Alternatifim Cafe

AH İSTANBUL ( Hikâye )

Discussion started on Hikâye ve Denemeler..

TUT ELİMİ KİTABINDAN

şair araştırmacı yazar Ramazan HOŞ

Hikâye

AH İSTANBUL

İlk çocukluk,
Yılları başlayan acı dolu hayatına,
İnelim-
Çocukluk yılları yalnız utangaç çekingen biriydim,
Kimseyle konuşmaz çevremdeki çocuklar oyun oynarken,
Ben ve benden bir yaş büyük olan ablamla pencereden,
Oyun oynayan çocuklara bakardık,
Annem babam fazlasıyla sert ve yasakları kuralları vardı,
Uymadığımızda dayak atarlardı hatırlıyorum,
Mahallemizde bir köpek vardı,
Gelen geçeni ısırırdı ondan çok korkardım,
Yaramaz bir amcamın oğlu vardı,
Bir akşam yeğenimle beni bakkala göndermişlerdi,
Birden köpek çıktı Karşımıza,
Yeğenim eline büyük bir taş alarak ısırmak için,
Üzerimize gelen köpeğe fırlattı,
Havlayarak yere düşmüştü,
Sabah dışarı çıktığımda,
Yine saldıracak diye çok korkuyordum,
Köpek düştüğü yerden hiç kalkmamıştı,

Üstünde sinekler uçuyordu,
Köpekten korkuyordum ama böyle olsun istemezdim,
O gün bu bugündür yeğenimle konuşmuyorum-
Çünkü hiç üzülmemişti,
İnsanların gaddar olduğunu altı yaşında öğrendim,
Babam kardeşlerime ve bana annenizi üzmeyin,
Size bir kardeş gelecek dedi çok sevinmiştik,
Kardeşimle Hayal kurmaya başlamıştık,
O altını değiştirecek,
Bende acıktığında mamasını verecektim,
Zaman sonra annem sancı içinde babamla hastaneye gittiler,
Döndüklerinde kundakta sarılı bir bebek getirdiler,
Işıl, ışıl gözleri vardı bir yaşına gelince,
Annem kardeşimin bakımını ablama bıraktı,
Kardeşim her ağlayışında ablam dayak yiyordu,
Kardeşimden nefret etmeye başladım,
Ablam onun yüzünden dayak yiyordu yinede kardeşime,
Kıyamıyordum çünkü onun suçu yoktu,
O bir bebekti suçlu olan annemdi,
Babam eve geç gelmeye başlamıştı her gün,

Kavga ediyorlardı annem babam hiç susmadan,
Bir birlerine hakaret ediyorlardı ablamla ben
Birbirimize sarılıp-
Sarılıp korkudan titriyorduk babam işe gittiğinde
Annem sakın babanızla konuşmayın,
O sizi sevmiyor ablamla ben konuştuklarını,
Anlamıyorduk babam bizi sevmiyorsa,
Annem bizi niye sevmiyordu,
Pencerenin önünde yaşıtım olan çocukların,
İzlerken içim burkuyordu kiminin elinde kumandalı araba,
Kimisinde bisikleti var bense tek oyuncağım,
Babamın içki şişelerini yuvarlayarak,
Arabacılık oynardım annemle babam konuşurken,
Benden bahsediyorlardı annem babama,
Şöyle söylüyordu bu çocuk sabah akşam evde,
Gündüzleri evde kalmasın bir iş bul çalışsın,
Sabahın yedisinde babamla ev den çıktık,
Babam ayakkabı sandığı aldı ilk işime başladım,
Neden bilmem tüm çocuklar oynarken,
Ben altı yaşında işe başladım okul yaşım geldi kinde,
Okumak istedim annem babam kızarak okuyarak,

Adam mı olacaksın,
Çalışta adam ol dediler sekiz yaşına girmiştim,
İşten eve dönerken hızla gelen araba bana çarptı-
Ablama sürpriz yapacaktım vitrinde,
Gördüğü ağlayan bebeyi almıştım,
Kazada bacağım kolum kırılmıştı yinede,
Ağlayan bebeyi bırakmadım onunda benim gibi,
Hiç oyuncağı olmamıştı,
Doktorlara yalvardım ne olur onu çöpe,
Atmayın o benim ablamın ilk oyuncağı,
İki ay sonra taburcu ettiler,
Belden aşağım alçıya alıp eve gönderdiler,
Babam bana çarpan sürücüden para karşılığı davacı olmadı,
Mahkemede yanlış ifade verdirdiler top oynarken,
Arabanın önüne çıkmışım birden,
Aslında hâkim beye söylemek isterdim,
Hayatımda hiç topum olmadı ki şimdi olsa neye yarar,
Her yanım alçı içinde suçlu ben gözüktüm,
Hâkim amcanın gözünde,
Babam parayla biraz fazla içip mutlu olsun diye,

Ablamın bir kız arkadaşı olmuştu,
Görür görmez âşık olmuştum,
Sürekli benimle ilgileniyordu,
Ben alçıda yatarken,
Okumayı yazmayı öretiyordu bana-
Annem babam konuşup karar vermişlerdi,
İstanbul’a gitmeye,
Gitmek istemiyorduk ablamla ben,
Evde ne varsa sattılar iki valizle yola çıktık,
Bindirdiler bizi trene korku endişeyle bakışıyorduk,
Kardeşlerimle ilk sabah ışıklarında indik,
Bilinmeyen İstanbul sokaklarına,
Geziyorduk insanlar farklıydı anlayamamıştık,
Valizlerden biri çalınmıştı,
Anlayamadık hırsızı çakalı etrafımızda,
Kiralık ev arıyordu babam kiralar çok pahalıydı,
En ucuz evler varoşların oturduğu semtleriydi,
Mecbur girmek zorunda kaldık,
Yoksa kalacaktık sokakta-
Hemen bir iş buldum kendime çay ocağında,
İşe başlamıştım patronum beni çok seviyordu,

On yaşında ki çocuk çalışıyor evine bakıyor diye,
Babam girdiği işlerden hep çıkıyordu,
Annemle babam her gün tartışıp kavga ediyorlardı,
Kardeşlerimle bakışıp hiç akşam olmasını istemiyorduk,
Amcam babamı arayıp bulmuştu,
Dedemden kalan evi satmak istiyorlardı,
Babamla anlaşıp tekrar memlekete gittik,
Evi satıp parayı amcamla babam bölüştü,
Annemin üvey annesi vardı babası yani dedem,
Annem küçükken Vefat etmiş,
Üvey annesi her gün döver aç bırakırmış annemi,
Anlamıyorum biz annemin öz çocuklarıyız,
Neden bizi hiç sevmez başkalarının annesi gibi,
Yavrularına hiç sarılmaz-
Annemin üvey annesi evin satıldığını,
Duyunca bizim evden çıkmaz oldu,
Sürekli anneme babamı kötülüyordu,
Bırak paraları al gel bize bunca çektiğin yeter diyordu,
Zamanla aklını çelmişti ama bir engel vardı,
Annem üç aylık hamileydi annemin,
Üvey annesi ne yapacaksın öyle adamın çocuğunu,

Aldır diyordu öteki çocuklardan ne fay da gördün diyordu,
Babamın ev parasını annemin üzerine yatırmıştı,
Dördüncü kardeşim doğana kadar,
Annem babam mutlu görünüyordu,
Kardeşim beş Aylıkken,
Annem evi terk etti üvey annesinin oyununa gelmişti,
Babam gururuna yediremeyip bizi İstanbul’a geri götürdü,
Babamda büyük değişiklik vardı içki yok denecek,
Kadar azaltmıştı üstümüze düşmeye başlamıştı,
Hafta sonu tatilinde,
Yazlık sinemaya götürüyordu oturduğumuz,
Mahallenin arka sokağında çarşıda gezerken,
Birden annemle karşılaştım-
İçim burkuldu birden annemle karşılaştım,
Annem bana sarılıp öpüyordu hayatımda,
Anne sevgisini hiç görmemiştim,
Sarılıp ağlayarak anne sıcaklını hissetmiştim,
Küçük bedenimde, sizi almaya geldim dedi,
Babanıza söylemeyin diyordu yarın burada,
Sizi bekleyeceğim diyerek uzaklaştı,

Eve döndüğümde ablama annem döndü,
Babamı değil bizi götürecek sarılıp öptüğünü söyledim,
Sabaha kadar uyumamıştık kardeşlerimle beraber,
İlk sabah ışıklarında babama sarılıp işe yolcu ederken,
Aslında babam bizi yolcu edercesine uzaklaşıp gidiyordu,
İşe aslında çok zor kardeşlerim ve benim için,
Annenizi babanızı mı seçim yapıp diğerinden kopmak,
Çok zor geliyordu kardeşlerimle,
Çıktık yola bizi bekliyordu annemi görünce,
Annemize hayır diyemedik düştük yollara,
Annem babamdan kaçıyordu anneme kavuştuk diye,
Sevinirken babam için ağlıyorduk nedensiz,
Ayrılmıştık tek suçlu annem ve babamdı-
Memlekete vardığımız da annemin üvey annesi,
Kardeşlerimle bizi evine istemiyordu,
Sürekli annemle tartışıyordu,
Annemin bütün parasını elinden almıştı,
Anneme bir ay evde kalmamıza izin vermişti,
Annem sabahları evden çıkıp iş arıyordu,
Yemekhanede bulaşık yıkama işi bulmuştu,
Üvey anneannem bizi hiç sevmiyordu,

Sürekli hakaret edip elimize bir parça ekmek verip,
Sokağa salıyordu annemin geleceği saate,
İçeri alıp korkutup döverek evde sobanın,
Yanında oyun oynadığımızı söylememizi,
İstiyordu akşamları sofra kurulduğunda
Üvey anneannem anneme hep şöyle,
Söylüyordu bu çocuklar doymak bilmiyor,
Sürekli acıkıyorlar diyordu,
Kardeşlerimle utancımızdan doğru,
Yemek yemeden sofradan kalkıyorduk,
Annem bana bir iş bulmuştu iş bulduğunu-
Duyunca çok sevinmiştim bir oto tamiri işinde,
Çalışacaktım ve çalışmaya başladım işimden memnundum,
Sabahları işe erken geldiğim için,
Ustam patrona iş yerini anahtarını ona verelim dedi,
Her sabah dükkânı açıp temizliyordum ta ki soyulana,
Kadar patronum çok sinirliydi,
Polisler parmak izi alıp gitmişlerdi.
Annem patronuma babamın,
Öldüğünü söylemiş portonum babamın

Olmadığını bildiği için,
Beni işyerine kapatarak eline odun alıp saatlerce dövmüştü,
İş yerinin yakınındaki esnaflar beni elinden zor almışlardı,
Her tarafım çürük morluk içinde kalmıştı,
Evin kapısına gittiğimde üstüm başım yırtık,
Üvey anneannem annem gelince kadar içeri almamıştı,
Annem o halde görünce bana sarılıp ağlıyordu
Bense artık ağlamıyordum on üç yaşında hayatın hep acı yüzünü,
Görmüştüm mecburdum güçlü olmak,
Zorunda olduğumu hissediyordum çünkü dört kardeştik,
İçlerinde tek erkek olan bendim babamın memleketten,
Gelip komşu bakkalla bizi sormuş bakkalla amca beni-
Gördü yünde baban sizi arıyor bir daha gelirse ne-
Söyleyeyim dedi,
Sadece bakkal amca sen bilirsin dedim çünkü oda bil yordu,
Çektiklerimizi büyük olduğu için ona bıraktım,
Anneme söylediğimde barışmam diyordu
Bence barışmak istiyordu sadece gururu öne geçiyordu,

Bir gece kapının çalındığını duydum,
Üvey anneannem kapıyı açtı kapıdaki babamdı,
Üvey anneannem bizlerin evde olmadığını söylüyordu,
Uyuduğumuz odadan kardeşlerimle,
Babamın sesine doğru koşuşmuştu,
Kardeşlerimle babama sarılarak
 Annemle bizi bırakmasın,
Diye babamın elini hiç bırakmıyorduk,
Annem babama şartlar koyuyordu önüne,
Kendi kendime gülümsedim,
Babamın satılan evin parasını alıp ev den kaçıp,
Ne kadar parası varsa üvey annesine kaptırmıştı,
Babam mecburen bizleri bulmuşken,
Kaybetmemek için her şeyine evet diyordu,
Artık anlaşmışlardı babam İstanbul da-
Bir çiftlik işi bulmuştu Yalnız çiftlikte koyunlara bakacaktık,
Bizim için geri yolculuk başladı İstanbul’a indiğimizde
Babam küçük bir kamyonet tutmuştu kardeşlerimle,
Giden kamyonun brandanın arasından dışarı bakıp,
Nereye git iyimizi anlamak istiyorduk,

Çiftliğe geldiğimizde hemen kardeşlerimle,
Koyunları görmek istiyorduk iki tanede köpeğimiz vardı,
İkisi de kardeşmiş anneleri ölünce çiftlik sahibi bakmış,
Onlara çiftliği o kadar güzel diki her taraf yeşil,
Yeşil örtüye bürünmüştü sanki kuşlar uçuyordu,
Her taraf kır çiçekleriyle sarılmıştı sanki-
Çiftlik sahibi koyunların sütünü babama bırakmıştı,
Etinden sütünden yararlanın diyordu,
Çiftlik Yalnız kalmasın diye bekçi olarak babamı almış işe,
Çok rahat tık babamla koyunları otlatmaya giderken,
Köpeklerden biri kulu besinden hiç çıkmazdI
Öteki koyunları görür görmez hemen yanımıza gelirdi,
Koyunların dağılmasını engellerdi anlamıyorum-
Köpeklerin ikisi de kardeşti biri tembel zorlada,
Olsa kulu besinden çıkmazdı,
Babam koyunları otlatmaya gittiğinde
Öteki köpek hemen kulübesinden dışarı çıkar çimene yayılır,
Koyunların geldiğini görünce uzaktan kulübesine girer,
Koyunlar ahıra girene kadar dışarı çıkmazdı,
Demek ki insanlara mahsus değil kardeşte olsa,

Hayvanda olsa fark etmez çünkü benimde,
Öyle bir kardeşim vardı ki babamın önüne,
Kalkıp bir bardak su vermezdi çiftlikte,
Durumumuz öyle iyiydi ki,
Mandıralardan süt almaya gelirlerdi-
Satılan,
Sütlerin parası bizimdi,
Ankaralı bir amca gelir sürekli bizden süt alırdı,
Mandıraya götürüp satını söylüyordu,
Babamla dost olmuşlardı,
Anakaranın Polatlı köyünde koyunları ineklerinin,
Olduğunu yalınız koşturamadığı babam gibi yanına,
Ortak aradığını söylüyordu babam düşünmeye başlamıştı-
Artık eskisi gibi koyunlarla ilgilenmiyor ayda bir kez,
Gelen çiftlik sahibiyle sürekli tartışıp,
Bırakıp gideceğini söylüyordu babama çiftlik,
Sahibi pişman olacak şeyler yapma dese de faydasız,
Babamın aklını çelmişti Ankara’nın Polatlı köyüne,
Gidip ortak olup daha fazla kazanacaktı,
Babam Ankara’nın amcayla anlaşıp adresini alıp,
Düştük bilinmez gurbet ele köye vardığımızda

Hiç kimse bizimle konuşmuyordu adres aynıydı,
Ama babamın dost sandığı kandırmıştı bizleri,
Ne bir koyunu nede bir keçisi vardı,
Çiftlikten emekli olmuş çiftlik den süt alıp,
Mandıralara satarak geçinenlerden biriymiş,
Babamın memlekete dönecek yol parası bile kalmamıştı,
Babam köyün muhtarına gidip durumu anlattı,
Halimize acıyıp camı penceresi olmayan,
Bir tek odalı yer gösterdi topraktan yapılmış,
Tek odası olsa da mecburduk-
Dışarısı soğuk yağmur yağıyordu,
Aç perişan halde,
Kardeşlerimle birbirimize sarılıp uyumaya çalışıyorduk,
Ne yazık uyku tutmuyordu sabahı zor etmiştik,
Sabah dışarı çıktımızda birkaç kişi,
Kaldığımız yere baskına gelmişlerdi,
Babam annem ne olduğunu anlamamıştı,
Anneme hakaret edip sopalarla üstümüze geliyorlardı,
Sonradan örendik bizi kandıran buralara getiren şerefsiz
Köye çağırmadan önce babamın dost sanıp hepimizi

Perişan eden,
Alçak annemin arkasından benim dostum,
Kocasını aldatıp bana gelecek demiş,
Köyde birkaç kişiye söylemiş yani oyuna geldik,
Annem babam ne işimiz vardı,
Mutluyduk çiftlikte annem kendini kaybedip,
Bizi buralara yalan dolanla getirip kocasını benimle aldatıyor,
Diyen köyün meydanında annemi tutmaya gücümüz yetmedi-
Odunla dövüp rezil etmişti köye köylü hatasını anlayıp,
Annemden babamdan özür diledi her kez,
Bize yardım etmeye başladılar,
Elektrik suyumuz olmasa da aç açıkta değildik,
Tren yollarında babam işe başlamıştı,
Bir süre sonra köyde kaldıktan sonra,
Babam çalıştığı yerden parasını alıp işten çıktı,
Biliyorum babam annem köye alışamamışlardı,
O yüzden İstanbul’a geri dönmek istiyorlardı,
Yine bindirdiler bizi İstanbul tren vagonlarına,
Kardeşlerimle bakışıyorduk içimde garip bir his vardı,

Sanki İstanbul annem den kardeşlerimden,
Ayrılacak tren rayların üzerinde giderken,
Sanki ruhum bedenim uzaklaşıyor benden,
İlk sabah Işıklarında indik yine İstanbul’a geldik-
İstanbul senin suçun yok tek suçlu annem ve babam,
Memleket dar geldi onlara,
Geçimsizse bir insan her yerde geçimsizdir,
O yüzden senin suçun yok,
Ne yücesin ki hırsızı çakalı barındırırsın sırtında,
Evliyaların yüzü gözü hürmetine geçinirler sırtından,
Yine geldik İstanbul sana,
Hırsızın çakalın bol olduğu yerde mecburen,
Kiralar ucuz diye ev tutma zorunda kaldık,
Başka yerde kiralar çok fazla idi gücümüz yetmezdi,
Her gün kavga dövüş,
Oluyordu oturduğumuz mahallede kardeşlerim,
Korkudan evden dışarı çıkmıyorlardı,
Zamanla bende alışmıştım insanların bir birini,
Bıçaklayıp yaralamaları normal geliyordu,
Mahallenin gençleri bir birlerine kendini ispatlamak,
İçin bazıları jiletliyordu kendilerini-

Onlardan hep uzak durmaya çalışıyordum,
Onlardan kaçtıkça sürekli yolumu kesip,
Üstüme geliyorlardı korktuğumdan değil,
Onlara benzemekten korkuyordum,
Kopuk bir aile yaşantım vardı,
Kendi kendime düşündüm kaybedecek neyim vardı,
Bir gurup çeteye katılmaya karar verdim,
Sürekli kavgalarına katılıyordum bir örgüt çetesi,
Değil kendi aralarında mafyacılık oynadığı bir çeteydi
Zamanla kendimi kabul ettirmiştim onlara,
Yürümem konuşmalarım değişmişti,
Ağır ve sinirli konuşmalara başlamıştım,
Annem ve babam harekelerimden gurur duyarlardı,
Kardeşlerimden uzaklaşmaya başladım,
Arkadaşlarım bana isim takmışlardı çetenin içinde,
İsmim deli fişekti birkaç mahallenin,
Gençleriyle başlayan çete oyunu git gide,
Büyümeye başlamıştı sıkıntısı olanların bize gelip-
Yardım istiyorlardı hayır diyemiyorduk,
Mafya oyununa kendimizi iyi kaptırmıştık,

Çetenin içinde bir reis gerekiyordu,
Hepimizden birkaç yaş büyük birini seçtik,
Reis ne dese bizler onu yapıyorduk zaman geçtikçe,
Bir mafyanın içinde bulduk kendimizi,
Nezaretler karakollar meskenimiz olmuştu,
Her olayda her çete çatışmalarda benim ismim geçiyordu,
Bilmem ben bu hayatı neden seçtim,
Ne gecem belli ne gündüzüm,
Karanlık çökünce perdenin arasından,
Yanan ışıklara bakarım,
Bazen bir yuva bir aile sıcaklını inan hiç görmedim ömrümce,
Çocuklumun bedduası mı bilmem,
Bir süre sonra düşündüm bu neyin Macerası ne yapıyorum,
Yaşadıklarımı düşünmeye başladım etrafımdaki,
Arkadaşlarım çevrem hepsi birer kahraman,
0lmaya çalışıyorlardı bende onlara benzemeye başladım-
Arkadaşlarımla sohbet ederken hepsinin hayalinde,
Bir film kahramanı vardı o gece sabaha kadar,
Uyumayıp hep kendimi düşündüm,

Ben kendim olmalıydım sevecekse dostlarım,
Beni ben olarak sevsinler kendime bir iş bulup,
Çalışmaya başladım arkadaşlarımdan biri yanıma gelip,
Benden yardım istiyordu öteki arkadaşlarımı sordum,
Çoğu hapishaneye düşmüş bizden büyük olan kendi aramızda,
Reis seçtiğimiz sokak ortasında onun yerini almak
isteyen kişi,
Tarafından kurşuna dizilmişti ne demişler bir insan nasıl,
Yaşarsa öyle ölür kendin ol özenme kimseye,
Yanlış yolda olsanda yarın geç kalmadan dön geriye,
Hayat filime benzemez bir ufak hata,
Hayatını zehir etmeye yeter kendi çapımda düşünürsem,
İyi görünüyordu ama geriye baktığım da her şey aynı,
Annemle babamın geçimsizlikleri hala sürüyordu,
Ortanca kız kardeşimi istemeye geldiler aile,
Arasında söz kestiler-
Biran önce evlenip gitmesinden yanaydım,
Bari o evlenip huzursuz evden kurtulsun diye,
Zaman sonra kardeşim evden kaçtı üstüne

Düşmedim, fazla
Kaçtığı kişi iyi biriydi kardeşime değil kaçıran kişiye üzülüyordum,
Çünkü annemin kopyasıydı sürekli sorun yaratan huysuz,
Kişiliye sahip ti zaman sonra el öpmeye geldiler,
Annem ve evlenen kardeşimle aralarından su sızmıyordu,
Kardeşim evlenmişti ama bizim evden hiç çıkmıyorlardı,
Annemin babama yaptıklarının aynısını evlendi yi kocasına,
Yapıyordu annemin kardeşime destek vermesiyle,
Evlendi yi kocasından ayrıldı ablam ve küçük kız,
Kardeşim ve ben çalışıp eve bakıyorduk,
Annem ve eşinden ayrılan kardeşimle birlikte sürekli,
Sorun yaratıyorlardı babam kendini iyice alkole vermişti,
Oturduğumuz mahallede bir kıza âşık olmuştum-
Kızın ailesi biliyordu içkim sigaram hiçbir kötü,
Huyum yoktu evimden işime giden kötü arkadaşlarımdan,
Uzaklaşmıştım kendi halimde biriydim,
O yüzden kızın ailesi beni seviyorlardı,
Anneme babama söylemeye utanıyordum

Annemle eşinden ayrılan kardeşimin,
Arası iyi diye ona söyledim bir gün,
İşten eve geldiğimde babam beni yanına çağırarak,
Oğlum evlenmek mi istiyorsun dedi,
Utandığımdan evet hayır diyemedim,
Babam masanın üstündeki örtüyü kaldırarak,
Oğlum örtünün altına ne koydun ki,
Evlenmek istiyorsun dedi,
O an yıkıldım aileme olan güvenim bitmişti,
Sadece babama şu kelimeleri söyledim,
Masanın örtüsünü ört bundan sonra bir kuruş,
Eve benden girmeyecek çünkü altı yaşından beri-
Çalışıp bir kuruşunu yemeden eve yani,
Anneme veriyordum annem ve kardeşim,
Babamı iyi kurmuşlardı annem kardeşimle,
Birlikte kızın ailesine giderek beni kötülemiş,
Annemi ve de kardeşlerimi dövdüğümü söylemişler,
Bana vermemek için sevdiğim kızı başkasına,
Sözle diler oda yetmez gibi annem ve eşinden,
Ayrılan kardeşim sevdiğim kızın düğününe gidip,

Takı takıp tebrik etmişlerdi o günden sonra,
Ne eve geldim nede bir kuruş para verdim,
Uzak yaşamaya başladım bir süre sonra,
Eşinden ayrılan kardeşim iş yerime gelerek-
Ağabey beni isteyen biri var,
Senden istemeye gelecek öyle deyince bana,
Yaptıklarını yüzüne vurmadım ne bileyim,
Ağabeylik duygularım ağır geldi kardeşimi,
İsteyen kişi benim arkadaşlarımdan biriydi bana karşı,
Saygılı iyi biriydi ağabeyine söylemeden seni isteyemem,
Demiş kardeşimin gelme sebebi belli oluyor,
Evlenip aile içine iç güveyi olarak gelmişti,
Beni ilgilendirmiyordu ben kendi ailemden uzak yaşıyordum,
Ablam ve iki küçük kardeşime acıyordum,
Onları düşündükçe yıkılıyordum annemin,
Evlenen kardeşimin oyununa gelip benden uzak,
Duruyorlardı bir gün ablam-
Çalıştığı patronuyla iş yerine gelmişti,
Ablamın evlenme yaşı geçmişti ablama birini bul,

Artık evlen dedim çünkü evin bütün yükü ablamın,
Ve küçük kardeşimin sırtına yüklenmişlerdi,
Çünkü bende yıllarca çalışıp eve baktım,
İstediğim kızı benden uzaklaştırmışlardı,
Aynı şeyi ablam yaşıyordu ablamı isteyen,
Kişilere annem evlenen kardeşimle birlikte isteyen kişilere,
İftira atıyorlardı bize laf attı deyip isteyen kişiyi,
Uzaklaştırıyorlardı kardeşlerimin gözünü açarım diye,
Kardeşlerimi benden uzaklaştırıyorlardı,
Çünkü tecrübeliydim aynısını bana yapmışlardı,
Zaman sonra ablam bana hak verdi-
Çalıştığı işyerinin sahibi ablamı benden istemeye,
Yanıma geldi ablamı çok sevdiğini ve evlenmek,
İstediğini söyledi ben böyle evliliğe karşı çıktım,
Ablamı isteyen kişinin evli olduğunu biliyordum,
Ablamda biliyordu isteyen kişinin eşi de biliyordu,
Ben ve de her zaman oldu gibi annem ve evli,
Olan kardeşimde karşı çıkıyordu,
Ben ablam için üzülüyordum annem ve kardeşim,
Ablamın gideceğinden değil paranın gideceğinden,
Korkuyorlardı son söz ablamındı ve kararını vermişti,

Yanımda çalışan bir genç işçi gibi değil,
Arkadaşlarımdan daha değerliydi,
Her derdimi ona anlatıyordum-
Beni anlayan her derdimi ona anlatıyordum,
Beni anlayan her derdime ortak oluyordu çünkü yalnızdım,
Ablam kardeşlerim annemin evli olan kardeşimin oyununa,
Geliyorlardı o yüzden benden uzaklaşıyorlardı derdimi-
Anlatamazdım,
Ablam ve kardeşlerim hep benimle tartışıyorlardı olsun,
Beni anlamasallarda,
Başıma gelenlerden, yıkıldığımı görmeseler de,
Yinede onları seviyordum bir süre sonra evden beni arayan,
Yabancı bir ses telefonda eve gelmemi istiyordu ilk başta,
Bu bir oyun diye düşündüm takı küçük kardeşim telefona çıkana,
Kadar içime garip bir sıkıntı girdi hemen eve koştum evde,
İki tane sivil polis ve de iki küçük kız kardeşim vardı,
Annem ve de babamı sordum annem evli olan kardeşimle,

Uzakta olan eski komşularımıza gitmişti-
Babamsa iki gündür kayıp olduğunu söylediler polisler,
Babamın emniyete olduğunu söylediler babanın başın da,
Bir iş mi var diye sordum bir şey yok sadece hafif yaralı,
Olduğunu söylediler inanamadım muhakkak bir suç işledi,
Bana bir şey söylemiyorlar azımdan laf almaya çalışıyorlar,
Diye düşündüm annemle kardeşlerimi toplayıp emniyet,
Müdürlüne götürdüler iç güveyi olan eniştem uzak bir yerde,
İnşat bekçilinde çalıştığını söylediler haftadan haftaya,
Eve geldiğini söylediler sırayla bizi sorguluyorlardı,
Sorgulama sırası bana gelmişti masanın üstünde,
Babamın cüzdanı ve de kimliyi duruyordu,
Babamın cüzdanından kartları çıkarıp bana tanıyıp,
Tanımağımı sordular kartlardan hiç kimseyi tanımıyordum-
Babam bir kahvehanede ocakçılık işinde çalışıyormuş,
Onu bile bilmiyordum ailem beni evden öyle uzaklaştırılmışım ki,
Babamın nerde çalıştığını bile bilmiyordum

Babamın başında,
Bir şey mi var diye sordum hafif yaralı hastanede yatıyor dediler,
Beni bir polis aracına bindirdiler babanın yanına,
Gidiyorsun dediler,
İçimi bir ateş sardı sanki kalbim çıkacakmış gibi yerinden,
Hızlı, hızlı atıyordu acaba babamın başına kötü bir şey mi geldi,
Diye düşünüyordum beni bir başka karakola götürdüler,
Karakol komiseri yanıma gelip metin ol evladım dediğini,
Hatırlıyordum her yer birden karardı yıkıldım yere,
Babamın vurularak hayatını kaybettiğini söylediler
Morga götürüp babamın cansız bedenini gösterdiler-
Babama sarılıp ağlıyordum nasıl kıydılar sana,
Atmış yaşında ki bir deri bir kemik kalmış bedenine,
Nasıl kurşun sıktılar sana nasıl söyle kimseye zararın,
Yoktu oturup köşeye çocuklarının bir parça ekmeğini,
Yemeden yatırdılar seni kan viran içinde,
Seni benden uzaklaştırıp kurşun mu sıktılar,
Bir damlacık bedenine yıllar geçti katilin bulunamadı,

Babam bir sır oldu sanki sen öldükten sonra babam,
Sahip çıkmak istedim ne yapsam kaçıyorlar benden babam,
Ablam ise kırk gün yasını beklemeden evlenip gitti,
Evden eniştem ayrılıp bir ev tuttu kendine neden bilmem,
Kardeşlerim abisinin yanını değil onu seçtiler,
Bir tek beni yol da bırakmayan işçi olarak-
Olarak dükkânıma gelen bir dost bir arkadaş,
Oldu çaresizliğimin feryadımın üstüne zaman sonra,
Eniştemin annemi dövdüğünü duydum küçük,
Kardeşimden evlat yüreği dayanamadım,
Annemin dayak yemesine eniştemin evine,
Konuşmak için gittiğimde bana diklenip,
Üstüme geliyordu ne olduğunu bana anlayamadım,
Hatırlamıyordum eniştemi hastanelik edene kadar,
Kimse alamadı elimden eniştemi,
Eniştem iyileşir iyileşmez evi terk etmiş,
O gün bu gündür kaybolup gitti haber bile vermeden,
Kardeşimle resmi nikâhları yoktu zaman sonra,
Kardeşim evlendi başka biriyle-

Annem kardeşlerime benim için babınız deli,
Uzak durun zarar verir size diyordu ne den öyle diyordu,
Anlam veremiyordum annemin bu haline inan bazen,
Aklımı kaybetmediğime şükür ediyorum,
Ortanca küçük kardeşimi evlendiğini duydum,
Sadece düğün fotoğrafları verildi elime o an içten içe,
Yıkıldığımı hissettim artık dayanacak gücüm kalmamıştı,
Hayatta hiçbir şey beni mutlu etmiyordu,
Kendimden nefret etmeye başlamıştım,
Psikolojik doktorlara gidip,
Beynimi uyuşturan ilaçlar kullanmaya başladım,
Derdimi çektiklerimi kalem kâğıda dökmeye,
Başladım yılar sonra annem iyice yaşlanmıştı,
Yanıma gelip kalıyordu hiçbir şeyi yüzüne-
Vurmadım fesat kıskançlından beni kardeşlerimden,
Uzaklaştırıp bir gün yaşlanacağını düşünmemişti,
Şimdi ise hiçbir kardeşim evine sokmuyordu,
Çünkü onların evde kocasıyla huzurunu kaçırıyormuş,
Evlendiğim eşim ona kucak açmıştı aydan aya eski,
Bir komşusuna gidip birkaç gün orada kalıyordu,

Arkadaşlarıyla sohbet ediyor bütün sırlarını onunla,
Paylaşıyordu gittiği yerden bir telefon geldi,
Bana gittiği arkadaşından annen hasta hemen gelin,
Diyorlardı kapıdan içeriye girdiğimde annem yerde,
Cansız şekilde yatıyordu kalp krizi geçirmiş,
Doktorların yapacak bir şeyi yoktu anneniz vefat etti diyorlardı-
İyi kötü olsa da evlat yüreği ölümüne yokluğuna,
Dayanamadım cenazesini babamın mezarının üstüne,
Koyduk ziyaret ederken ikisini birden anmak için,
Kardeşlerimle birlikte karar verdik annemin,
Cenazesinde bütün kardeşlerim oradaydı,
Tek bir kardeşim yoktu ortada sürekli bizden,
Kaçıyordu bir gün annemin eski arkadaşı yani,
Sırdaşı bize gelmek istiyordu misafirliğe bize,
Gelmişti annem ben ölürsem oğluma babasının,
Katilini söylersin demişti babamın katilini,
Söyleyince yıkıldım hayır olamaz inanmıyorum sen,
Yalan söylüyorsun dedim ama bizim aileyi-
İyi tanıyordu katilin annem ve kardeşimin ve de,

Eniştemin olduğunu söyledi böyle aile olmaz olsun,
Nasıl kıydınız bir evlat babasına mazereti,
Olamaz o bir baba ne yapmış olabilirdi ki-
Atmış yaşında bir adam ah annem düşünmedin mi?
Babamı soktun çukura bir gün sende girdin,
Babama eştiğin çukura bir gün seninde gireceğini,
Düşünmedin mi bunca ekmeğini yedin geldin,
Bu yaşa evlat değil yılan olsa sokmaz,
Vicdanın yok muydu kurşun sıktırdın eloğluna,
Düşman olsa atmış yaşındaki zavallı birine-
Kurşun sıkmaz,
Keşke bir masal olsa,
Bir sabah uyandığım da kötü bir rüya deyip uyansam
Diyorum ya dostlarım,
Olmuyor gerçekler bırakmıyor yakamı…
#1 - Aralık 06 2010, 14:14:29
Şair araştırmacı yazar Ramazan Hoş
Samsun Vezirköprü 1968 doğumludur,
Televizyon ve radyoların düzenlemiş olduğu
Birçok şiir yarışmalarında

Jüri başkanlığı yapmıştır.
Dergi ve gazetede yayınlanmış ve sahipliğini üstlenmiştir
Bunların yanı sıra başyazarlık yaptığı dönemlerde
Sokak çocukları ile ilgili makale ve şiirleri ilgiyle okunmuştur
 
    
"Hayat şiirdir, şiir ise hayatımızın!
Sonuna kadar ihtiyaç duyduğumuz olgu ve oluşumdur",
Diyen şair Ve yazar Ramazan Hoş halen şiir ve
Hikâye bilim araştırma içerikli kitap olarak okurların karşısına
Çıkmıştır
 
 Şair ve yazar Ramazan Hoş yazarlık hayatının yanı sıra
Sivil toplum kuruluşlarında
Başkanlık ve yönetim kurulu görevini de
Başarıyla sürdürmektedir.
 
Ve iç dekorasyon

Üye:

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.