunu takdir ederek
boynu hep kıdemli bir atkının içinde saklıyken
hep bir şeylere birilerine küsmüş gibi
yürüyen...
memurlar.......
ankara'ya öyle yakışırdı ki kar..
asfaltlar ışıldar,
buz tutardı resmi yalanlar...
biz, şimdi kapalı birr kuruyemişçi
dükkanının -ki bütün plan kar altında
tuzsuz ay çekirdeği çitileyip
yanı sıra bafra içmektir-
kötü ışıklandırılmış vitrininden
umutsuzca içeri bakan,
kimliği gereğinden fazla sorgulanmış,
merhabadan çok çıkar ulan kimliğini denmiş,
-yani sistem kendi verdiği kimliği
zırt pırt geri istemektedir-
doğduğu yer yüzünden
doğuştan kavgacı zannedilen ama
pek çoğu kavgadan nefret eden
kavgacı esmer cesur korkak
çoğu kürt çoğu türk çocuklardık...
ankara'ya öyle yakışırdı ki kar....
ha sonra belki ahmed arifin aklına
hiçbir şairin aklına gelmeyecek
-çünkü hiçkimse bir daha ankara' yı
O'nun kadar sevemeyecek -bir şiir islenir:
kar altındadır varoşlar
hasretim,nazlıdır ankara.....
ustam yine sen bilirsin ama
hangi aralıkta bir şair ölmüşse
işte o,en netameli aydır bence.
ankara'ya öyle yakışırdı ki kar...
asfaltlar ışıldar...
yalanlar...
şimdi ve sonra ne zaman ankara'ya kar yağsa
elim gönlüm, çocukluğum buz tutar.

yılmaz erdoğan - ankara .
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: mavişş - Şubat 23 2010, 10:22:18
Tam otuz yıldır saatim işlemiş ben durmuşum;
Gökyüzünden habersiz, uçurtma uçurmuşum...
N.FAZIL KISAKÜREK
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: earanecarnesir - Mart 04 2010, 02:23:13
Hepsinin gelmesini bekleme;
Bir kişi gelmeyecek.

Sen alışmayasın diye,
Korkmayasın diye,
Düşünesin diye...

Kendine yetmen için..
Herkesin kendinden kaçacağı yerlerde
Sen kaçmayasın diye.

Gelenler gitmeyecekmiş gibi..
Doğumlarda ölümlerde
Duyasın diye.

Bildiğini bildirmek için
Bilmeme'yi öğrenmelisin.
Tam kalasın diye. ...

Hepsinin gelmesini bekleme,
Sen var olasın diye.
Bir kişi gelmeyecek,
Sen, bir olasın diye.



ö.a
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Elem - Mart 05 2010, 12:35:22
Sızıltı


(Yüzümden düşen bin parça../..Toplayabilirsiniz)

şimdi kim terk edecek
kimin ellerinde sıra
kimin dudakları susacak,
susatacak sevdaya?

- gülmeyin,
ayıp değil mi bir şair konuşurken ayrılığa?

tende köstekli saat
acı; sakız çiğneyen yosma
anlatacak bir hikâyem var elbet
ama kelimeler yasta

kim tutacak yalnızlığı diyorum
meyhane masalarında unutulan hüzün,
kanadı kırık haykırış,
alacakaranlıkta deliren aşk mı?

siz söyleyin
kim öpecek dilimi,
dilsiz gidişimi,
dilimi ısıran uzun soluklu gönderilmeleri?

hey garson, şimdi bir şarkı gerek bana
üstüm başım veda kiri
bir şarkıyla biraz kavuşmak gerek bana

yoksa,
kim sarılacak bu serseri yakarışa

- gülmeyin,
yazık değil mi bir şair düşerken ayrılığa?



Pelin Onay
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Elem - Mart 09 2010, 18:38:23
Ten Suiti

Gecenin şehlâ sessizliğinde
göğsünün masum taçyapraklarını öpüyorum
ağzımın kâğıt diliyle
kâğıt dudağıyla ağzımın-
sahi, bir sözün kızteni duruluğunda
uyuyorsun saf kelebeksi kollarınla
etinin serin tülden uykusunu
sen, âh, ömrümün tenhâ ankâsı
Göğsümü uyuyan hercai erguvanım
ağzının üşümüş denizlerini öpüyorum
ağzımın beyaz diliyle
beyaz dudağıyla ağzımın-
sahi, bir imgenin kızkuşu akşamında
uyuyorsun saf ipeksi kollarınla
etimin suskun tülden uykusunu
sen, âh, ömrümün tenhâ ankâsı

Tenhâ şair tenimde
göğsüme damlamış
ılık tenini uyuyorum hâlâ



Hüseyin Alemdar
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Heart of the Ocean - Mart 22 2010, 16:31:58
Bir akşam-üstü pencerenden bakıyordun
Ağır ağır, yollara inen karanlığa.
Bana benzeyen biri geçti evinin önünden.
Kalbin başladı hızlı hızlı çarpmaya..
O geçen ben değildim.

Bir gece, yatağında uyuyordun..
Uyanıverdin birden, sessiz dünyaya.
Bir rüyanın parçasıydı gözlerini açan,
Ve karanlıklar içindeydi odan..
Seni gören ben değildim.

Ben çok uzaktaydım o zaman,
Gözlerin kavuştu ağlamaya, sebepsiz ağlamaya.
Artık beni düşünmeye başladığından
Bıraktın kendini aşk içinde yaşamaya..
Bunu bilen ben değildim.

Bir kitap okuyordun, dalgın..
İçinde insanlar seviyor, ya da ölüyorlardı.
Genç bir adamı öldürdüler romanda.
Korktun, bütün yininle ağlamaya başladın..
O ölen ben değildim.

Özdemir Asaf
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Fettane Şatifil - Mart 27 2010, 14:38:09
Sevgilimsin, kim olduğunu düşünmeye vaktin yok, yapacak
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin, ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden

Sevgilimsin, boğuk aşkım, kanayan gençliğim ...
Uçuruyorum seni çocukluğuna doğru
Kanatların yorulur, ter içinde kalıyorsun
Gece yanıbaşımda bağırarak uyanıyorsun
Her sabah el sallıyorum metalle karışmana

Sevgilimsin, arasıra bir kağıt koyup erteliyoruz aşkı
Otobüslerde ve trende kaçamak yaşanan
Ve bedenlerimiz kana kana kanayamadan yan yana
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Elem - Nisan 01 2010, 19:40:09
Bir İnsanın Hüznüdür

I
Kadınım ben
Nasıl kıydınız
Ellerim ayaklarım kadın
Yüzüm dağ tepesinde bir kitap
Sabırsız ovaya şaşarak
Yeni mi
Gidip gelmeleriniz
Gidip gidip gelmeleriniz
Gidip
Ardında bir yarasa sessizliği
Hep kendinizi yitirdiğiniz
İçimde sevip sevmemeleriniz
-yalan ağzınızla aklımda-
Neler dediniz gülmeyi başardım
Bir saly...angozun sıcaklığına
Yürüdünüz dağ sesinizle

II
Kadınım yeşil erikte
Hiç sevemediniz benden çok
Kendinizi bile sevmediniz
Sizden yıllarca büyüktüm
Yetişemediniz
Yüzümden kitap sayfaları
Akardınız
-ne çare aşkı kitaplarda yaşadınız-
Alıp alıp vermeleriniz
Verip verip vermeleriniz
Alıp
-şimdi sevişmek bile istemiyorum-
Bir beyaz ova bir beyaz
İçinde gelincik kızılları
Tek tek kopardınız
-beni tenimden ettiniz-
Dokunmalarınız
Dokunup dokunup çekmeleriniz
-sonra her kadın gibi bir ateş bulup ağladım-
Sıyrıldı ay buluttan çıkan yüzünüz
-ben kendimi kucakladım hiç gitmesin kollarımdan-
Beni boğup
İp ışığında
Bıraktınız
Ne yaptınız!



Yelda Karataş
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Karga - Nisan 04 2010, 13:34:09

Sevgilim beni dinle!
Bu aşkın alfabesinde sessiz harflere yer yok
Çünkü kalbimin akustiğiyle sarsılıyor bedenim
Çünkü aklımın mahpusunda isminin tüm sesli harflerini
Karantinaya aldım.

Dinle sevgilim!
Mavi saçlı titanlar kelebekleri çocukların göğüs kafeslerine hapsedip
Onlara özgürlüğü öğretirlerdi.
Ve şimdi ben de çocuklar gibi coşkulu
Kararan gökyüzümü yeniden maviye boyayacağım.
Senin için döktüğüm gözyaşlarımı biriktirip
Avuçlarına bırakacağım...
/Benim için topladığın papatyalar
Yeniden yeşerip can bulsun diye/
Ve bundan sonra her ağladığımda
Bir çiçeğe can vereceğimi düşünüp gülümseyeyim diye...

Kocakarı ilaçları tedavülden kalkalı çok oldu
Aşklar transparan sözcüklerle oynaşıyor şimdilerde
Postmodern alışkanlıklarla yalnızlıklarımızda kullanışlı hale geldi
Her gün eve sensiz dönüyorsam
Bu seni sevmediğimden değildir
Seni yalnızlığımda içimde daha da büyütüp, besliyorum
Suları boğuyor
Sesimi yutuyorum
Us`umda dolanan intihar ikindilerinde...
Ama şunu bil ki sensizliği bir türlü sevemiyorum
Kendimle kavgalarım tükenmek bilmiyor
Kusuyorum/susuyorum
Saçlarıma sırnaşan rüzgârla boğuşuyorum.

Seni severken sana danışmam mümkün mü sevgili?
Platonik ağrılarım tenimi gıdıklarken mecazi aşklar melodramında
Hem sonra hüzün diye bir şey okumuştum kitaplardan
Oturup sabaha kadar ağlamıştım
Belki çocukça bir şeydi
Belki de gözlerimin zehrini yıldızlara içirmekten başka çarem yoktu.

Elbette örümcekler vardiya usulü doluşacak çekmecelerimize
Tel üstünde cambazlık yapan
Akrobatik kuşlar üşüşecek sigaramızın dumanına
Ve gözlüklerimin camına yapışan
Sivrisinek kadar sırnaşık sevgililerim olacak...

Sevgilim beni dinle bir-iki-üç tıp!
Dinle ve sövüp sayma
Bugün saçmalama sırası bende
Hani benimle patlamış mısır eşliğinde
İç kanamalı keman soloları dinlerken
Sen saçlarımda gezdirirdin ellerini
Bense hiç sebepsiz kıskançlık krizlerine girip
Gözlüklerinin camını kırardım
Ve bana yazdığın bütün şiirleri
Mahalle aralarında seksek oynayan çocuklara dağıtıp
Gazoz kapaklarıyla takas ederdim
Ne kadar da haksızmışım biliyorum
Seni sevdiğimi de biliyorum
Ama ben sadece bu kahrolası sensizliği sevemiyorum...
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: kül tablası - Nisan 04 2010, 17:42:03
"

..

Brandasında mavi mavi parlayan “affet beni”..
ve gözünde iki dirhem sarhoşluğun pişmanlık izleri,
perdesi aralı, gönlü yaralı yuvarlağın köşeleri..

Istanbul düşse üstüne gecenin,
İzmirde kordon sallanır, Ankarada kocatepe..

minör’e takılır bu kez.. yuvarlağın köşeleri.

.. "
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Karga - Nisan 12 2010, 04:21:50
Gittin...
Ben, arkandan sadece baktım.
Oysa; söyleyecek o kadar çok şeyim vardı ki...
"Gidersen iyiye dair ne varsa içimde yitireceğim hepsini.
Gidersen sönecek içimdeki ateş
ve bir daha hiç kimse yakamayacak.
Gidersen karanlığa mahkum edeceksin günlerimi
O karanlıkta yolumu kaybedeceğim" diyecektim sana.
Konuşamadım...

Gittin...
Gidişini görmemek için gözlerimi kapattım
Öylesine acıdıki içim, tutup koparsalardı kolumu
bacağımı bu kadar acı duymazdım.
Acım yaş olup akmalıydı gözlerimden.
Ağlayamadım...

Gittin...
Seni delicesine bir tutkuyla seviyordum oysa
Tutkum seninle olmaktı, tutkum teninde erimek,
tutkum hayatı seninle sadece paylaşmaktı.
Anlatamadım...

Gittin...
Gidişini önlemek için tutmak vardı ellerinden
Ellerim değil miydi her dokunuşumda seni ürperten?
Ürperdin yine biliyorum.
Bir kez dokunsam, bir kez tutsam ellerini
Gitmek için biriktirdiğin bütün cesaretin kaybolurdu.
Tutamadım.

Gittin...
Bir yıkım gibiydi gidişin
Sen adım adım uzaklaşırken benden
Çöküp kaldı bedenim olduğu yere
Nice terk edişlere dayanan yürek bu kez yenilmişti
Bu kadar zayıf değildim ben kalkmalıydım.
Kalkamadım...

Gittin...
Oysa geldiğin gün gideceğini biliyordum
Hazırdım gidişine,
Kaçak zamanları yaşıyorduk
Zaman bitecek ve sen gidecektin
Bense, gidişinin ertesi günü
Hayatıma kaldığım yerden yeniden başlayacaktım.
Başlayamadım...

Gittin...
Bir şey söyledin mi giderken?
"Kal" dememi istedin mi?
Son bir kez "seni seviyorum" dedin mi?
"Bekle beni döneceğim" diye umut verdin mi?
Beynim öylesine uğulduyorduki.
Duyamadım...

Gittin...
Nereye gittiğin önemli değildi
Binlerce kilometre uzakta da olsan,
iki metre ötemde de farketmiyordu.
Artık yoktun ve asıl bu düşünce beni felç ediyordu.
Kurtulmalıydım senden,
bu yokluk duygusundan kurtulmalıydım.
Kurtulamadım...

Gittin...
Unutulanların arasına katılmalıydım
Anıları bir sandığa koyup
hayatı bir yerinden yakalamalıydım.
Bu aşk noktalanmalıydı, bu sevdadan vazgeçmeliydim.
Yapamadım...

Gittin...
Bir okyanusun ortasında
tek küreği kaybolmuş sandalda
Dev dalgalarla boğuşan bir denizciyim şimdi.
Bil ki; sevmekten vazgeçmedim seni,
Bil ki; seninle birlikte sevdanı da taşıyacağım yüreğimde,
Bil ki; seni Unutamadım...
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: kül tablası - Nisan 12 2010, 10:51:21
Bir bilsem yolunu, gelir öperdim yüre-
ğinden. Güleceksin biliyorum ama,
kucağında...

menal kizi
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: taarruz - Nisan 12 2010, 22:21:16
CIĞLIK

Bir resim buldum;sen,babam ve kardeşim
Yan yana durmuşsunuz,
Bense öndeki sandalyede.
Sen bir elini benim omzuma koymuşsun,
Diyer elinle babamın elini tutmuşsun.
Kardeşimin kaşları catık her zamanki gibi,
Beni yine kıskanıyor besbelli...
Babama dişlerini gösterme demişsin ki,
Sadece gülümsemiş.
Eminim flaş patlar patlamaz,
Muhteşem kakhkahasını atmıştır.
Senin gözlerinde;en merhametli bakışların,
Gülümsemeyi yine unutmuşsun.
Kim bilir aklına kimin acısı gelmiş,
Hangi yoksulun derdi için ağlamaklı olmuşsun kimbilir,
Kimbilir..
Daha yürümeyi yeni öğreniyorumki;
Beni sandalyeye oturtmuşsunuz.
Emziğimi ağzımdan aldığınız için,
Kızmışım ağlamışım gözlerim yaş içinde.
Seni öpüyorum gercekmissin gibi,
Sonra babamı.
Kardeşimi öpüyorum;
Sen odandan çıkar çıkmaz,
Canımı yaktığı halde .
Ne zaman gördüm sizi en son?..
Galiba iki,üç gün önce,
Yanağıma bir öpücük koyup;
İyi geceler dilediğini hatırlıyorum.
Birde seni seviyorum dediğini...
Ama her taraf yıkılmış ne oldu böyle?
Evimiz nerede?...
Emziğimi yine kaybettim,
Hem cok açıktım,
Ne olur gel ANNE.
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Armoni - Nisan 20 2010, 12:16:20
Sevilen sevene karşı sessiz,
Başkasına sevinçler de dağıtsa
Sükût, kara yazısı sevenlerin,
Onlar da ne türlü bir kâğıtsa,
Hep keder üstüne yazdılar aşkı.
Sessizce haykırıp durdular,
Bu da ne biçim bir ağıtsa.
Bizim illerde kara sevdâ gibiydi kar
Çünkü sessizdi ak da olsa.
Karanlık ve derin bir sükût idi kar,
Acısı uzardı, sevinci kısa;
Şimdi dilerim yine yağsın, buz kessin ortalık,
Buz kessin, karayel essin, her bir şey tükensin.
Bilirim helâke gidecek ben,
Kalacaklar arasında sensin.
Yetmez mi, hüzünler perim yetmez mi?
Sana bir İnşirah Sûresi neşesi
Bana bir Yâsin sessizliği

~
Hüsrev Hatemi
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Elem - Nisan 20 2010, 17:56:59
Canfeda

Bu nehrin kaynağı yalan
senin kendin diye bildiğin
hep başkasınca tasarlanan.

Onarsın diye değil inat
bilirim
sağaltmaz
incitir edebiyat.

Aşkına şiir süsü ellerim
ibadetine güvendiğim,
benim ben diye bildiğim
bu ben Mazhar Ağbi bu kendim...

Yola çıkasım var Canfeda
kendimden gidesim var.

Çok adam gördüm
kendisi zannettiğinden az.
bakıyorum beni yansıtan her şeye,
zannettiğim gibi değil Canfeda,
zannettiğim gibi değil
kendim bile.

Arsız bir çoğalma isteğini hafif meşrep
gündüz gözü yaşamasından,
sureti çok daha göbekli aslından.

Yola çıkasım var Canfeda
kendimden gidesim var...

Ama toparlanmalı önce...
eşya dediğin ne,
bu şiir, biraz yağmur...

Müjdeci gülüşüne kıstırdığım pis,
budaklı hatıra için,
hangi sözü bulsam incitici
saplıyorum dilime,
akrebim bilirsin
hep zehir saklıyorum yüzüğümde.

Bir çiçeğin içine çoğaldım
sonra döktüm yapraklarını.
Düştüm düşmüşüm,
acısını çekmeye üşenmişim üstelik.

İnan Canfeda,
her sözüm yalansa bu değil,
yemin tillah Canfeda,
nasıl oldu anlamadım...
nasıl ettim, nasıl dedim bilmiyorum
ben de kendimden bunu beklemezdim.

Yola çıkasım var Canfeda
kendimden gidesim var.



Yılmaz Erdoğan
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Armoni - Nisan 24 2010, 01:55:24
GECEDE AYAK SESLERİ

Her zaman
Ayak seslerini duyarız gecede yaklaşan,
Ve kapı sırra kadem basar odamızdan,
Her zaman,
Bulutlar gibi süzülüp giden.

Her gece yatağından
Senin mavi gölgen mi onu uzaklara götüren?
Senin gözlerin ülkelerdir ve ayak sesleri geliyor,
Sardı bedenimi kolla...rın
Ayak sesleri, ayak sesleri
Ah Şahrazad
Gölgeler niçin kurtuluşumu resmeder?
Gelir ayak sesleri girmez içeri.
Bir ağaç ol,
Görebileyim gölgeni.
Bir ay ol,
Görebileyim gölgeni.
Bir hançer ol,
Görebileyim gölgeni gölgemde,
Küller içinde bir gül.
Her zaman,
Ayak seslerini duyarım gecede yaklaşan,
Ve sen yerim olursun sürgündeki,
Zindanım olursun.
Öldürmeye çalış beni
İlk ve son olsun
Yaklaşan ayak seslerinle
Öldürme beni.

Mahmud Derviş
Başlık: Meksika Sınırı
Gönderen: Armoni - Nisan 24 2010, 18:38:19
Meksika Sınırı

Hep bir meksika sınırım olsun isterdim,
Alamancı komşumuzun siyah beyaz tevesinde
Kovboylar hep meksika sınırına giderdi
Kimse dokunamazdı sınırı geçtiler mi
Meksika sınırı isterdim en sevdiğim şairlere
Hep hapiste olurlardı nedense
Hapis yatmış olurdu yoldaşım gönüldaşım
Saf tutmak istediğim namazda omuz omuza
Hapse düşersin derlerdi
Tutup ciğerimden yazsam
En sevdiğim filim artisi
Hapsi boylardı illaki
Filmin en güzel yerinde
Camimizin imamı
Edebiyat öğretmeni
Meksika sınırımız olmadığından belki
Ortasında dururlardı
En canalıcı lafın
Bir damar kabarırdı cümlelerinde
Meksika sınırı olsaydı türkiye’min
Ondokuz yaşımda sevdiğim kızla
Atlar geçerdim sınırı kimse dokunamazdı
Yerine gayrettepe’de dayaklar yedim
Günlerce uyutmadılar siyasi şubede
Şimdi
Meksika sınırına iki saat mesafede
Tekrarlayıp duruyorum kendi kendime
Bir meksika sınırı lazım her memlekete
Meksika’nın kendisine de.

Mehmet EFE
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Armoni - Nisan 28 2010, 20:20:31
Gecede Ayak Sesleri
Her zaman
Ayak seslerini duyarız gecede yaklaşan,
Ve kapı sırra kadem basar odamızdan,
Her zaman,
Bulutlar gibi süzülüp giden.

Her gece yatağından
Senin mavi gölgen mi onu uzaklara götüren?
Senin gözlerin ülkelerdir ve ayak sesleri geliyor,
Sardı bedenimi kolla...rın
Ayak sesleri, ayak sesleri
Ah Şahrazad
Gölgeler niçin kurtuluşumu resmeder?
Gelir ayak sesleri girmez içeri.
Bir ağaç ol,
Görebileyim gölgeni.
Bir ay ol,
Görebileyim gölgeni.
Bir hançer ol,
Görebileyim gölgeni gölgemde,
Küller içinde bir gül.
Her zaman,
Ayak seslerini duyarım gecede yaklaşan,
Ve sen yerim olursun sürgündeki,
Zindanım olursun.
Öldürmeye çalış beni
İlk ve son olsun
Yaklaşan ayak seslerinle
Öldürme beni.

Mahmud Derviş

(http://img53.imageshack.us/img53/2789/02sw3.jpg)
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Elem - Mayıs 05 2010, 11:56:28
Biraz Eğil

Bu yaz Latince kursuna gitme,
beni incele.
Seneye uçarsın planörle.
Bu yaz boşluğu benim cinnetimde dene.
Sana çağdışı bir romantizm getirdim,
ilkel bir soyutlama.
İşletme tezini sonra verirsin, bu yıkımı
kaçırma.
Hırslarını yatıştır bir süre için.
Biraz eğil, nefesimi dinle,
hiç olmazsa, üzülüyormuş gibi yap.
Yeniden dönersin eski hayatına,
biraz saygı duy, biraz zaman kaybet.
Bak beni nasıl zehirleyecek,
içinde taşıdığını bile farketmediğin o aşk.
Küçümseme, deneyimdir; soranlara
anlatırsın
Senin için bu yenilgi, bu dağılıp
parçalanma.

Bu yaz Latince kursuna gitme, beni incele...



Cezmi Ersöz
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Elem - Mayıs 12 2010, 20:56:00
Başlamalar

1
Seni seviyorum
Ben de seni

Tutuyorum
Ben de seni

Öpüyorum
Ben de seni

2
Doğuyorum
Ben de sana

Yaşıyorum
Ben de sana

Geliyorum
Ben de sana

Bitiyorum
Ben de sana

Ölüyorum
Ben de sana

3
Ben seninim
Ben de senin

Sen benimsin
Ben de senin

4
Gelip kaldım
Ben de senden

Görüp kaldım
Ben de senden

Gidip kaldım
Ben de senden

Umup kaldım
Ben de senden

5
Sen de ben de
Ben de sen de

Sende bende
Bende sende

Sen de bende
Ben de sende

Sende ben de
Bende sen de

6
Geliyorum
Ben de seninle

Gidiyorum
Ben de seninle

Kalıyorum
Ben de seninle

Ölüyorum
Ben de seninle

7
Yalnızım
Ben de sensiz

Çirkinim
Ben de sensiz

Küçüğüm
Ben de sensiz

Ölüyüm
Ben de sensiz



Özdemir Asaf
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Elem - Haziran 14 2010, 23:31:09
Leylâ

Bu akşam rüyamda Leylâ'yı gördüm
Derdini ağlarken yanan bir muma;
İpek saçlarını elimle ördüm,
Ve bir kemend gibi taktım boynuma
Bu akşam rüyamda Leylâ'yı gördüm.

Leylâ... Elâ gözlü bir çöl ahûsu
Saçları bahtından daha siyahtır.
Kurmuş diye sevda yolunda pusu
Döktüğü göz yaşı, çektiği ahdır.
Leylâ... Elâ gözlü bir çöl ahûsu.

Bir damla inciydi kirpiklerinde,
Aşkın ıstırapla dolu rüyası
Bir başka güzellik var kederinde
Bir başka âlem ki ruhunun yası,
Sessiz incileşir kirpiklerinde.



Ahmet Hamdi Tanpınar
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Fettane Şatifil - Haziran 26 2010, 21:41:38
Şarkılar değil de
Hep kulaklar bitiyor,
Onarmak zordur.

...Bir yürek üşümüş
Kapamış kapılarını,
Onarmak zordur.

Bir şey yitirilmiş
Hiç eskimeyecektir,
Onarmak zordur.
İnsanin içine düşen korku
Özgürlüğünden olmuştur,
Onarmak zordur

Ölümü düşünmek yenilmek,
Sevmek ölümü yenmektir,
Onarmak zordur..
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Elhán-ı Şīta - Haziran 26 2010, 23:48:37
Aldanı - Aldatı

I

Benim düşlerimin içinde
O uyuyordu, duyuyordum.
Ben bir uykusunda onun,
Bir düş'ünde bulundum..
Uyuyordu,duyuyordu,
Avundum.

II

Benim düşlerimin içinde
O uyumuyordu, biliyordum.
Ben ne bir uykusunda onun,
Ne de bir düş'ünde bulundum..
Bulunsaydım,
Vururdum.
 
Özdemir Asaf
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Bees - Haziran 30 2010, 14:48:05
Seni bulmaktan önce aramak isterim,
Seni sevmekten önce anlamak isterim,
Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de,
Sana hep yeniden başlamak isterim.

Özdemir Asaf
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Bees - Haziran 30 2010, 14:48:42
Sevgileri yarınlara bıraktınız 
Çekingen, tutuk, saygılı. 
Bütün yakınlarınız  Sizi yanlış tanıdı.   
Bitmeyen isler yüzünden 
(Siz böyle olsun istemezdiniz) 
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi 
Kalbinizi dolduran duygular 
Kalbinizde kaldı.   
Siz geniş zamanlar umuyordunuz 
Çirkin dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek 
Yılların telaşlarda bu kadar çabuk 
Geleceği aklınıza gelmezdi.   
Gizli bahçenizde 
Açan çiçekler vardı, 
Gecelerde ve Yalnız. 
Vermeye az buldunuz 
Yahut vakit olmadı.   
 
Behçet NECATİGİL
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Heart of the Ocean - Haziran 30 2010, 17:52:56
Erotik Yaratımlar Rehabilitasyon Merkezi

kötü yola düşmüş gecelerden geliyorum
kusura bakma gözlerim biraz kirli

soyulmuş elma gibi duruyor dışarda kent
bir çocuk yere uzanmış gibi duruyor

beni denizden oymuşlardı baharlarım örtbas
beni ketenden çıkarttılar baharlarım örtbas

bazı caddelerin akrabası yoktur almando!
bileklerimden aşağı tabiat analar hamile

parkamın cebinde sana neler getirdim
dışarlıklı birkaç sözcük bir de köz getirdim

sahte barlarda asitli rakılar içiyordum
dudaklarımda bir gençkızı doğradılar içiyordum

sonra gemilertrenler birbiri ardınca gitti
müziği kestiler upuzun bir yaz gürültüsü oldum

vücudumu gözetlediler biri kaşını kaldırdı
kaşının altından bin sarı akrep yüzüme kaçıştı

delikanlılar telefonlarla beni rahatsız ederdi
öteki çıkagelip parmaklarıma bal sürerdi

biraz zebur okudumdu biraz trapezden düştüm
haritadaki denize girdim yüzemedim boğuldum

yakındaki baharatçıdan keditozu aldım
dokuzuncu kıtaya benim bir heykelimi dikin

ben dönüyorum
blues çalarken, mumları yak, gülleri sen söndür 
 
Küçük İskender
 
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Elem - Temmuz 03 2010, 17:04:42
Kaktüs And Teksas

I

Size,
bu odanın alacakaranlığından,
okyanusundan, beni boğan dalgalarından,
tenimde kalan tuzdan ve
yastıklarda kuruyan gözyaşından
hiç bahsetmedim.
Size,
Nasılsın diyerek başlayan telefonlarınıza
(garip,tuhaf aslında)
beyaz bembeyaz tabiatımla
"iyiyim" diyorum.
Yani aslında korkuyorum
bütün bunlar kıyamet
bütün bunlar cinnet
bütün bunlar cinayet
demeye,
bir daha düzeltilemeyecek sözler
söylemeye korkuyorum.

Telefonla birlikte ışığı da kapatıp
bol şanslar deyişiniz, şanslar deyişiniz, deyişiniz
çınlarken içimde,
bunun beni ne kadar kırdığından
hiç bahsetmedim.
Bahsetmediğim çok şey var aslında
yaz çiçekleri, cam çiçekleri ölüyor
akşamın altını gümüşe dönüyor
bunlar da önemli elbette
en az
bana ihaneti öğrettiğiniz
bana kanatlarımı bıraktırdığınız kadar.



Birhan Keskin
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Fade - Temmuz 04 2010, 11:09:14
ÖĞÜT

Keneler ve sivrisinekler
Çevrende uçuştuğunda gazete kalabalığında
Boşuna kafa yorma, tüketme ince sözler
Karşı koyma bu kaba gürültüye ve çığırtkanlığa

Çünkü mantık da, üslup da sevgili dost
O inatçı sürüyü etkilemez
Kızmak da boş, fakat kaldır elini ansızın
Ve şimşek gibi bir yergiyle onları ez


Alexandr PUŞKİN
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Armoni - Temmuz 11 2010, 19:02:15

Geçerken sultanım Yıldız’ın önünden
Gözüm gözlerini arar pencerede
Sonra rüzgar eser Balkan yönünden
Eritir ruhumu kanlı cenderede

Hicran postasının kan yüklü mektubu
Hakikat vehmeder eserken seraba
Bu değildir, lakin elçilik üslubu
Postacı güvercin değil de akbaba

Oynaşır tahtında zulmetin gölgesi
Dört renkten mürekkep, zifiri ihanet
Böyle olmamalı barışın ölmesi
Musalla edecek hukuku işaret

Bosna’nın tecvitsiz selaları gelir,
Secdesiz rükusuz namaza başlarım
Bilmem başkaları seni nasıl bilir
İsmin anıldı mı dökülür yaşlarım

Mehmet Vehbi Dervişoğlu
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Heart of the Ocean - Temmuz 24 2010, 18:26:51

...
Üç Harf yanyana kaç şekilde gelir Bilirmisin ?
Aşk dersin .. Sen dersin .. Ben dersin ..
Sen Ben ...biter Biz dersin, gün gelir Git dersin..
Peki Dur Kelimesinden Haberdar degilmisin ? Dur demeyi Bilmezmisin ..
Git demek kolay Dur diyebilecek kadar Yüreklimisin.. ?

Can Yücel
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Fettane Şatifil - Temmuz 31 2010, 11:34:11

Kimseye bağlanmayacaksın
Bağlanırken göze alacaksın acı çekmeyi onsuzluğu
Sonunda acı çekiyorsun
Onsuz oluyorsun…
Bağlanmayacaksın çünkü tüm sevgini ona vermemelisin.
...Kendi değerini unutmayacaksın
Unutursan sen sadece acı çekersin.
Sen kendini unutmayacaksın arkadaş!
Sen bağlanmayacaksın
Kalbini açmamak üzere mühürleyeceksin
Sen kalbinde kimseyi barındırmayacaksın arkadaş!
Sen kendine aşık olacaksın
Çünkü seni terk etmeyecek hep sevecek tek kişi
SENSİN
Unutma sen kendini seveceksin
Kendinden başka kimseye bağlanmayacaksın…
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Elem - Ağustos 25 2010, 23:58:41
Bir Gece

Gecede bir uyku,
Uykunun içinde ben.
Uyuyorum,
Uykudayım,
Yanımda sen.

Uykunun içinde bir rüya,
Rüyamda bir gece,
Gecede ben.
Bir yere gidiyorum,
Delicesine...
Aklımda sen.

Ben seni seviyorum,
Gizlice...
El pençe duruyorum,
Yüzüne bakıyorum
Söylemeden tek hece.


Seni yitiriyorum
Çok karanlık bir anda.
Birden uyanıyorum,
Bakıyorum aydınlık;
Uyuyorsun yanımda, güzelce...



Özdemir Asaf
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Elem - Ağustos 31 2010, 02:11:28
Sevgilerde

Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.

Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz.)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.

Siz geniş zamanlar umuyordunuz,
Çirkindi dar zamanlarda bir sevgiyi söylemek.
Yılların telaşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.

Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vakit olmadı.



Behçet Necatigil
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Elem - Eylül 19 2010, 12:01:54
Anestezi

İçindekini sızdıracaksın bir akşam
tomurcuklanan beynin saçılınca ortaya
yasal olarak uyuşturulacaksın acıya.
İlk kanın demli rengi
hiç pıhtılaşmayacak gibidir Ania.

Bileklerini bozduracaksın bir akşam
sen avaz avaz bağırsan da
karabasan diyecek sağırlar buna da.
Aşk henüz var iken
kafasını namluya sokacak teslimiyet
bir katilin kendini öldürmesidir Ania,
en adil cinayet.

Çocukluğunu camii avlusuna bırakacaksın bir akşam
aylar sonra ilk farkeden seni
sırf çocukları için dualarla sevişen
köşebaşındaki dilenci.
Belden ve dizden büzgülü
demode bir don şimdilerde aşk
ağzını hangi musluğa dayarsan Ania,
kan karışacak şehrin içme suyuna.

Bildiklerini uyutunca bu akşam
gözlerinin önünde hayatını şeritleyecek
perdedeki bıçak silueti.
Sokakların meryemliğini yaptığı çocuklara
utanmasam bir gözyaşı daha.
Sen, içimdeki üçben
bazı notalarda sevişemeyiz Ania.



Özge Dirik
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Esperanza. - Eylül 20 2010, 01:43:51
Aşk

Sevgilim sabahın erkenini seviyor,
ben geceyi ve esmerliğini onun,
o dorukları sevior, korkuyor bundan
ben rüzgarla buluşan tepeyi, tuhaflığı,
ona bir yeşil gülümsüyor,
ben, hayatı delice sevdiysem nasıl,
diyorum, seni de öyle.
O kendi boşluğunda oyalanan günlerde
canı sıkılan bir çocuk gibi uyuyor,
ben göğe bakıyorum geceden,
kendi çukurunu bulmuş deniz gibiyim
diyorum, yanında,
o sabahları eğilip öpüyor denizi.

Çıplağın çıplağımda, rüzgarın dağımda olsun,
esmerliğin gecemde, öyle kal.
"Bulutlara bak, gidiyorlar, hızla" diyorsun,
yağmur bir yalıyor yüzümü,
bir duruyor. Sabahları eğilip yüzüme
öpüşün geçiyor bir, bir duruyor aklım.

Su ve rüzgar, dağ ve doruk, sonsuz hepsi,
oysa camdaki sardunya gibi üşür
bana biçtiğin ömür, ölüm geliyor aklıma bir
bir, çıplağın çıplağımda.

Rüzgarın dağımda olsun esmerliğin gecemde
öyle kal, sana sonsuz sarıldığımda.

-Birhan Keskin-
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Elem - Aralık 17 2010, 23:51:42
Dilimde ay tutuldu../..dilsizim

(akşam şaraba yatıracağım yüreğimi../..yarına bi'şeyciğim kalmaz)

korunaklı şiirler yaz bana, sevgilim olmayan sevgili
sağanak yağışlı günlerimde sığınacağım bir yer bulunsun
bari, şiirlerde bir ev'cağızım olsun

üç oda bir salon yalnızlığımı kiraya vereceğim
heveslenme, senin için düşlerim başka
aklını başından alıp, gezmeye götüreceğim

ne güzel gülüyorsun, dudaklarında eski İstanbul resimleri
öyle kal lütfen, yüzüme baktığın anın resmini çekeceğim

sana söz veriyorum, sen de bana umut ver
sonra her şeyi unutup, ülkeme geri döneceğim

bende bir hoşum, şarkıların belalı güzelliğine vuruldum
o uzak ay'da kaldı onayladığım gülüşler
raks eden sevişmelerin çingene zamanındayım,
'gel' desen, gidemeyecek kadar sarhoştur özlemler

anlayışımı kaybettim, beni anla
karşılığında gözlerimin kahvesinden içireceğim
düşe kalka düşledim, son baharım kaldı
beni şimdi tutmazsan, dudaklarına devrileceğim

oturaklı şiirler yaz bana, sevgilim olmayan sevgili
yorgun günlerimde dinleneceğim bir yer bulunsun
şiirlerde bari, bir nefeslik yerim olsun



Pelin Onay
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Elem - Ocak 03 2011, 13:17:32
Akılla Yürek Gibi

Ben olmasaydım -dedi-
gülüşümün güzelliğini yaşayamazdın
biliyorum verdiğim mutluluğun değerini
ne anlama geldiğini senin için
günlerinin güze dönen hayal çizgisinden
iki güneş ırmağı gibi akan gözlerimin...

elbette biliyorum senin değerini de ben
içime bir ince sağanak gibi yağan
öpüşten yumuşak yakınlığı ile
insana ömürler veren sözlerinin
yıkayıp yüreğimin acemi erlerini
bulutsuz bir gök gibi dingin ve derin
daha da güzelleştiriyorum gülüşümü.

akılla yürek gibi oluyoruz böylece
birbirini bütünleyen, dengeleyen dünyayı
iki ayrı tende bir can, birbirine yakışan.




Şükrü Erbaş
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: sürgün ruhum - Mart 19 2011, 19:20:29

Kimseye bağlanmayacaksın
Bağlanırken göze alacaksın acı çekmeyi onsuzluğu
Sonunda acı çekiyorsun
Onsuz oluyorsun…
Bağlanmayacaksın çünkü tüm sevgini ona vermemelisin.
...Kendi değerini unutmayacaksın
Unutursan sen sadece acı çekersin.
Sen kendini unutmayacaksın arkadaş!
Sen bağlanmayacaksın
Kalbini açmamak üzere mühürleyeceksin
Sen kalbinde kimseyi barındırmayacaksın arkadaş!
Sen kendine aşık olacaksın
Çünkü seni terk etmeyecek hep sevecek tek kişi
SENSİN
Unutma sen kendini seveceksin
Kendinden başka kimseye bağlanmayacaksın…

Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: LeDeNa kRaLiTsA - Mart 13 2013, 14:05:31
     HERŞEY SENDE GİZLİ


Yerin seni çektiği kadar ağırsın,
Kanatların çırpındığı kadar hafif...
Kalbinin attığı kadar canlısın,
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin,
Nefret ettiklerin kadar kötü...
Ne renk olursa olsun kaşın gözün,
Karşındakinin gördüğüdür rengin...
Yaşadıklarını kar sayma!
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna
Ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün...
Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma herşeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak
Kendini yalnız hissettiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin
İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunuda öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin...

 
                           _Can YÜCEL_
Başlık: Ynt: Alıntı Şiirler
Gönderen: Sevimay - Nisan 17 2014, 00:04:01
HİÇ

ölesiye bir hasret içindeyim
özlemime dokunsan
sana dağları kanayabilirim

yüreğim azaldıkça
yollarım çoğalıyor
durup
durup
kaçmak istiyorum
yüreğe vurma saatlerinden
diz kapaklarıma
eğer ki
gerçekten geç kalınmış bir zaman varsa
ya da mutlak bir hata gibi yapışmışsa
terli fotoğrafın gülüşüne
dudaklarını kanatıyor
ve titriyorsa sesin
kelimelerin en ama en yosma yerindesindir işte
ve
üstelik sen de beni
hiç bilmiyorken

kasırga vurmuş yüreğime
-belli
darma dağınık dalgalarım
okyanusun en dibindeyim
kim? çıkarır ki beni oradan
sınırlara takılan müphem bir türkü ile anladım
-ölmekmiş çoğu zaman
yokluklar içinde çığlık çığlığa
çoğalırken aşk
ve
üstelik sen de beni
hiç bilmiyorken

çıldırasıya bir sen içinde koşuyorum
acıma dokunsan
sana dünyayı ağlayabilirim
yokluğun çoğaldıkça
varlığım azalıyor
durup
durup
senin olmak
durup
durup
yok olmak istiyorum

sevme diyor bana bazı akıllar
kahretsin ki
öle
öle
yana
yana
kana
kana
hem rezil hem de rüsva
seviyorum

üstelik sen de beni
hiç
ama
hiç...

Gönül Çalımlı
Başlık: Yanılgı
Gönderen: turbulans - Ocak 01 2017, 13:05:15
Bu aşk;
Bana sonsuzmuş gibi geliyordu
Yanılmışım,
Sensizmiş.


Ersin KURT
Başlık: Ersin Kurt, Denden
Gönderen: turbulans - Ocak 01 2017, 13:16:07


 

Sanırsın ki bu aralar
İpini kopartmış yırtık uçurtma gönlüm
Ama gideceği rota belli
Mecburi istikametim sürekli sen
Sana yüreğimden damıtılmış
Ne aşk cümleleri kuruyorum bir bilsen
Ama yine de en anlamlısı;
En içteni;
En sadesi;
''Seni seviyorum'' cümlesi
Denden
Denden
Denden.
 
Ersin KURT
Başlık: Ersin Kurt, Kuzey Cephe
Gönderen: turbulans - Ocak 01 2017, 13:20:16
Kuzeye bakan bir aşktı yaşadığımız
Nedense, ısınamadın bir türlü bana
Sevgi görmedi kalbimiz
Ve ne hazindir ki;
Yan yana yürürken bile, hep, üşüdü ellerimiz.


Ersin KURT