Daha önce de bir yazı yazmıştım kendisiyle alakalı, lakin alternatif sözlük bölümünün "çok sevdiğim badişim", "bayıldığım minnoşum" gibi iç bayıcı, bayağı yazılarla dolmasının ardından silmiştim yazımı. Şu an zamanım bol, aklımda kaldığı kadarı ile tekrardan yazıyorum..
Foruma girme nedenlerimden. Buradan kendisini sevdiğim sonucunu çıkartabildiniz sanıyorum ki.(tabi yanlış anlamayınız, sevmek derken aşık olmak manasında değil, ya da isterseniz yanlış anlayın ne bileyim). Neden sevdiğim konusunu da açıklayayım kısaca;
Şimdi ben bu arkadaşın foruma ilk üye olduğu zamanlardaki halini hatırlıyorum(kısa pantolonlu hallerini bilirim evet). Ve de şu anki haline bakıyorum ki değişim muazzam, 2 sene içersinde gerek düşünsel bazda gerek üslüpta büyük gelişmeler var. Uzun yollar katetmiş. İmlası, grameri kısaca Türkçe'ye hakimiyeti iyi . (Şimdi bakıyorsun foruma 20'li yaşlarının son demlerini yaşayan bazılarına; imla bilgileri ilokul 5'e giden yeğenimden beter, bu odunların arasında karanlıktaki kedi gözü gibi parlıyor haliyle) Epey kitap okuduğu belli(bir süredir kitap okuma alışkanlığını kaybeden kendime bir self ayar çekeyim burada). Eh bunca kitap okuyunca da genel kültür artmış oluyor otomatikman. Ayrıca sinema bilgisi de sağlam(sanırsam kendim gibi bir sinefil ile karşı karşıyayım.) Müzik konusunda kof sayılabilecek birisi olduğum için-klasik müzik haricinde- müzik bilgisine bir yorum yapmadım dikkatinizi çekerim.
En önemlisi de henüz 16 yaşında bu insan evladı.(insan kızı deseydim aynı vuruculuk olmayacaktı..Kusura kalma) Bir düşündüm de; 16 yaşımdayken genel kültürüm kendisi ile karşılaştırılmayacak düzeyde idi. Peki neden, mal mıydım sen o zamanlar diye sorarsanız, evet biraz maldım ama anlatmak istediğim o değil, iki dakka sabırlı olun derim. Cevap internet elbet. Nasıl yani diye soracak olursanız şöyle alıntı yapayım ailemizin sözlükçüsü otisabiden. Otisabi kensdisine sorulan "sözlüğe katıldığınız ilk zamanlarda(9 sene önce) entryleriniz kısa ve de içerik olarak basitti ayrıca sıkı bir kemalisttiniz fakat şu an entryleriniz 8 paragraftan aşağı değil, ve de entrylerinizi tam kapasite ile anlamak için belli bir bilgi birikimine sahip olmak gerekiyor, ve şu anki siyasi duruşunuz anarşizm , bu aydılanmayı/değişimi neye borçlusunuz" sorusuna kısaca şu cevabı vermişti(verdiği cevabın hepsini yazsam 5 sayfa tutar o yüzden kısaltıyorum, otisabi kim diyen olursa da şu cevabı vereyim kendisine; entellektüel sıfatını layiki ile hakeden birisi, bunu bilin yeter).
"İnternete borçluyum, eğer internet ile entegrasyonum bir 5 sene daha geç olsaydı, şu an facebook avatarına kurdele koyup terörü protesto ediyorum diyenlerin arasında olurdum muhtemelen. Ne zaman ki internete girdim, fikirlerimin bel verdiğini gördüm. O zaman rahatsız olmaya başladım, kendimi okumaya verdim". Eh bu cevap benim için de geçerli, sanıyorum onun içinde geçerlidir. İnsanın değişik fikirlerle karşılaşma şansı olmayabiliyor hayatta.
Daha önce sevmediğim özelliği olarak liseli kızların çoğunda görülen -depresif mode on" halet-i ruhiyesinden maalesef nasibimi aldığını söylemiştim, şimdi görüyorum ki bunu törpülemiş epey. Efferim yavrum demek istedim en Öztürk Seengil halimle. Durmak yok yola devam diyerek bitireyim mesajımı.
Kısaca diyorum ki; internet çok şahane bir şey, sevin, bağrınıza basın.
Kendime dip not: Bunca parantez içi konuşma hayra alamet değil, psikoloğuna görün bir ara...
Edit akbayram: Nasıl unutmuşum yahu, Hakan Şükür'ü solda sıfır bırakan espri kapiliyetine sahip ayrıca. Denemsi bedava, inanmayanlar mesaj atabilir.