Alternatifim Cafe

Sanatçılar da protesto edilir

Discussion started on Köşe Yazıları

Savaş, darbe, diktatörlük, politik baskı gibi zor dönemler, o ülkelerin sanatçıları için sınav niteliği taşır.

 

Kimi bu sınavlardan başı dik olarak çıkar, kimi ise ömür boyu utanç içinde yaşar.

 

Toplumsal bilinci ve hafızası güçlü ülkelerde halk, böylelerine ceza verir.

 

(Dikkat ederseniz halk diyorum, siyasi otorite değil.)

 

İkinci Dünya Savaşı, İspanya İç Savaşı, Sovyetler Birliği’ndeki Stalin-Jdanov devri bu sınavların verildiği dönemeç noktalarından sadece birkaçı.

 

***

 

Zor dönemlerde zalimin yanında yer alan sanatçılar daha sonra ağır biçimde protesto edilirler.

 

Mesela faşizmin yanında yer almış olan şair Ezra Pound, barıştan sonra bir kafes içinde sokaklarda dolaştırılıp teşhir edildi.

 

Ama en ağır protesto Norveçli büyük yazar Knut Hamsun’un başına geldi.

 

Knut Hamsun Naziler ülkesini işgal ederken onlarla işbirliği içine girmişti.

 

Savaş bittikten sonra resmi makamlar onunla ilgili hiçbir işlem yapmadı.

 

Ama Hamsun bir sabah kalkıp camdan bakınca evinin önündeki meydanda genç bir kız gördü.

 

Kız, Hamsun’un kitaplarını meydana bırakıp gitti.

 

Daha sonra bir yaşlı adam geldi. O da Hamsun kitaplarını aynı yere bıraktı.

 

Sonra çoğaldı bu insanlar.

 

Genç, yaşlı, kadın, erkek binlerce Hamsun hayranı, akın akın gelip ellerindeki kitapları bıraktılar.

 

Ne bir slogan, ne bir hakaret, ne bir bakış... Hiçbir şey yapmıyorlar, sadece kitapları bırakıp kibarca meydandan ayrılıyorlardı.

 

Bu eylem günlerce sürdü.

 

Hamsun evinden hiç çıkamıyor, her gün kitaplarını bırakanları izlemek zorunda kalıyordu.

 

Meydandaki kitap yığını gittikçe büyüdü, o büyüdükçe Hamsun küçüldü.

 

Ve sonunda öldü.

 

***

 

Beni yıllardır tanıyorsunuz. Sanatçı özgürlüğü konusunda çok titiz birisiyim. Hatta sanatçıların başka ölçülerle tartılması gerektiğine inanırım.

 

Sanatçının sağcı, solcu, dindar, laik, şu eğilimden bu eğilimden olması beni hiç ilgilendirmez. Hepsine saygı duyarım.

 

Ama insanlığın evrensel kurallarına karşı çıkanları bağışlayamam.

 

Bir sanatçı, zalimin değil mazlumun yanında olmalıdır.

 

Bu, sanatın doğasında vardır.

 

Tersi düşünülemez bile.

 

***

 

Emir Kusturica tecavüze uğrayan kızlar için “Kürtaj yaptırırlar!“ demediğini söylüyor.

 

Umarım söylememiştir.

 

Bosna’daki insanlık dışı katliamı desteklemediğini söylüyor.

 

Umarım desteklememiştir.

 

Çünkü sanatçının halkın vicdanı olabilmesi için önce kendi vicdanını temiz, lekesiz tutması gerekir.

 

Z.Livaneli|Vatan
#1 - Ekim 16 2010, 11:08:21
Gölgeye çarpan kan gibiyim

Aynaya diyorum bu yalan mı

Kendime diyorum: "Uyan artık"!

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.