Alternatifim Cafe

Claude Monet: Işığın mızmız ressamı

Discussion started on Ressamlar - Fotoğrafçılar

Any_one



Claude Monet, (14 Kasım 1840 – 5 Aralık 1926), Fransız empresyonist (izlenimci) ressam. Oscar-Claude Monet veya Claude Oscar Monet olarak da bilinir. İzlenimcilik terimi, Monet'nin İzlenim: Gün Doğumu adlı resminden gelmektedir. İzlenimcilik, modern resim sanatındaki ilk büyük devrimci harekettir. Monet, resimlerinde fırça darbeleriyle oluşturduğu değişik renklerde noktalarla istediği izlenimi uyandıracak renk ve ışık etkisini yaratmayı başarmıştır.

Çocukluğu ve gençliği
Adolphe ve Louise-Justine Monet'nin çocuğu olarak Paris'te dünyaya geldi. 1845'te, yani Monet beş yaşındayken, aile Normandiya'daki La Havre'a taşındı. Monet, Notre-Dame-de-Lorette kilisesinde Oscar-Claude olarak vaftiz edildi. Babası onun aile mesleği olan bakkallığa devam etmesini istiyordu, fakat annesi şarkıcı olan Claude sanatçı olmak istiyordu.

1851 Nisanı'nda, Monet Le Havre'da ortaokula başladı. Önceleri 10–12 Fransız frangı'na sattığı karakalem karikatürleriyle çevresinde tanındı. İlk çizgi derslerini, Jacques-Louis David'in öğrencisi olan Jacques-Francois Ochard'dan aldı. Bu dönemde, Eugène Boudin'le tanıştı. Boudin, Monet'ye yağlı boya kullanmayı ve açık ortamlarda resim tekniğini öğretti.

Paris
Louvre'u ziyaret etmek için Paris'e geldiğinde, pek çok ressamın eski ustaları taklit ettiğine tanık oldu. Monet, bir pencerenin yanına oturup gördüklerini resmetmektense, gereçlerini yanına alıp dışarıda resim yapmayı tercih ederdi. Paris'te geçirdiği yıllarda pek çok empresyonist ressamla arkadaş oldu. Bunlardan biri Édouard Manet idi.

Haziran 1861'de Monet, yedi yıllık bir sözleşmeyle orduya katıldı, fakat görevinin ikinci yılında teyzesi Madame Lecadre sözleşmesinin feshedilmesini sağladı. Ancak Madame Lecadre'in bir şartı vardı: Monet'nin üniversitede sanat eğitimi alması. Monet'nin de Alman ressam Johan Barthold Jongkind'ın teyzesini bu fikre teşvik etmiş olması muhtemeldir.

1862'de Paris'te Charles Gleyre'in öğrencisiyken, üniversitedeki geleneksel resim anlayışı Monet'de hayal kırıklığı yarattı. Bu dönemde Pierre-Auguste Renoir, Frederic Bazille ve Alfred Sisley ile tanıştı. Birlikte resme yeni yaklaşımlarını paylaştılar, ışığın açık havada yarattığı etkiyi resme parçalanmış renkler ve seri fırça darbeleriyle aktardılar. Bu daha sonraları empresyonizm olarak adlandırıldı.

Monet'nin tanınmasını sağlayan 1866 tarihli Camille ya da Yeşil elbiseli kadın (La Femme à la Robe Verte) adlı eseri, gelecekteki eşi Camille Doncieux'nun Monet tarafından yapılan pek çok resminden biriydi. Kısa süre sonra Doncieux hamile kaldı ve ilk çocukları Jean dünyaya geldi. 1868'de Monet, Seine nehrine atlayarak intihar etmeyi denedi.

Fransa Prusya Savaşı
 
Fransa Prusya Savaşı süresince (1870–1871) Monet İngiltere'ye sığındı. Orada, John Constable ve Joseph Mallord William Turner'ın resimleri üzerinde çalıştı. Her ikisi de renk kullanımında Monet'in yenilikçi buluşlarına ilham kaynağı olmuşlardır.

1870'de Monet ve Doncieux evlendiler.

1871–1878 yılları arasında Monet, Fransa'ya geri döndü. Önce çocukluğunun geçtiği La Havre kentine gitti. Le Havre'dan bir manzarayı yansıtan İzlenim: Gün doğumu. (Impression, soleil levant) tablosunu yaptı. 1874'te ilk empresyonist sergide yer alan bu resim günümüzde Paris'te Musée Marmottan-Monet'dedir. Sanat eleştirmeni Louis Leroy, resmin adından yola çıkarak "izlenimcilik" (empresyonizm) terimini, aşağılamak amacıyla ortaya atmıştır.

1873'te Paris yakınlarında ve Seine nehri kıyısında bir köy olan Argenteuil'e yerleşerek eşi Camille ile birlikte altı yıl yaşadı; en çok tanınan eserlerinden bazısını burada yaptı.

1874 yılında Manet, Degas, Renoir, Cezanne, Pissaro, Sisley ile beraber açtıkları sergi başarısız olunca ekonomik şartları iyice kötüledi. Ancak Manet'in yardımıyla Argueille'de kalmayı sürdürebiliyordu. Bu dönemde resimleri hayatının başka hiç bir döneminde olmadığı kadar koyulaştı, kasvetli bir hal aldı.


28 Ocak 1857'de annesi öldüğünde 16 yaşındaydı, okuldan ayrıldı ve dul teyzesinin yanına yerleşti.

Son dönem
Monet, 1876'da Ernest and Alice Hoschedé çifti ile tanıştı. İş adamı ve koleksiyoner Ernest Hoschedé, evi için dekoratif paneller sipariş etmişti. 1877'de iflas etmesi, empresyonist sanatçılar için ama özellikle Monet için büyük bir darbeydi. Vétheuil'de bir Ernest ve Alice Hoschedé çiftinin evine yazboyu beraber kalmak üzere Monet ve hasta eşi Camille çocuklarıyla beraber yerleşti ancak orada uzun süre kaldılar. Ernest Hoschedé zamanının büyük bölümünü Paris'te geçiriyordu 1878'de Belçika'ya kaçtı.

Claude ve Camille'in ikinci çocukları Michael, 17 Mart 1878'de doğmuştu. Doğum ile iyice zayıf düşen Madame Monet 5 Eylül 1879'da tüberküloz sebebiyle öldü. Monet, onu ölüm yatağında resmetti. Camille'in ölümünden sonra Monet, Alice ile Vétheuil'de yaşamaya devam etti. Alice, kendi altı çocuğuyla birlikte Monet'in çocukları Jean ve Michael'e bakmaktaydı. 1891'de eşi Ernest'in ölümünden sonra Monet ile evlenmeyi kabul etti. 1892 yılının Temmuz ayında evlendiler.

Camille'in ölümünden sonra yas içindeki Monet, bir daha asla yoksulluk batağına düşmeme kararını vermişti ve en güzel eserlerini yaratmak üzere çaba harcamaya başladı. 1883-1908 yılları arasında, Akdeniz'i dolaştı ve pek çok doğa resmi yaptı. Önemli bir resim serisini İtalya Venedik'te yapmıştır. Ayrıca Londra'da iki önemli serisi olan Parlamento ve Charing Cross Köprüsü resimlerini hazırladı.

Alice, ve Claude Monet çocuklarla beraber 1881'de Poissy'e, 1883'te Vernon'a taşındılar ve son olarak Mayıs 1883'te Paris'ten 80km. mesafedeki Giverny'e yerleştiler. Monet, burada bir ev ve bahçe kiraladı. Geri kalan ömrünün büyük kısmını sonradan satın aldığı bu yerde yeşerttiği bahçeyi resmederek geçirdi. İlk önce Ot yığınları serisini yaptı. Farklı yönlerden ve günün farklı saatlerinde ot yığınlarını resmetti. Son olarak da bahçseinin resmettiği Zambaklar serisini hazırladı. İkinci eşi Alice 1911'de, oğlu Jean 1914'de ölmüştür.

Monet, 1923'te katarakt sebebiyle iki kez ameliyat olmuştur. Katarakt olduğu süreçte yaptığı resimlerin genel olarak kırmızı tonlarda olduğunu görürüz, bu katarakt hastalarının görüş biçiminin karakteristiğidir.

Ölümü
Monet, 5 Aralık 1926'da, 86 yaşındayken akciğer kanseri nedeniyle ölmüş ve Giverny kilisesi mezarlığına gömülmüştür.


woman with a parasol


The Bridge at Argenteuil

#1 - Kasım 26 2009, 23:26:26

"Vanilla Sky / Vanilya Gökyüzü"nü seyrettiniz mi? Hani şu Tom Cruise'un trafik kazası geçirip bir hilkat garibesine dönüştüğü film. İşte o filme adını veren "Vanilya Gökyüzü" tanımı, Monet resimlerindeki gökyüzü rengi. Filmde Tom Cruise'un kendine pek mutlu olacağı bir sanal hayat hazırladığı ortaya çıkıyordu. İşte Monet'nin resimlerindeki manzaralar da böyle sanal / rüyada bir hayattan görüntüler veriyor. Monet, doğal görüntüleri, kendine özgü renk ve fırça darbeleriyle bir rüyadan hatırladıklarımız haline getiriyor.



Monet' nin resimlerine yakından bakıldığında ilk algılanan şey bir fırça darbeleri curcunası, ama uzaklaştığınızda bu darbelerin içinden nilüferleri, saman yığınlarını, katedralleri veya kayalara vuran dalgaları seçebiliyorsunuz.

Tabii bu sadece Monet resimlerinin bir özelliği değil. Onun ve birkaç dönemdaşının başlattığı izlenimcilik (empresyonizm) akımının genel özelliği. İzlenimcilik pek demokratik bir akım. Fikirlerin, reçetelerin, renklerin paylaşımı üzerine kurulmuş. Hatta bir takım resimleri bir kaç ressam beraber yapmışlar. 19'uncu yüzyıl sonu 20'nci yüzyıl başlarında, Fransız ressamlar tarafından başlatılmış. Önce bir grup sanatçı tarafından uygulanan teknik ve yaklaşımlara verilen bir isimken, daha sonra hareket bütün görsel sanatlara hatta müziğe de sıçramış. (örneğin Mussorgski ile)

Monet'den sözetmeye devam edelim. "Resimlerim ve çiçeklerim dışında hiçbirşey beni ilgilendirmiyor" dediği rivayet ediliyor. Etrafındakilere karşı ilgisiz. Sevgililerini, karısını, çocuklarını sürekli ihmal etmiş, hatta bazen beş parasız bırakıp, çekip bir yerlere kaçmış.

Resim sözkonusu olduğunda kendisine karşı çok acımasız. Hatta ünlü olduğu dönemde "ne bu kardeşim, ne biçim resim bunlar" diyerek üzerine saldıran sanat eleştirmenlerinden bile daha acımasız. "Haklılar, resimlerim beş para etmez" dediği biliniyor.

Bütün "sanatçı hayatı" anlatan filmlerde kaçınılmaz bir sahne vardır. Sanatçı birdenbire yaptığı herşeyden nefret eder ve geçirdiği buhran sonucu eserlerini yakıp yıkmaya başlar. İşte Monet sanki hep bu sahnelerde yaşamış. 78 yaşına kadar devamlı sinir krizleri geçirmiş, birçok resmini yakmış, parçalamış. Yaptığı şeylerden hiç bir zaman memnun kalmamış. Ve etrafındaki herkese bu yüzden ne kadar büyük acılar içinde olduğunu anlatıp durmuş. Doğrusu, aynı dönemin aynı saygınlıktaki ve aynı zorlukları yaşayan ressamlarına göre çok daha mızmız imiş?

14 Kasım 1840'da Paris'te doğmuş olmasına rağmen, çocukluktaki ve ergenlikteki tüm izlenimleri ailesinin 1845 yılında taşındığı Le Havre ile bağlantılı. Gençlik yıllarında çizdiği karikatür portreleri, o sıralar Eugène Boudin'in de çalışmakta olduğu resim gereçleri dükkanında sergilenmeye başlamış. Zaman içinde Boudin tarafından açık havada çalışmaya ikna edilmiş ve bir süre sonra manzara resimleri çalışmaya başlamış. Bir ressam olma isteğine karşı çıkmayan ailesiyle, akademik sanata karşı eleştirileri ve düzgün bir okula girmeyi reddetmesi sebebiyle sık sık tartışmak zorunda kalmış. Askerliğini tamamladıktan sonra başladığı Académie Suisse'te Pissarro ve Cézanne ile tanışmış. Daha sonra girdiği Atelier Gleyre'de ise Bazille, Renoir ve Sisley ile yakınlaşmış. 1860'lar civarında, Emile Zola ve Adouard Manet'nin de sıkça uğradığı Café Guerbois'yı mesken tutmuş. Monet'nin mesleki açıdan dönüm noktası, Renoir ile birlikte yaptıkları Bougival'deki La Grenouillere isimli yüzer bir restoranın resmi ile gerçekleşmiş. Resimde kullandıkları ve yeni bir sanatsal hareketin başlangıcı olan tarz, çok sonraları izlenimcilik olarak adlandırılmış.

Monet 1870?te, oğulları Jean ve Michael?ın annesi, modeli Camille Doncieux ile evlenmiş. Camille, Monet?nin birçok tablosunda modellik yapmış. The Walkers, Women in the Garden (dördü de Camille?dir), The Walk. Lady with a Parasol, La Japonaise bunlardan bazılarıdır. Monet'in eserlerinde ölümsüzleşmenin bedelini ise kocası tarafından sürekli ihmal edilerek ödemiş. 1874?te bazı anlaşmazlıklar yüzünden, Monet ve arkadaşları kendi eserlerini ilk defa kendileri sergilemeye başlamışlar. Bu sergideki eserlerinden biri izlenimciliğe adını vermiş: Impression: Sunrise (İzlenim: Gündoğuşu). Sonraki yıllarda, izlenimcilik açısından çok parlak yıllar olmasına ve Monet?nin de La Gare Saint-Lazare ve Rue Saint-Denis gibi en büyük eserlerinden bazılarını yapmasına karşın alıcı bulamadığı için çok yoksul yıllar olmuş. Bu yüzden 1873?ten 1883?e kadar yaşayacak daha ucuz yerler aramak üzere sürekli taşınmak zorunda kalan Monet, 1880?lerin sonlarına doğru eserlerinin hem halk hem de eleştirmenler tarafından beğeni toplaması sayesinde, şöhret ve paraya kavuşmuş. Bu dönemlerde, sanatçı seriler halinde manzara resimleri üretmeye başlamış: The Rocks of Belle-Ile (1886), Cliffs at Belle-Ile (1886), Poplars on the Bank of the River Epte (1890), Poplars on the Banks of the Epte (1891), Poplars on the Bank of the River Epte (1891).

Manzara resimlerinde, Monet için en önemli faktör ışık olmuş. Sürekli, geçmekte olan bir anı yakalamaya çalışan sanatçı, aynı konuyu farklı ışık koşullarında ve günün farklı zamanlarında tekrar tekrar ele almış. Böylece, aynı konunun farklı ışıklandırmalı ve farklı renkli versiyonlarından oluşan seriler ortaya çıkmış.

1890 yılında Giverny?de bir ev satın alan Monet, 2 sene boyunca saman balyalarını aynı teknikle resmetmeye başlamış. Güneşli, puslu, sisle ve karlı havalarda aynı balyaları resmetmiş: Haystack, Snow Effects, Morning (1890), Haystack. End of the Summer. Morning. (1891), Haystack at the Sunset near Giverny (1891)

Monet 1899?da nilüferler konusuna başlamış: The White Water Lilies (1899), The Japanese Bridge (1899), Water-Lilies (1914), Water-Lilies (1917).

Son yıllarında, yavaş yavaş görüşünü azaltan katarakt, o dönem yaptığı resimleri de etkilemiş. İzlenimci akımın öncüsü Monet 1927 yılında hayata veda etmiş.
#2 - Aralık 16 2009, 12:05:19
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.