Uzun bir süredir babam kendisinin takipçisiydi.
O dinlerken aşinalık kazanmışımdır. Sonra birgün benim bilgisayarıma atmış şarkılarını. Dinlememiştim. Bir cumartesi günü uyurken, annemin beni uyandırma çabalarının ardından sersemlikle gözlerimi açmış ama yine de yataktan kalkamamıştım.
Bu sefer annem açmış şiirlerini, o dinliyor. Mahşer Günü çalıyor. Ve ben yine bir uykuya dalıyorum. Akabinde bir rüya. Çok güzel bir rüyaydı. Biraz daha sola dönse Peygamber Efendimiz (s.a.v.)i görecektim. O derece güzel bir rüya. Kıyamet günüyle ilgili bir rüyaydı sanırım. Yunus Emre olduğunu sandığım birisini filan görmüştüm. Bir fidanın yılana dönüştüğünü vs.
O an o şeyle bir uyanmıştım ki. Aklımdan çıkmaz hâlâ.
Kendisi gerçekten de çok muhterem bir zattır. O kadar dinlendirici bir sesi var ki, Peygamber Efendimizi o kadar güzel anlatıyor ki.
Keşke, diyorsun onun zamanında yaşayabilseydim. İnsanın içini hoşnut eden, bir o kadar da hüzünlendiren şiirleriyle harika birisi nazarımda.
İşte bu sabah da dinleyince, kendimden geçtim azcık.