"Aşksız geçen bir ömür beyhude yaşanmıştır. Acaba ilahi aşk peşinde mi koşmalıyım, mecazi mi, yoksa dünyevi mi, semavi mi ya da cismani mi diye sorma! Ayrımlar ayrımları doğurur. AŞK'ın ise hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur.
Başlı başına bir dünyadır aşk. Ya tam ortasındasındır, merkezinde, ya da dışındasındır, haseretinde."
Elif Şafak'ın Aşk romanında, Şems'in kırk kuralından sonuncusu. işte, kitap bunla bitiyor.
daha bugün bitirdim bu kitabı.
benim fikirlerime gelince, aşk biryerlerde var, ama bi dişiyle erkek arasındakini niteleyecek kadar küçük bir kelime değil aşk. evet en büyük aşk ilahi aşktır, Allah aşkıdır, insanlar birbirlerne aşık olduklarını söylerken sadece onlar için sevmenin en üstü sınırını ifade etmiş oluyorlar. Kimileri Aşka inanmamakta haklı olabilirler, ama onların inanmadıkları aşk, beşerle beşerin aşkı, beşerin Yaradan aşkı değil!