Alternatifim Cafe

Sinema Dünyasından Haberler

Discussion started on Sinema

Son 30 Yılın En İyi Filmi Hangisi?

Londra, Coppola’nın "Kıyamet (Apocalypse Now)" filmini, son 30 yılın en iyi filmi olarak değerlendiriyor.

ScreenDaily'nin haberine göre, İngiliz eleştirmenlerini biraraya getiren dernek “The London Critics’ Circle” (LFCC), Coppola’nın meşhur filmi Kıyamet (Apocalypse Now)’i son 30 yılın en iyi filmi seçtiler.

Vizyonda girdiği 1979 yılından beri yığınla ödül kazanmış olan film,LFCC’nin yaptığı oylama sonucu bu seçimi kazandı. Oylamada birçok ödüllü film de mevcuttu. Kıyamet; Schindler’in Listesi, Başkalarının Hayatı, Affedilemeyen ve BrokeBack Dağı adlı filmleri açık ara solladı.

LFCC, profesyonel bir dernek olup, Londra’nın dans, tiyatro, film, müzik, görsel sanatlar ve mimari üzerine eleştirmenlerini biraraya getiriyor.

Dernek yönetim kurulu başkanı Jason Solomons, bu bol ödüllü film için, aradan otuz yıl geçse de verdiği savaş karşıtı mesajlarla güncelliğini koruduğunu belirterek, “en iyi film ünvanını hak ediyor” dedi ve “en iyi filmler olarak listelediğimiz diğer 10 film de elbette önemlidir, izlemeye değerdir ve bu tarz bir listeyle, bu filmlerin, sinema sanatının “klasik”leri olarak değerlendirildiklerini söyleyebiliriz” diye ekledi.

Otuzuncu yıl LFCC ödülleri, 18 Şubat’ta, Çocuklara Kötü Muameleyi Önleme Ulusal Derneği (NSPCC)’ne sosyal yardım amaçlı olarak gerçekleşecek.
#26 - Aralık 04 2009, 19:56:15
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Kürt Sineması mı Kürtlerin Yaptığı Sinema mı?

4-13 Aralık 2009 tarihleri arasında Uluslararası Kürt Sineması Konferansı düzenlenecek.

4-13 Aralık 2009 tarihleri arasında Diyarbakır Sanat Merkezi ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ortaklığı ile İsveç Konsolosluğu’nun destekleriyle gerçekleştirilecek olan Uluslararası Kürt Sineması Konferansı filmlerin gösterildiği, film okumalarının yapıldığı, dünyanın değişik yerlerinden akademisyen, yönetmen ve sinemacıların katıldığı metodolojik ve tematik iki oturumuyla yukarıdaki soruyu tartışarak kavramsal bir arayışın kapılarını da aramayı hedefliyor.

Bu amaçla 4-11 Aralık tarihleri arasında 6 Coğrafya 6 Film başlığı altında Yarım Ay (Bahman Qubadi), Mın Dit (Miraz Bêzar), Herman (Hısen Hesên Elî), Küçük Özgürlük (Yüksel Yavuz), David ve Leyla (Jalal Jonroy), Sıfır Kilometre (Hîner Saleem) filmlerinin gösterimlerinin yanısıra filmler üzerine yönetmen ve film eleştirmenlerinin katılımıyla film okumaları gerçekleştirilecek.

Hîner Saleem, Hîşam Zaman, Miraz Bêzar, Hısen Hesên Elî’nin konuşmacı ve Mustafa Gündoğdu’nun moderatör olarak yer alacağı ilk oturum 12 Aralık 2009, Cumartesi günü saat:13.00’te Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda gerçekleştiriliyor. Bir Soru Olarak Kürt Sineması başlığı altında gerçekleştirilecek olan ilk oturumun ardından ikinci oturum ise 13 Aralık 2009, Pazar günü saat: 13.00’te Kürt Sineması’nı konumlandırmak başlığı altında gerçekleştirilecek. Sözkonusu oturumda Jalal Jonroy, Tim Kennedy, Yüksel Yavuz, Hamid Dabaşi, Ayça Çiftçi konuşmacı olarak Devrim Kılıç ise moderatör olarak yer alacak.

Kürtlerin en çok yaşadıkları coğrafya olan Türkiye’de ve Diyarbakır’da böylesi bir çalışma ilk defa yapılıyor olacak.
#27 - Aralık 04 2009, 19:56:45
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Ankara Film Festivali'ne Başvurular Başladı!

11 – 21 Mart arasında gerçekleşecek 21. Ankara Uluslararası Film Festivali’ne başvurular başladı. Yarışmalı bölümler için başvuru 08 Ocak ’a kadar sürecek.

Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından düzenlenen Ankara Uluslararası Film Festivali, 11 - 21 Mart 2010 tarihleri arasında 21. kez sinemaseverlerle buluşacak. Yarışmalı ve diğer bölümlere son başvuru tarihi 08 Ocak 2010.

Festival kapsamında düzenlenen Ulusal Uzun Film Yarışması’nda, Türk sinemasına nitelikli ürünler kazandıran sinemacılara çeşitli dallarda toplam 16 ödül verilecek. Ticari gösterim şansı olmayan kısa film, canlandırma ve belgesel dallarında düzenlenen yarışmalarla da bu türlerin meraklısıyla buluşması sağlanacak.

Uluslararası Kısa Film Gösterimi ve Uluslararası Belgesel Film Gösterimi bölümlerinde tüm dünyada çeşitli festivallerde ödül almış kısa, canlandırma ve belgesel filmler sinemaseverlerin beğenisine sunulacak. Festivalin “Dünya Sineması” bölümünde ise dünyanın hemen her kıtasından yeni filmler ve sinema sanatının önemli eserleri sinemaseverlerle buluşacak.

Festival her yıl olduğu gibi Türk ve yabancı yönetmenleri, yapımcıları, senaryo yazarlarını, oyuncuları, sinema eleştirmenlerini buluşturarak Türk sinemasının uluslararası alanda tanınmasına ve etkinliğini artırmasına da hizmet edecek.

Festival kapsamında düzenlenecek Ulusal Kısa Film, Ulusal Belgesel Film ve Ulusal Uzun Film yarışmalarına http://www.filmfestankara.org.tr adresinden online olarak başvurulabilir. Dileyenler yarışma yönetmeliklerini ve başvuru formlarını Festival ofisinden temin edebilirler.
#28 - Aralık 04 2009, 19:57:19
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Yeşilçam Şarkıları

Belkıs Özener ile Yeşilçam Şarkıları Konseri düzenleniyor!

Belkıs Özener ile Yeşilçam Şarkıları konseri 05 Aralık Cumartesi günü saat 20:00′de Bakırköy Cem Karaca Kültür Merkezi’nde gerçekleştiriliyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı Kültür Müdürlüğü’nün organizasyonunda düzenlenen konserde Belkıs Özener, Yeşilçam filmlerinde Hülya Koçyiğit, Türkan Şoray, Filiz Akın, Fatma Girik ve diğer birçok ünlü kadın oyuncumuzun görüntülediği şarkıları bir kez daha sahnede seslendirerek nostalji rüzgârı estirecek.
#29 - Aralık 04 2009, 19:57:41
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


UEFA Ofsaytı Kaldırıyor Mu?

Şahsen UEFA’ya giden bir Türk vatandaşı, tatlı dili sayesinde bir UEFA üst düzey yetkilisi ile görüşmeyi başardı.

Yıllardır sürekli gündeme gelen futboldaki ofsayt kuralının kaldırılması konusu tekrar UEFA’nın gündemine geldi. Şahsen UEFA’ya giden bir Türk vatandaşı, tatlı dili sayesinde bir UEFA üst düzey yetkilisi ile görüşmeyi başardı.

Yıllardır sürekli gündeme gelen futboldaki ofsayt kuralının kaldırılması konusu tekrar UEFA’nın gündemine geldi. Bu konuyu gündeme getiren ise bir Türk, Ali Tarantula.

Tercüman aracılığı ile ofsaytın kaldırılması konusundaki isteklerini tatlı sert bir dille masaya getiren vatandaşımız görüşmenin sonunda UEFA Yetkilisi’ne elleriyle Türk Lokumu yedirdi hem de güllü!

Ziyaret sonrası Ali Tarantula’ya UEFA’dan bir mektup geliyor. Bakalım ofsayt kuralı kalkacak mı?

Ali Taran’ın sinema projesi olan NO OFSAYT 11 Aralık’ta seyirciyle buluşuyor.
#30 - Aralık 04 2009, 19:58:11
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


2012'nin İzleyici Sayısı 1 Milyonu Aştı!

Ülkemizde 13 Kasım’da Vizyona Giren 2012’yi 1 Milyon 120 Bin Kişi izledi.

Tüm dünyada ve Türkiye’de 13 Kasım’da vizyona giren ve ilk hafta sonu gişelerin galibi olan 2012 ülkemizde 3 haftada 1 milyondan fazla izleyiciye ulaştı.

Bu yıl, 1 milyondan fazla izleyici toplayan ikinci yabancı film olan 2012, geçtiğimiz hafta sonunu da içine alan bayram tatili süresince, yeni film seçeneklerine rağmen, izleyicilerin en çok tercih ettiği filmlerden birisi oldu.

Independence Day ve The Day After Tomorrow gibi filmleriyle tanınan yönetmen Roland Emmerich’in hem yönettiği hem de senaryosuna katkıda bulunduğu 2012, asırlar önce yaşamış Maya Uygarlığının takvimi doğrultusunda, 2012 yılında yaşanacak kıyameti konu alıyor.

Görsel efektleriyle dikkat çeken filmin başrollerinde John Cusack, Chiwetel Ejiofor, Amanda Peet, Oliver Platt, Thandie Newton’un yanı sıra Danny Glover ve Woody Harrelson da yer alıyor.
#31 - Aralık 04 2009, 19:58:39
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Mükemmeller İçin Mükemmel!

2. İstanbul İtalyan Film Festivali’nin açılışında ünlü İtalyan oyuncu Valentina Carnelutti’ye ödül veriliyor.

Medfilm Festivali tarafından düzenlenen 2. İstanbul İtalyan Film Festivali, 04 - 10 Aralık 2009 tarihleri arasında İstanbul’da düzenleniyor.

Festival, İtalya ve Türkiye arasındaki kültürel iletişimi güçlendirmek, İtalyan filmlerinin Türkiye’de dağıtımını desteklemek, toplumlar arasında işbirliğine yeni ufuklar açmak için bu sene de sinema ile ilgilenenleri buluşturuyor.

Festivalin 04 Aralık Cuma günü Beyoğlu Alkazar Sineması’nda yapılacak olan açılış gecesinde ünlü İtalyan oyuncu Valentina Carnelutti’ye Perfetta per Perfetti / Mükemmeller İçin Mükemmel, İlk Vivident Ödülü verilecek.
#32 - Aralık 04 2009, 19:59:15
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Muhteşem Kadro

Kadrosunda dört güzel yıldızı ağırlayan "Nine", çok yakında gösterime girecek.

Yönetmenliğini Rob Marshall'ın üstlendiği "Nine"a ait yepyeni afişler sinemaseverlere sunuldu. Nicole Kidman, Marion Cotillard, Penelope Cruz, Kate Hudson ve Fergie gibi çok ünlü isimleri kadrosunda barındıran film, Aralık ayında vizyon filmleri arasındaki yerini alacak.

Özellikle Penelope Cruz'un cesur sahneleriyle adından sıkça söz ettiren film, sinemaseverler tarafından merakla bekleniyor.
#33 - Aralık 04 2009, 20:01:26
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


12. İstanbul Uluslararası Sinema Tarih Buluşması

Tematik “felsefe ve düşünce festivali” kimliğiyle küresel kültür ve sanat etkinlikleri takviminde ayrıcalıklı bir yere sahip olan İstanbul Sinema Tarih Buluşması, 12’nci yılını kutlayacağı 2009’da, Avrupa Kültürleri İstanbul Buluşması teması ekseninde Türkiye ve Avrupa’nın ortak mirasını ve bu mirasın uçsuz bucaksız zenginliğini keşfe çıkmaya hazırlanıyor.

Düzenlendiği ilk yıldan bu yana keskin bir öngörü ve hassasiyetle küresel gündemi etkileyecek konuları ve sorunları merkezine alan İstanbul Uluslararası Sinema Tarih Buluşması’nın 2009 film seçkisi ve etkinlikleri, Türkiye ve Avrupa kültürlerinin köklü ortak mirası ekseninde, ortak öykülerin, deneyimlerin ve duyguların beyaz perdedeki yansımalarını aydınlatacak.

İstanbul Uluslararası Sinema Tarih Buluşması, sinemanın kitlelere ulaşması ve sinema seyircisinin ekonomik krizden etkilenmeksizin festivalle buluşması için bilet fiyatları konusunda benimsediği hassasiyeti 12’inci yılında da sürdürüyor. 12’nci İstanbul Uluslararası Sinema Tarih Buluşması’nda filmlerin Türkiye galaları dahil her film için tüm seansların biletleri öğrenci 4 TL, tam 5 TL’den satışa sunulacak. Fransız Kültür Merkezi’ndeki film gösterimleri ise ücretsiz olacak. Gösterimler, 11-17 Aralık 2009 tarihleri arasında Alkazar Sineması ve Fransız Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

12. İstanbul Uluslararası Sinema Tarih Buluşması'nda onur ödülü dahi sanatçı İdil Biret'e sunulacak.
#34 - Aralık 04 2009, 20:01:50
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Testere VI

Kevin Greutert’in yönettiği; Tobin Bell, Costas Mandylor, Mark Rolston ve Betsy Russell’ın oynadığı Testere VI (Saw VI), 11 Aralık 2009’da vizyona giriyor.

Film yurtdışında geleneğini bozmadı ve yine Cadılar Bayramı olarak kutlanılan 31 Ekim’den bir hafta önce, 23 Ekim’de vizyona girdi.

Filmin özeti:

Özel Ajan Strahm ölmüştür ve Dedektif Hoffman da Jigsaw’ın tartışmasız varisi olarak ortaya çıkmıştır. Ancak, FBI Hoffman’a yaklaştıkça o da bir oyun başlatmaya zorlanır. Böylece Jigsaw’ın asıl büyük planı sonunda anlaşılmıştır.

"Testere VI", ülkemizde 11 Aralık 2009 da gösterime girecek ve serinin tamamı 9'uncu filmde sonlanacak.
#35 - Aralık 04 2009, 20:02:23
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Amelia

Mira Nair’in yönettiği; Hilary Swank, Richard Gere, Ewan McGregor ve Christopher Ecceleston’un oynadığı Amelia, 08 Ocak 2010’da vizyona giriyor.

Filmin kısaca konusu şöyle:

Amelia Earhart’ın (Hilary Swank) yayıncı George Putnam (Richard Gere) ile yaptığı fırtınalı ortaklık ve bu ortaklıktan doğan nihai evliliği, Earhart’ın havacılıkta elde ettiği erken başarıların, şöhrete ve servete kavuşmasının da arkasındaki güçtür. Birbirlerine karşılıklı ihtiras, hayranlık ve nihayet büyük bir aşkla bağlı olan çiftin aralarındaki bağı, Earhart’ın Gene Vidal (Ewan McGregor) ile yaşadığı kısa tutkulu ilişki bile sarsamaz.
#36 - Aralık 04 2009, 20:02:51
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Gezici Festival Yine Yollarda

Gelenek devam ediyor, gezici festival yollara düşüyor!

Ankara Sinema Derneği’nin T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlediği Gezici Festival 15. kez filmlerini yüklenip yollara düşecek.

İlk festivalden bu yana olduğu gibi yine Behiç Ak’ın çizdiği ve Yeşim Demir’in grafik tasarımını gerçekleştirdiği afişle yola çıkan Festival, bu yıl Almanya’dan Güney Kore’ye, Singapur’dan Polonya’ya 32 ülkeden 112 yönetmenin toplam 92 filmini sinemaseverlerle buluşturacak.

Bu yıl 15. yaşını kutlayacak olan Festival’in teması “Karşı-LIK” olacak. Film gösterimlerinden söyleşilere Festival “Kapitalizm”e, “Savaş”a, “Burjuvazi”ye, “Eğitim Sistemi”ne, “Milliyetçilik”e, “Militarizm”e, “İşkenceye”, “Cinsiyetçilik”e, “Sömürü”ye ve “Otorite”ye karşı duracak.

15. Gezici Festival, 3 Aralık Perşembe akşamı saat 20:00’de Ankara’da Batı Sineması’nda yapılacak Açılış Töreni ile başladı.
#37 - Aralık 04 2009, 20:03:26
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Dönüşüm

Marina de Van’ın yönettiği ve Sophie Marceau, Monica Bellucci, Andrea Di Stefano ile Thierry Neuvic’in oynadığı Dönüşüm (Ne Te Retourne Pas - Don’t Look Back), 04 Aralık 2009’da vizyona giriyor.

Tüyler ürpertici atmosferi ve güçlü oyuncu kadrosuyla Don’t Look Back, psikolojik gerilim türünün bildik öğelerini alışılmadık biçimlerde ve yine kadın ekseninde kullanırken yönetmen Marina de Van’ın önceki filmi Dans ma peau / Derimin Altında’yı hatırlatıyor.

Başrollerini Monica Bellucci ve Sophie Marceau’nun paylaştığı filmde, bir yazar olan Jeanne, bir fotoğrafın izinde İtalya’ya gider, burada bir kadının peşine düşer ve bu kadına dönüştüğünü fark eder.
#38 - Aralık 04 2009, 20:04:02
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Bu Film Çok Konuşulacak

Darren Aronofsky'nin son filminde başrolü oynayan Mila Kunis, Blackbook dergisinin konuğu oldu.

BlackBook dergisinin 2009/2010 Aralık-Ocak sayısının kapağı için poz veren Mila Kunis, dergiye verdiği özel röportajda yeni filmiyle ilgili detay vermekten kaçınıyor; fakat filmin 2010'da büyük ses getireceğinden emin olduğunu belirtiyor.

Yönetmenliğini Darren Aronofsky'nin yaptığı ve kadrosunda Natalie Portman ve Mila Kunis'i ağırlayan "Black Swan", daha vizyona girmeden sinemaseverleri heyecanlandırmaya başladı. Özellikle Portman ve Kunis'in imza attığı cesur sahnelerle adından söz ettiren film, iki balerin arasındaki rekabeti çarpıcı bir şekilde anlatıyor.
#39 - Aralık 04 2009, 20:04:52
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Yılın 'En İyi Erkek Oyuncusu' Ankara’da!

Bu sene 15.si düzenlenen Gezici Festival son dönem Türkiye sinemasının en önemli yönetmen ve oyuncularını Ankara’da ağırlıyor.

Bu sene Türkiye’deki pek çok festivalden En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'yle dönen Nadir Sarıbacak ‘Uzak İhtimal’ filminin gösterimine katılacak. Film 7 Aralık’ta saat 18:45’te Batı Sineması’nda...

Bu sene Türkiye sinemasının en çok konuşulan ve ödül alan filmlerinden Uzak İhtimal 15. Gezici Festival kapsamında Ankaralı sinemaseverlerle buluşuyor. Bir müezzinin Galata’da, rahibe adayı bir genç kıza aşkını konu edinen filmin ödüllü oyuncusu Nadir Sarıbacak da filmin gösterimi ardından seyircilerin sorularını yanıtlayacak.

İstanbul Film Festivali ve Adana Altın Koza Film Festivali’nin ulusal, Bursa İpek Yolu Film Festivali’nin de uluslararası yarışmasında En İyi Erkek Oyuncu seçilen Sarıbacak, Türkiye sinemasında bu sene en çok ödül alan oyuncu oldu.

Mahmut Fazıl Coşkun’un yönettiği, Nadir Sarıbacak ve Görkem Yeltan’ın başrolünü paylaştığı Uzak İhtimal’in konusu kısaca şöyle: Müezzinlik yapan Musa, İstanbul Galata’da bir camiye atanır ve caminin lojman olarak kullandığı daireye yerleşir. Yanıbaşındaki dairede Rahibe Anna ve onun bakımıyla ilgilenen Clara yaşamaktadır. Kiliseyle evi arasında daracık bir hayata sıkışmış Clara’yla İstanbul’da yeni bir hayata başlayan Musa’nın karşılaşması ilginç ve sıcak bir duygunun ortaya çıkmasına neden olur.

Film, 7 Aralık Pazartesi günü saat 18:45’te Batı Sineması’nda gösterilecek.
#40 - Aralık 07 2009, 22:49:45
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Hollywood’u Türkiye'ye Getiren Adam!

Sualtı belgeselleriyle adını duyuran Serkan Yiğit, Amerikalı yapımcılarla birlikte 150 milyon dolar maliyetli 'Santos' filmini Antalya’da çekecek.

Genç girişimci Serkan Yiğit’in uzmanlık alanı oldukça geniş. Havacılıktan denizciliğe, gemicilikten ithalat ve ihracata uzanan geniş bir yelpazede kariyerini sürdürüyor. Aslında Yiğit’in hikayesini farklı kılan, belgesel ve film sektörüne ilgisi. Sualtı belgeselciliğiyle başlayan bu serüvende dalış hobisi büyük rol oynamış. “Hobi olarak dalış yaparken, daldığım denizleri temizlemeye karar verdim” diyor.

Serkan Yiğit, deniz temizleme işine arkadaşlarıyla birlikte amatör olarak başlamış. Bir süre sonra bu işi profesyonel olarak sürdürmeye karar vermişler. Bodrum, Kaş, Kemer, Ayvalık derken yurtdışına da açılmışlar. Serkan Yiğit, halen 8 farklı ülkede deniz temizlemeye devam ettiklerini söylüyor.

Yiğit ve arkadaşları deniz temizleme işini bir nevi sosyal sorumluluk olarak görüyor. Bu yüzden de temizleme işi için gerekli bütçeyi kendileri karşılıyor. Yiğit, bu iş için cebinden ayda ortalama 3 bin lira çıktığını belirtiyor. Serkan Yiğit, son 10 yılda Türk karasularının yanı sıra Amerika ve Malezya dahil birçok uluslararası denizin temizlenmesinde de bizzat görev almış.

150 Milyon Dolarlık Dünya Filmi

Anlaşılan Serkan Yiğit için deniz temizleme işi ve sualtı belgeselciliği vazgeçilmez bir tutku haline gelmiş. Ancak kameranın cazibesinin kendini sandığından fazla etkilediğini itiraf ediyor. Hatta sırf bu yüzden Amerika’da yapımcılık ve yönetmenlik eğitimi almış. Şimdi de sıra kendi filmini yapmaya gelmiş…

Serkan Yiğit, su sıralar Amerikalı bir şirketle ortak bir prodüksiyona başlamış. Şimdilik Amerikalı ortaklarının adını açıklamak istemeyen Yiğit’in iki ayrı projesi bulunuyor.

İkisi de Hollywood yapımı olacak bu projelerden biri “Santos” adını taşıyor. 150 milyon dolarlık bütçe ayrılan bu uzun metrajlı film Antalya’da çekilecek. Yiğit, tarihi bir savaşı konu alan filmde yerli oyunculara da yer verileceğini açıklıyor.

Senaryo aşaması tamamlanan filmin çekimleri 2010’da başlayacak. 2011’de ise film tüm dünyada aynı zamanda vizyona girecek. Yiğit, bütçe ve teknoloji anlamında Amerikalılardan destek almanın bu film için çok önemli olduğunu vurguluyor. “Aksi takdirde buda diğerleri gibi bir Bollywood filmi olurdu” diyor. Yiğit’e göre filmin koprodüksiyon olması, özellikle dünya çapında pazarlanmasında büyük rol oynayacak.


Noel Baba'nın Gerçek Hikayesi

Serkan Yiğit’in Antalya’da gerçekleştireceği tek proje bu film değil. Antalya’nın her köşesinin ayrı bir hikâyeye ev sahipliği yaptığını düşünen Yiğit, bir yandan da Demre’de (Kale) yaşadığı rivayet edilen Noel Baba’nın gerçek hikâyesini anlatan bir belgesel için hazırlık yapıyor. Yiğit, bu iddialı projenin ayrıntılarını şöyle anlatıyor:

“Türkiye’de bugüne kadar yapılmış en büyük bütçeli belgesel olacak. Bu proje için yine Amerikalılarla ortak çalışacağız. Belgesel için 7,5 milyon dolarlık bütçe ön görüyoruz. Çekimlerde dünyaca ünlü ekip görev alacak. En son teknolojiye sahip cihaz ve ekipmanları kullanacağız. Büyük bir bölümü Antalya’da gerçekleştirilecek projenin teknik alt yapısında Hollywood teknolojisini kullanacağız. Belgesel tamamlandıktan sonra, başta Amerika olmak üzere birçok ülkede pazarlama ve PR (halkla ilişkiler) çalışmaları yürütülecek.”

Kızılay'ı Da Film Yapacak

Serkan Yiğit’in biraz daha uzun vadeli diğer projelerine gelince… Yine planlar Türkiye’yle ilgili. Yiğit, “Üstelik her projede aynı zamanda sosyal sorumluluk kaygısı güdeceğiz” diyor. Örneğin, yakın bir zamanda Türk Kızılay’ı ile ilgili bir projeye başlanacak. Yiğit, bir aşkı konu alacak bu filmin arka planında Kızılay’ın bilinmeyen fedakârlıklarının yer alacağını söylüyor. Bu Türk filmi için düşünülen bütçe ise 1,5–2 milyon dolar civarında.

Serkan Yiğit’in diğer bir hayali ise ilk aşkı “sualtı” ile kamerayı birleştirmek. Halen Türkiye’nin de dünyanın da konusu sualtı olan bir filmi olmadığından yola çıkan Yiğit, en kısa zamanda böyle bir film yapmak istiyor.
#41 - Aralık 07 2009, 22:50:53
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Sandra Bullock, Alacakaranlık'ı Ezdi Geçti!

Alacakaranlık vizyondaki 3. haftasında 2. sırada yer aldı

Amerika'da geceyarısı seansı ve ilk gün gişe rekorlarını kıran 'Twilight' serisinin 2. filmi Alacakaranlık Efsanesi: Yeni Ay (The Twilight Saga: New Moon), aynı zamanda tüm zamanların 3. en iyi hafta sonu açılışını da yapmıştı.

Amav vizyona girdiği üçüncü hafta Box Office Amerika'da Sandra Bullock'un son filmi Blind Side'ın gerisinde kalarak -ve Hollywood'u da biraz şaşırtarak- 2. sıraya yerleşti.

Belli ki ilk filmin etkisiyle milyonları sinemaya sürükleyen seri ikinci filmde etkisini sürdüremedi. Diğer iki filmin nasıl bir etki bıracağı merak konusu!
#42 - Aralık 07 2009, 22:51:21
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Acı Aşk

Yönetmenliğini A. Taner Elhan’ın üstlendiği, senaryosunu Onur Ünlü’nün yazdığı, TİMS ve Eflatun filmin ortak yapımı “Acı Aşk” filminin çekimleri tamamlandı.

Halit Ergenç, Cansu Dere, Songül Öden ve Ezgi Asaroğlu’nun başrol oynadığı, 24 Temmuz’da İstanbul’da çekimlerine başlanan “Acı Aşk” filminin çekimleri 30 iş gününde tamamlandı. Onur Ünlü’nün senaryosunu yazdığı aşk, ihanet, intikam ve entrikalarla dolu “Acı Aşk” filminin çekimleri İstanbul ve Eskişehir’de çekildi. Filmin ev sahneleri İstanbul’da Film Sokağı Stüdyoları’nda usta iç mimarlar tarafından tasarlanan stüdyoda gerçekleştirildi.

Polisiye-drama türündeki film aldatılan bir adam en fazla ne yapabilir sorusunun cevaplarını hiç umulmadık bir şekilde veriyor. İnsan ruhunun karanlık yönlerine eğilen film 18 Aralık’ta vizyona girecek.

Kısaca konu:

Eskişehir’de bir üniversitede edebiyat öğretmenliği yapmakta olan Orhan, evlenmeyi planladığı Ayşe’yle beklenmedik bir anda yollarını ayırıp İstanbul’a gelir ve Oya ile tanışır. Fotoğrafçılık yapan Oya ile belki de hayatının en mutlu günlerini geçirirken daha evliklerinin ilk günlerinde yaşadıkları kötü olaylar ile birlikte kendini zor bir aşk üçgeninin ortasında bulur. Bir yandan da yeni tanıştığı öğrencisi Seda, Orhan’ı çıkılması güç bir yola sürüklemektedir. Üç kadın arasında kalan ve hayatı alt üst olan Orhan’ı zor günler bekler...
#43 - Aralık 07 2009, 22:53:20
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Altyazılı Olarak Vizyona Girecek

Vizyona girmeden ödül yağmuruna tutulan “Başka Dilde Aşk”, 18 Aralık’ta vizyona giriyor.

Örümcek misali kendi etrafına ağ ören ve kendini kendine kapatan insanların öyküsü ’Başka Dilde Aşk’’, 18 Aralık’ta vizyona giriyor. Yapımcılığını Ofis İstanbul by PPR’ın yaptığı, senaryosunu İlksen Başarır ile Mert Fırat’ın yazdığı ve yönetmenliğini yine İlksen Başarır’ın üstlendiği filmde, Saadet Işıl Aksoy, Mert Fırat, Emre Karayel, Lale Mansur, Timur Acar, Ayten Uncuoğlu, Metin Coşkun, Şebnem Köstem, Tuğrul Tülek ve Tuna Kırlı rol alıyor.

Senaryosu, oyuncu kadrosu ve ilklere imza atan prodüksiyonuyla şimdiden gündem yaratan ve ilgi odağı olan Başka Dilde Aşk, 46. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde de büyük ilgi görmüş, Kent Konseyi Seyirci Ödülü’nü kazanmıştı. 20 - 22 Aralık tarihleri arasında düzenlenen 4. Uluslararası Bursa İpekyolu Festivali’nde ise hem seyirciler hem de eleştirmenlerden “tam not” alan Başka Dilde Aşk, “En İyi Kadın Oyuncu/Saadet Işıl Aksoy” ve Ulusal Altın Karagöz Uzun Metrajlı Film Yarışması SİYAD Ödülü’ne layık görüldü.

İşitme engelli bir gencin çağrı merkezinde çalışan bir kıza aşık olmasını şiirsel bir dille anlatan film, aşkın hiçbir engel tanımayacağını birbirinden ilginç anekdotlarla Beyazperde’ye aktarıyor.

Başka Dilde Aşk, işitme engelliler için Türkçe altyazılı olarak 18 Aralık’ta vizyona giriyor. Film, bu yönüyle de Türkiye’de bir ilke imza atmış olacak.
#44 - Aralık 07 2009, 22:53:57
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


İntikam Peşinde

Martin Campbell’in yönettiği; Mel Gibson, Danny Huston, Ray Winstone ve Shawn Roberts’ın oynadığı İntikam Peşinde (Edge Of Darkness), 29 Ocak 2010’da vizyona giriyor.

Filmin kısaca konusu:

Thomas Craven, cinayet masası dedektifi ve kızını yalnız büyüten bir babadır. 24 yaşındaki kızı evinde vurulunca herkes hedefin Craven olduğunu düşünür. Ancak Craven bu durumdan ??üphelenmeye başlar ve kızının ölümünü araştırmaya karar verir. Araştırma onu, kızının gizli yaşamına, devletin gizli işlerine ve kanıtları yok etmekle görevli devletin gizli adamı Darius Jedburgh’e götürür.
#45 - Aralık 07 2009, 22:56:37
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Love Don't Let Me Down

Hollywood dünyasının başarılı oyuncusu Gwyneth Paltrow ve Gossip Girl'ün yıldızı Leighton Meester beyaz perdede buluşuyor.

İkili, Tobey Maguire'ın yönetmenliğini üstleneceği "Love Don’t Let Me Down" filminde başrolleri üstleniyor. Filmin kadrosunda bulunan Tim McGraw, Gwyneth Paltrow'un kocasını canlandırırken, Garrett Hedlund ise bir country şarkıcısına (Paltrow) aşık olan ünlü bir müzisyen rolünde karşımıza çıkacak.

"Love Don’t Let Me Down"un çekimlerine Ocak ayında Nashville'de başlacak.
#46 - Aralık 07 2009, 22:57:10
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Aşkım

Stephen Frears’ın yönettiği; Michelle Pfeiffer, Rupert Friend, Kathy Bates ve Felicity Jones’nun oynadığı Aşkım (Cheri), 01 Ocak 2010’da vizyona giriyor.

“Aşkım” (Cheri), zengin erkekleri baştan çıkarmasıyla meşhur 49 yaşındaki Lea de Lonval’le, daha 19 yaşındaki havalı ve deneyimsiz Fred’in altı yıl süren ilişkilerini anlatıyor.

1900’lerin başında Paris’te geçen filmde Lea, rakibesi Charlotte’un oğlu Fred’i kadınlar hakkında bir şeyler öğrenmesi için kanatları altına alır. İlişkileri safi zevkten ibaretken birbirlerine aşık olurlar.
#47 - Aralık 07 2009, 22:58:08
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Anti-tiKKy

Şrek'in kendisini başka bir dünyada bulduğu son macerası 'Shrek Forever After/ Şrek Sonsuza Dek Mutlu' 28 Mayıs 2010’da gösterime girecek.



Beyazperdenin en sempatik devi Şrek dördüncü kez sinemalara konuk oluyor. Gerek eleştirel anlamda gerekse gişede başarılı olan serinin yeni bölümü 28 Mayıs 2010’da hem 3 Boyutlu, hem 35 mm kopyalarıyla gösterime girecek.

Mike Mitchell'in yönettiği ve Mike Myers, Eddie Murphy, Cameron Diaz, Antonio Banderas'ın seslendirdiği filmde sevimli Şrek’imiz artık evinin erkeği olmuştur. Bir zamanlar ödünü patlattığı köylülerin bahçe bellerini gönülsüzce imzalayarak günlerini geçirir. Peki, onun yeri göğü inleten ünlü kükremesine ne oldu?

Kendisini “gerçek bir canavar” gibi hissettiği günlerin özlemini çeken Şrek, tatlı dilli işadamı Rumpelstiltskin ile imzaladığı anlaşmada dolandırılır. Kendisini aniden Uzak Ülke’nin çarpık alternatif versiyonunda bulur. Rumpelstiltskin’in kral olduğu o ülkede yeşil canavarlar av malzemesi haline gelmiştir. Üstelik Şrek ile Fiona hiç tanışmamıştır. Saflığı yüzünden yaptığı herşeyi geri alarak dostlarını kurtarmak, dünyasını geri kazanmak ve hayattaki tek gerçek aşkına yeniden kavuşmak Şrek’in bundan sonra atacağı adımlara bağlıdır.
#48 - Aralık 11 2009, 16:27:20

Anti-tiKKy

'2012' Çinlileri aşağılıyor mu?

'2012'yi izleyen Çinli seyircilerin bir kısmı filmi 'Çin dünyayı kurtarıyor' şeklinde yorumlayarak beğenirken, bir kısmı ise filmin "Çin ve Çinlileri aşağıladığını, hatta düşmanca olduğunu" söylüyor.

Amerikalı yönetmen Roland Emmerich'in çektiği "2012" adlı felaket filminin, Çinli seyircilerin beğenisini kazandığı bildirildi.

Mayaların inancına göre "dünyanın 2012 yılındaki sonunu" anlatan filmin, "insanlığı kurtaracak gemilerin Çin'de yapıldığını" göstermesinin Çinlilerin hoşuna gittiği belirtiliyor.

"İnsanlığı tamamen yok olmaktan kurtaracak devasa gemilerin Tibet dağlarında Çinliler tarafından inşa edildiğini" gösteren film, "ülkelerinin yeni gücünden" gurur duyan Çinli seyirciler tarafından "Çin dünyayı kurtarıyor" şeklinde yorumlanıyor.

Çoğunluğun beğenesini kazanmış olsa da bazı Çinliler, filmi beğenmediklerini, çünkü filmin "Çin ve Çinlileri aşağıladığını, hatta düşmanca olduğunu" söylüyor.

Sony Pictures Releasing'in Çin'deki yetkilisi Li Şov'ya göre, bolca özel efektler kullanılan film, Çin'de "Transformers 2" ve "Bir cumhuriyetin kuruluşu" adlı Çin propaganda filminden sonra en çok gişe hasılatı yapan film olduğunu belirtti.

Genellikle devasa bütçeli filmleriyle bilinen Roland Emmerich, 'Kurtuluş Günü' ve 'Yarından Sonra' gibi yapıtları yöetmişti.
#49 - Aralık 11 2009, 16:42:53

Oyuncak Hikayesi 3

Lee Unkrich’in yönettiği; Tom Hanks, Tim Allen, Joan Cusack ve Don Rickles’in seslendirdiği animasyon film Oyuncak Hikayesi 3 (Toy Story 3), 03 Eylül 2010’da vizyona giriyor.

Çok sevilen “Oyuncak Hikayesi” filmlerinin yaratıcıları, yeniden oyuncak kutusunu açıp “Oyuncak Hikayesi 3” ile sinemaseverleri Woody, Buzz ve oyuncak karakterlerden oluşan sevimli çetenin dünyasına davet ediyor.

Woody ve Buzz, sahipleri Andy’nin günün birinde büyüyeceğini kabullenmiş durumdadır. Peki o gün gelip çattığında ne yapacaklardır? Serinin üçüncü bölümünde Andy, üniversiteye gitmeye hazırlanmaktadır, sadık oyuncakları ise belirsiz gelecekleri yüzünden endişe içindedir.

“Oyuncak Hikayesi 2” ve “Kayıp Balık Nemo”nun ortak yönetmeni Lee Unkrich seyircilerin sabırsızlıkla beklediği bu filmin yönetmenliğini yapıyor. “Küçük Gün Işığım”ın Oscar ödüllü senaristi Michael Arndt ise bu filme eşsiz yeteneğini ve komedi anlayışını katıyor. “Oyuncak Hikayesi 3” seçkin sinemalarda Disney Digital 3D™ olarak gösterilecek.
#50 - Aralık 11 2009, 21:07:06
‎ Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Mercey.


Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.