"Ey üç yüz seneden sonraki yüksek asrın arkasına gizlenmiş, sessizce Nûr’un sözünü dinleyen Saidler, Hamzalar, Ömerler, Osmanlar, Tahirler, Yusuflar!... Sizlere hitap ediyorum. Başlarınızı kaldırınız, ‘sadakte’ deyiniz... Şu muasırlarım varsın beni dinlemesinler. Tarih denilen mazi derelerinden sizin yüksek istikbalinize uzanan telsiz telgrafla sizinle konuşuyorum. Ne yapayım acele ettim, kışta geldim. Siz cennet-âsâ bir baharda geleceksiniz. Ey iki hayatın, dünya ve ahiret hayatının ruhu hükmünde olan İslâmiyet’i bırakan iki ayaklı yürüyen mezarlar, ey yaşayan ölüler! Gelen neslin kapısında durmayınız. Mezar sizi bekliyor. Çekiliniz. Ta ki, hakikât-i İslâmiye’yi hakkıyla kâinat üzerinde dalgalandıracak olan nesl-i cedîd gelsin!" Bediüzzaman, çıkarcıların çıkarlarının zedeleneceği korkusu ile Barla kasabasına sürgüne gönderilir. Sürgünden önce tedbir alınmış ve Bediüzzaman’a karşı bir karalama, daha Barla’ya gönderilmeden, başlatılmıştır. Amaç; halkın gözündeki değerini azaltıp, daha öncekilere yaptıklarını yapmaktır. Suikast ya da idamla öldürmek. Fakat beklendiği gibi olmaz ve Barla’da Bediüzzaman mektebi kurulur. Bediüzzaman yazar, Barlalı yazılanları okur ve çoğaltır. Barla bir matbaa gibi işlemeye başlar. Risaleler yazılır ve yayılmaya başar. Çıkarcıların ve yalancıların mumu söner. Baskılar, işkenceler, yalanlar, itiraflar…
İstenilen şey başarılamamış aksine ters tepmiştir. Halkın gözümdeki Bediüzzaman sevgisi, gittikçe artmıştır. Yapılacak tek şey Bediüzzaman’ı Barla’dan uzaklaştırmak, daha başka bir yere sürgüne gönderip, sessizce ortadan kaldırmaktır.
Planlar, hesaplar, kumpaslar…
Barla’dan Bediüzzaman’ı ayırmak pek kolay olmayacak, bir nimet olarak gördükleri Bediüzzaman’dan ayrılmamak için Barlalılar bir mücadelenin içine girecektir.
Eser : Yavuz BAHADIROĞLU
Yazan - Yöneten : Kenan KORKMAZ
Süre : 120 dk